Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/656 E. 2022/138 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLLERİ : ….
DAVALI :….
VEKİLLERİ : ….
DAVALI :….
VEKİLLERİ : ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ortadan Kaldırma Kararı Önceki Yargılama;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …. …. 29/11/2015 tarihinde dava dışı …. …. sevk ve idaresideki …. plakalı motorsiklet ile dava dışı …. sevk ve idaresindeki…. plakalı araç ile çarpışması sonucunda meydana gelen kazada yaralanmış olup müvekkilinin uzun süre çalışamadığını ve vücudunda kalıcı hasar meydana geldiği bu sebeple fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 3.000,00TL maddi tazminatının davanın dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. SİGORTA A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini öncelikle davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu bu sebeple konusunda uzman bilirkişilerden kusur yönünde rapor tanzim edilmesi gerektiğini ayrıca davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı, kaza ile ilgisinin bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi heyetinden rapor tanzim edilmesi gerektiğini ve davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödemenin bulup bulunmadığı hususunun mahkemece araştırılması gerektiğini davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının kaza anında kask takıp takmadığı hususununda göz önünde bulundurularak müterafik kusurun bulup bulunmadığının tespitinin yapılarak haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …. SİGORTA A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediklerini öncelikle davacı tarafından başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu bu sebeple konusunda uzman bilirkişilerden kusur yönünde rapor tanzim edilmesi gerektiğini ayrıca davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı, bilirkişi heyetinden rapor tanzim edilmesi gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Açılan dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemli davadan ibarettir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm kanıtları toplanmış; Kazalı aracın trafik kayıtları, SGK yazısı, davacıya ait tedavi belgeleri, poliçe örneği dosyaya getirtilmiş, kusur bilirkişisinden, maluliyet bilirkişi kurulundan, aktüer-hesap uzmanı bilirkişiden raporlar alınmış, yapılan yargılama toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; …. plakalı motorsiklet ile …. plakalı aracın çarpışması sonucu kaza meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen trafik kaza tespit tutanağında bu kazanın oluşumunda; Tespit edilemeyen sürücünün kaza yerini terk ettiğinden şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak ve kazayı yetkililere bildirmemek kaza yerinden ayrılmak kuralını ihlal ettiği tespit edilmiş olup diğer sürücü …. …. ise aynı kazada şerit izleme ve değiştir kurallarına uymamak kuralını ihlal ettiği kaza yeri incelenmesi tespiti ile sürücü beyanlarından anlaşılmıştır.
Davalı …. SİGORTA A.Ş yönünden Poliçe tanzim 24/04/2015 tarihi dikkate alındığında 2008 tarihli yönetmeliğin uygulanması gerektiği anlaşılmış olup; dosya içerisine alınan bilirkişi raporlarının 2008 tarihli yönetmeliğe göre düzenlendiği görülmüştür.
Davalı …. SİGORTA A.Ş yönünden; poliçe tanzim tarihi 18/09/2015 tarihi dikkate alındığında 2013 tarihli yönetmeliğin uygulanması gerektiği anlaşılmış olup; dosya içerisine alınan bilirkişi raporlarının 2013 tarihli yönetmeliğe göre düzenlendiği görülmüştür.
…. SİGORTA A.Ş yönünden; Davacının maluliyet oranının tespit edilmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinden, davacı …. …. için alınan 01/08/2017 havale tarihli rapora göre; 2.1 (yüzdeikinoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.11/10/2008 tarih 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği”nden yararlanmak suretiyle rapor tanzim edilmiştir.
…. SİGORTA A.Ş yönünden; Davacı maluliyet oranının tespit edilmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinden özür durumuna göre tüm vücut fonksiyonu oranının %10 (on) olduğu ve iyileşme süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. 30/03/2013 tarihinde 28603 sayıyla Resmi Gazetede yayınlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” uygulanmıştır.
…. SİGORTA A.Ş yönünden; Mahkememizce Aktüerya hesap bilirkişi …. …. tarafınan alınan 03/11/2017 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre: Davalı …. SİGORTA A.Ş’ye sigortalı …. plakalı aracın kusuruna tekabül eden %100 oranında mulul kalınan döneme ilişkin zarar 1.221,20 TL ve %2.1 oranında maluliyete ilişkin maddi zararının 5.998,32 TL olduğu bildirilmiştir.
