Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/144 E. 2022/155 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :….
KARAR NO :….

HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI :….
VEKİLLERİ : ….
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankanın …. Şubesinin müşterisi olduğunu, müvekkilinin şube nezdindeki bu hesabı sadece ve sadece genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullanılması kredinin aylık taksitlerinin ödenmesi için açılmış bir hesap olduğunu, ilgili hesapta müvekkili şirketin genel bankacılık işlemlerini yapmadığını, sadece daha önce çekilmiş kredilerin taksitlerinin ödenmesi için tanımlanmış bir hesap olduğunu, davalı bankanın müvekkili şirketin kredi hesabından aynı tarihte yaklaşık 10.500,00 TL civarında paraya tekabül eden ve şirketin izni ve onayı olmaksızın davalı banka ile aralarındaki sözleşmede hiçbir şekilde öngörülmemiş bir takım kesintiler yaptığını, Davalı bankanın Periyodik Hizmet Beeli adı altında yapılan kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 300 TL’nin davalı bankadan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tacir olduğunu, tüzel kişiliğine haiz bir şirket olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan haklar tacirlere uygulanamayacağını, Periyodik hizmet komisyonu, müvekkili banka tarafından üçer aylık dönemlerdeki ortalama kredi bakiyesine göre belirlendiğini, müvekkili bankanın periyodik hizmet komisyonun mevzuata uygun olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
3-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava Nevi İtibari İle Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan Alacak İstemine İlişkindir.
Uyuşmazlığa uygulanacak norm ve içtihatlar açısından yapılan değerlendirme;
Benzer bir uyuşmazlığı ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/11774 Esas 2018/4017 Karar ve 28/05/2018 tarihli ilamında; “bankanın davacı hesabından tahsil etmiş olduğu periyodik hizmet komisyonu masrafı ile ilgili olarak banka tarafından yayınlanmış herhangi bir masraf komisyon listesi bulunmadığı, Türkiye de faaliyet gösteren bankaların da dava dosyasına göndermiş oldukları masraf komisyon listesinde bu isim veya benzeri isimler altında bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca davalı banka tarafından da önceden beri tahsil edilen bir ücret türü olmadığı, ilk ve tek seferlik bir uygulama olarak tahsil edildiği görüldüğünden, davalı bankanın davacıdan periyodik hizmet komisyonu adı altında tahsil ettiği 29/11/2019 tarihinde 5.250,00-TL, 5.250,00-TL, 4.200,00-TL olmak üzere toplam 14.700,00-TL masrafın genel bankacılık uygulamalarında yer alan bir işlem olmaması, periyodik hizmet komisyonu tahsil edilmesi aşamasında herhangi bir kredi kullandırımı veya başka bir bankacılık hizmetinin sunulmadığı, bankanın alınan ücret ile ilgili herhangi bir ücret ve masraf listesi yayınlamadığından, tahsil edilen ücretler açısından gerek 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun hükümleri ve gerekle T.C. Merkez Bankasınca çıkarılan 2006/1 Sayılı tebliğ hükümleri ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/05/2018 tarihli 2016/11774 Esas ve 2018/4017 Karar sayılı kararı dikkate alındığında, banka tarafından tahsil edilen tutarların yasal düzenlemelerde ve listelerde yer almadığından banka tarafından davacıdan toplam 14.700,00-TL periyodik hizmet komisyonu adı altında tahsil edilen ücretin, banka tarafından davacıya iadesinin uygun olacağı…” denilmiştir.
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Hukuk Dairesi 2021/451 Esas ve 2021/573 Karar sayılı ilamında; “Mahkemesince getirtilen taraflar arasında yapılan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi, bankacı bilirkişi Savaş Kaya’dan alınan rapor içeriği, yukarıda açıklanan Yargıtay kararı içeriği, benzer mahiyetteki Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 25/03/2021 tarih 2021/412 Esas 2021/562 Karar sayılı ilamı, yine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarih 2021/21 Esas 2021/298 Karar sayılı ilamı göz önünde bulundurulduğunda mahkeme gerekçelerinin yerinde olduğu, davalının Periyodik Hizmet Komisyonu adı altında yapmış olduğu kesintinin hukuksal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.” denilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Hukuk Dairesi 2021/1284 Esas ve 2021/1347 Karar sayılı ilamında;”Genel Kredi Sözleşmesi dosya içerisine getirtilmek ve taraf delilleri toplanmak suretiyle ve varsa davalı banka tarafından Merkez Bankası’na bildirilen komisyon ve masraflara ilişkin oranlara ait liste dosya içerisine getirdirildikten sonra ve diğer bankalarca periyodik hizmet komisyonu adı adı altında ticari kredilerden kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak, gerektiğinde banka kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapma yetkisi verilecek bilirkişi marifetiyle davacının hesaplarında periyodik bakım ücreti kesilip kesilmediği ve miktarı ile Genel Kredi sözleşmesinde bunun yer alıp almadığı değerlendirildikten sonra Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 gün 2017/542 Esas, 2018/6268 Karar sayılı hükmü de değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiş”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/1303 Esas 2019/2961 Karar ve 15/04/2019 tarihli ilamında; “Dava, ticari kredi nedeniyle haksız tahsil edildiğini iddia edilen erken kapama komisyonu, faiz, BSMV ve takip tahsilatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3. maddesinde, bankalarca mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranlarının serbestçe belirleneceği, 4. maddesinde ise reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarını, serbestçe belirleneceği kabul edilmiştir. Yine aynı Tebliğin 6/2. maddesine göre bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdikleri azami oranları aşmamak kaydıyla, mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını ve katılma hesaplarında uygulayacakları kâr ve zarara katılma oranlarını vadelerine göre tüm şubelerinde halkın görebileceği şekilde ilan eder ve bu oranları internet sitelerinde yayımlar.” belirlemesi ile bankaların hangi kesintileri yapabileceğini açıkça göstermiştir.
