Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1477 E. 2022/158 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
2 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :….
KARAR NO : ….

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLLERİ :….
….
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının süresinde borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle;
Dava konusu aboneliğe ilişkin davacı ile sözleşmesinin olmadığı savunmasında bulunmuştur.
DELİLLER:
1-Taraflarca usulüne uygun olarak ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-Gaziantep İcra Dairesinin …. İcra dosyası,
3-ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin imza incelemesine ilişkin raporu,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER, TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava Nevi İtibari İle Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali İstemine İlişkindir.
Uyuşmazlığa uygulanacak normlar açısından yapılan değerlendirme;
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
İii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
HMK’nun 208’inci maddesi; “Taraflardan biri, kendisi tarafından düzenlendiği iddia edilen bir belgedeki yazı veya imzayı inkâr etmek isterse, sahtelik iddiasında bulunmalıdır; aksi hâlde belge, aleyhine delil olarak kullanılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nun 209’uncu maddesi ise; “(1) Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz. (2) Resmî senetlerdeki yazı veya imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olursa, bu senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin
Madde 4/u) “Perakende satış sözleşmesi: Bağlantı anlaşması mevcut olan kullanım yeri için, görevli tedarik şirketi ile tüketiciler arasında ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, perakende satış tarifesi veya son kaynak tedarik tarifesinden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ile hizmet alımına yönelik olarak yapılan faaliyetlere ilişkin koşul ve hükümleri kapsayan sözleşmeyi,”
Madde 22; “Birinci fıkra kapsamında perakende satış sözleşmesi, el yazısıyla atılan imza veya güvenli elektronik imza ile imzalanır. Söz konusu sözleşmenin “aslının aynıdır” onaylı bir nüshası, ilgili tüketiciye verilir.” şeklinde ihdas edilmiştir.
Normların somut uyuşmazlığa uygulanması bakımından yapılan değerlendirme;
Davalının savunması doğrultusunda taraflar arasında akdedildiği iddia edilen sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı bakımından inceleme yapılmıştır.
Buna göre; mahkememizin 8 nolu celse 4 nolu ara kararı uyarınca rapor hazırlanmak üzere imza incelemesi yapılmak üzere dosya kül halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 02/11/2021 tarihli raporda; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerde aboneye atfen atılı imzalar ile ….ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğini mahkememize bildirmiştir.
Dosya kapsamında dava konusu yerine davalıya ait olup olmadığı, davalının daha önce hiç fatura ödeyip ödemediği kontrol edilmiş ve dava konusu taşınmazı davalının ilgisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Nitekim benzer bir uyuşmazlığı ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13’üncü Hukuk Dairesi 2019/2286 Esas 2021/334 Karar sayılı ilamında; “Takip dayanağı abonelik sözleşmesinin sureti davalı tarafça dosyaya ibraz edilmiş, yargılama aşamasında verilen kesin süreler içerisinde aslı sunulamamıştır. Abonelik sözleşmesi fotokopisinde yer alan imzanın, davalının imza örneklerinin bulunduğu ilgili resmi yerlerden celbedilen evraklardaki imzalara benzemeyen, basit bir imza niteliği taşıdığı, borç konusu faturaların tahakkuk döneminin 2010-2011 yıllarına ait olduğu, davalının ikametgahının 2007 yılından beri Ankara olduğu,TAKBİS sisteminden yapılan sorgulamada abonelik konusu meskene davalının malik olmadığı dolayısıyla fiili kullanıcı olmadığı gibi abonelik kapsamında davalı tarafından ödenen herhangi bir fatura, yapılan işlem de bulunmadığından davalı ile davacı arasında abonelik sözleşmesi olmadığı kabul edilmiş, sözleşme aslı ibraz edilemediği için imza incelemesi de yapılamadığından, davacının iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.” denilmiştir.
Taraflar arasında usulüne uygun bir perakende satış sözleşmenin bulunmaması, davalının elektrik kullanılan taşınmazla ilgisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Neticeten;
Tüm dosya kapsamı denetime elverişli şekilde aldırılmış bilirkişi raporu, taraf beyanları hep birlikte incelendiğinde davasının reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 44,80 TL davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yargılama nedeniyle herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunan taraflara okunmak suretiyle tefhim edildi. 16/02/2022