…. SİGORTA A.Ş yönünden; Mahkememizce Aktüerya hesap bilirkişi…. tarafınan alınan 09/03/2018 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre: Davalı …. SİGORTA A.Ş’ye sigortalı …. plakalı aracın kusuruna tekabül eden %100 oranında mulul kalınan döneme ilişkin zarar 2.176,36 TL ve %10 oranında maluliyete ilişkin maddi zararının 39.749,02 TL olduğu bildirilmiştir.
Kazadan dolayı davalı sigorta şirketi ve SGK tarafından davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı, bilirkişi raporlarının denetime elverişli, olayın oluşuna uygun ve hüküm kurmaya yeter nitelikte bulunduğu, davacı vekilinin davasını hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda dava değerini arttırmış ve tamamlama harcının yatırmış olduğu anlaşıldığından açılan davanın aşağıdaki gibi kabulü yönünde hüküm kurmak gerektiği vicdani kanısına varılmıştır.
Her ne kadar davalı …. SİGORTA A.Ş davacının davaya konu kaza esnasında kask takmamış olması sebebi ile müterafik kusur indirim yapılmasını talep etmiş ise de kaza anında davacının kask takmadığı yönünde dosya içerisine yansıyan herhangi bir iz ve amareye rastlanılmadığından müterafik kusur indirimi uygulanmamış yargılamaya devam olunmuştur. Ve yine …. GENEL SİGORTA A.Ş vekili cevap dilekçesinde hatır indirimi talebinde bulunmuş ise de davacının karşı araçta yolcu konumunda olduğu bu haliyle hatır indiriminin iş bu sigorta şirketi yönünden oluşmadığı anlaşıldığından hatır taşıması uygulanmayarak mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin …. Esas ve…. Karar sayılı ilamında;
Öncelikle, 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, başvurusuna tedavi evrakları, soruşturma dosyası örneği ve diğer belgelerini eklediği, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin Davalı …. Sigorta A.Ş. Vekilinin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
Diğer taraftan davacının kaza anında kaskının takılı olmadığı hususunun davalılarca kanıtlanamadığından müterafik kusur koşullarının oluşmadığı gibi davacıyı taşıyan motosikletin sürücüsünün davacının kardeşi olması nedeniyle hatır taşıması koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf itirazları da kabul edilmemiştir.
Ancak, dosya içinde bulunan maluliyet raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Şöyle ki ilk olarak alınan 01/08/2017 havale tarihli raporda, “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” esas alınarak davacının %2,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecenin 3 aya kadar uzayacağı belirtilmiş olup, daha sonra alınan 09/02/2018 havale tarihli raporda ” Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre %10 malul kaldığı, iyileşme sürecinin de 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Hesaplama yöntemleri farklı olsa da dosyada maluliyet oranı ve iyileşme süresi bakımından birbirinden ciddi anlamda farklı, bu itibarla çelişkili iki rapor bulunduğu saptanmıştır. Bu durumda Mahkemece, kazayla ilgili tüm tedavi evrakları celbedilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine esas alınarak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya yeniden mahkememize tevzi edilmiştir.
Ortadan Kaldırma Kararından Sonraki Yargılama;
Mahkememizin 9 nolu celse celsesinde davacı vekili tarafından vermiş olduğu beyanında her iki sigorta şirketi ile anlaştıklarını davalarının konusuz kaldığını vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize ibraz edilen 13/01/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadıklarını mahkememize bildirmiştir.
Taraflarca sulh sözleşmesinin sunulması dikkate alındığında sulhün mahkeme içi sulh olarak değerlendirmek gerekmiştir.
Duruşma gününün yakın olması sebebiyle sulh ve yargılama giderlerine yönelik feragat bildirimin duruşmada değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
HMK’nın ”Sulhun etkisi” başlıklı 315/1.maddesi hükmüne göre; ”Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” 314.madde hükmüne göre sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Taraflarca sulh sözleşmesine göre karar verilmesi talep de edilmediğinden HMK 315/1 gereği karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamındaki tüm deliller, yukarıda anılan mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde usulüne uygun yapılmış sulh bildirimi karşısında dava konusuz kalmış olup tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı hususu da gözetilerek aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava, her iki davalı açısından konusuz kaldığından dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu madde 22 uyarınca alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 29,20 TL peşin harcın ve 146,01 TL ıslah harcının toplamı olan mahsubu ile artan 121,41 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen yargılama giderlerinin tarafların talebinin olmaması nedeniyle davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Talep olmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda dosyada yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi. 09/02/2022