Mahkememizce toplanan deliller açısından yapılan değerlendirme;
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’ndan davalının TCMB’ne bildirmiş olduğu komisyon masraf listesi dosyamız arasına kazandırılmıştır.
…. …. Bankası, …., …. ve …. …. Bankası’na müzekkere yazılarak periyodik hizmet komisyonu adı altında kesinti yapılıp yapılmadığı sorulmuştur.
Ardından dosyada bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır. Buna göre; bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan 08/10/2020 tarihli raporda; Davalı bankanın 19.12.2019 – tarihinde “ periyodik hizmet komisyonu “ açıklaması adı altında tahsil ettiği komisyonun emsal banka ücret tarifelerinde tam olarak bir karşılığı bulunmamaktadır. Ancak mevcut verilere göre hesap işletim ücreti zaten davacı hesabından tahsil edilmektedir. Dolayısıyla tam olarak mahiyeti ölçülebilirlik ya da denetlenebilirlik bakımından belli olmayan haksız şart dahilinde kabul edilebilecek nitelikteki 10.500,00 TL’lık komisyon tahsilinin yerinde olmadığını, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, 10.500,00 TL işlem tarihi 19.12.2019’dan itibaren 3095 sayılı K’nun 2/2 m. hükmü uyarınca, değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari AVANS faizi ile birlikte davacıya ödenebileceği, Davacı ise, davasında ŞİMDİLİK açıklaması ile 300,00 TL talep etmiş olduğunu mahkememize bildirmiştir.
Akabinde dosya kapsamı, taraf beyanları değerlendirilerek dosyanın daha önce rapor hazırlayan bankacı bilirkişiye ek rapor hazırlanmak üzere yeniden tevdi edilmiş bilirkişi tarafından hazırlanan 24/10/2021 tarihli raporda; Davalı beyanları ile TC Merkez Bankasından celp edilen ücret ve komisyon tablosu ayrıntılı olarak tetkik edildiğinde, kök raporda bir değişiklik yapılamadığını, mahkememize bildirmiştir.
Neticeten;
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller değerlendirilmiş buna göre; davacıdan tahsil edilen periyodik hizmet komisyonu adı altındaki tahsilatların genel bankacılık işlem ve teamüllerine uygun olmadığı gibi bizzat davalı bankanın kendi işleyişine de uygun bir tahsilat olmadığı, yalnızca davacıdan bir seferlik bir olağan dışı uygulama sonucu tahsilat yapıldığı, her ne kadar davalı banka tarafından davacıya sunmuş olduğu bankacılık hizmetleri çerçevesinde ücrete hak kazandığı ve bunun sözleşme ile de kararlaştırıldığı kabul edilse dahi banka tarafından tahsil edilecek ücretlerin makul, mantıklı ve bankacılık teamüllerine uygun olması gerektiği, hem bu uygulamayı yürüten bankanın hem de piyasadaki diğer bankaların benzer mahiyette ücret tahsilatı yapmalarının ticari faaliyetin ve bankacılık işlemlerinin olağan işleyişine uygun olması gerektiği, bunun dışındaki olağanüstü nitelikteki ücret ve tahsilatların banka müşterilerine ve kredi lehtarlarına yansıtılabilmesi için bunun gerekçesinin açıklanmış ve taraflarca sözleşmede buna ilişkin olağan olmayan tahsilatların yapılacağına kararlaştırılmış ve ön gürülmüş olması gerektiği ancak sunulan sözleşme kapsamında böyle bir tanım ve tahsilata izin veren bir hükme yer verilmediği gözetilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının haksız ve hukuka aykırı olarak kesintiye gittiği bu kez bu tahsilatların davacının kendi rızası ile yapılan tahsilatlarda olmadığı, davalı bankanın otomatik olarak bu tahsilatları gerçekleştirdiği, davacının açık rızası hilafına haksız olarak zenginleşen davalının bu tahsilatları haksız kesinti tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıya iade yükümlülüğü doğduğu, işleyecek faiz türünün işlemin bankacılık işlemi olması ve ticari iş niteliğinde olması gözetilerek ticari işlere uygulanacak olan faizin değişen oranlarda avans faizi olduğu da gözetildiğinde davacının faiz isteminin yerinde olduğu kanaatine varılarak dava dilekçesindeki belirlenen 300,00 TL dava değeri bakımından son haksız kesinti tarihi olan 19/12/2019 tarihinden itibaren, 10.200,00 TL için ıslah tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte alacağın tahsiline dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ İLE; 10.500,00-TL alacağın 300,00 TL’sinin haksız kesinti tarihi olan 19/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile; 10.200,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca davanın kabul edilen değeri olan 10.500,00 TL üzerinden alınması gereken 717,26 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 174,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 228,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 488,66 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 174,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 228,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen 1.253,70 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan yargılama gideri ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.308,10 TL’nin oranlama yapılmaksızın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Dava açılmadan önce başvurulan arabuluculuk dava şartı nedeniyle hazineden karşılanmış olan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 02/06/2018 Tarihli ve 30439 Sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği m.26/4 hükmü uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 16/02/2022