Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/176 E. 2021/164 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : …. …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kaldırma Öncesi Yapılan Yargılamada
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket bünyesinde çalışan personelinin tahsilat amacı ile Gaziantep’e geldiğini, müşterilerinden aldığı çekleri muhafaza ettiği evrak çantasının 06/04/2016 tarihinde çalındığını, müvekkili şirket tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile çalınan çekler için çek iptali davası açıldığını, Söz konusu dava devam ederken çalınan çeklerden bir tanesi olan….Bankasına ait ….TL bedelli …. nolu keşidecisi …. olan çekin davalı şirket yetkili olan …. tarafından …. şubesi vasıtasıyla tahsile konulduğunu, çekin üzerinde tebir kararı olduğundan söz konusu çek için işlem yapılmadan, davalı şirkete çekin geri verildiğini, Davalının çeki alırken bankaya herhangi bir problem olup olmadığını sormamasının ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davalının bankadan çekin çalındığı bilgisini öğrenmesine rağmen kötü niyetli olarak söz konusu çeki tahsil amaçlı bankaya ibraz ettiğini, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas sayılı çek iptali davasının …. tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince iki haftalık kesin süre içerisinde davanın açılmasının istendiğini, açıklanan bu nedenlerle; …. Bankasına ait …. çek numaralı….TL bedelli keşidecisi …. olan çek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, söz konusu çekin müvekkiline geri verilmisin, mümkün değil ise bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu olan çeki …’dan aldığını, müvekkilinin çek ile ilgili tedbir kararını öğrendikten sonra … ile görüştüğünü, çekin ödenmediğinin bildirdiğini, …’nın çek bedelini müvekkiline ödediğini ve çeki müvekkilinden geri aldığını, bu sebeple Davanın …’a ihbar edilmesi gerektiğini, davanın müvekkiline karşı açılmasının haksız olduğunu, Müvekkilinin çekin çalıntı veya sorunlu olduğunu bilmediğini, bilmiş olsa çeki almayacağını, davacının iddialarının asılsız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava Nevi İtibariyle Tespit Davasına İlişkindir
…. Bölge Adliye Mahkemesi ….tarih ve ….Esas ve ….Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı bozulmasına.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre davacının …. Bankasına ait….TL bedelli …. nolu keşidecisi …. olan çekin çalındığı iddiasıyla…. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtığı, dava konusu çekin ibraz edildiği …. Şubesi davanın görüldüğü, ….Şubesi tarafından çekin davalı şirket yetkilisi …. tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine mahkemece davacıya çeki ibraz eden şirket aleyhine çek iadesi davası açmak üzere süre verildiği, bunun üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; Türk Ticaret Kanunu’nun 818. maddesinin yollaması nedeniyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 758. maddesinde; “Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır” düzenlemesi bulunmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu çekin ibraz edildiği ….Şubesi davanın görüldüğü …. Şubesi tarafından çekin davalı şirket yetkilisi …. tarafından ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine mahkemece davacıya çeki ibraz eden şirket aleyhine çek iadesi davası açmak üzere süre verildiğine göre davacının çeki bankaya ibraz eden davalı aleyhine dava açmasında hukuki yararının bulunmadığından sözedilemez. Öte yandan davalı taraf dava konusu çekin çek üzerinde cirosu bulunan …’a iade edildiğini savunmuş ve buna ilişkin belge sunmuşsa da söz konusu belge üzerinde çekin hangi tarihte iade edildiği hususundsa bir kayıt olmadığı gibi bu hususta davalı tarafından da herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Mahkemece çekin davalı tarafından hangi tarihte devredildiği araştırılarak dava konusu çekin dava tarihinden sonra devredildiğinin anlaşılması halinde davacıya Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 125/1-2. maddelerinde belirtilen seçimlik haklarından hangisini kullanmak istediği sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması, dava konusu çekin dava tarihinden önce devredildiğinin anlaşılması halinde davalının pasif husumetinin olmadığı gözetilerek davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi, bu halde HMK 327/2. maddesinde yer alan; “Bir kişi davada sıfatı olmadığı hâlde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi hâlinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez” davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının KALDIRILMASINA,
…. Bölge Adliye Mahkemesi tarih ve Esas ve Karar sayılI ilamı Sonrası Yapılan Yargılamada; Davalı vekiline müvekkili tarafından davaya konu çekin …’a hangi tarihte teslim edildiğine ilişkin var ise yazılı bilgi ve belgeleri mahkememize ibraz etmesi yok ise sözlü beyanda bulunmak üzere 1 nolu celsede süre verildiği, davalı vekili tarafından davaya konu olan çekin dava dışı …’a hangi tarihte verildiğine ilişkin mahkememize herhangi bir yazılı bilgi ve belge ibraz etmediği, 3 nolu celse de davaya konu çekin veriliş tarihi ile ilgili davalı vekili tarafından çekin karşılıksız çıkar çıkmaz dava dışı …’a verildiğinin mahkememize beyan edildiği anlaşılmakla davaya konu çekin…. tarihinde bankaya ibraz edilip karşılıksız çıktığı eldeki davanın ise…. tarihinde açılmış olduğu anlaşıldığından davaya konu çekin dava açılmadan önceki tarihte dava dışı …’a davalı tarafından verildiği mahkememizce kabul edilmiş bu durumun aksini ispata yarar herhangi bir delil olmadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine ayrıca HMK md. 327/2 uyarınca davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu Bakiye ‭‭‭27,9‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı bir masraf bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı