Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/404 E. 2022/46 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : …..
KARAR NO : …..

HAKİM : ….. …
KATİP : ….. …

DAVACI : ….. – …..
VEKİLİ : Av. ….. – …..]
DAVALI : … – …..
VEKİLLERİ : Av. ….. – …..]
Av. ….. – …..
Av. ….. – …..
Av. ….. –
DAVA İHBAR OLUNAN : ….. –

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….. köyü yolunda bulunan yumurta çiftliğinde 22.08.2014 tarihinde yaklaşık 2 buçuk saat elektrik kesintisi yaşandığını, elektirik kesintisi sonucunda çiftlikte bulunan 400 adet tavuğun olay gününde 710 adet tavuğun ise bir sonra telef olduğunu, müvekkilinin çiftliğinde toplam 10.100 adet tavuğun yaşanan elektirik kesintisinden dolayı telef olduğunu, elektirik kesintisinden dolayı kümesin içerisinde bulunan tavukların susuz ve havasız kalmasından dolayı telef olduğunu, elektirik kesintisi sonrasında gün geçtikçe yavaş yavaş tüm tavukların telef olduğunu, yaşanan olaydan dolayı müvekkilin aylık yaklaşık 10.000 TLlik gelirden olduğunu ve borçlarını ödeyemediği için icra takipleri ile karşılaştığını, ilerleyen süreçte borçlarını ödeyemediği için işletmesini maliyetine satmak zorunda kaldığını, davalı şirketin elektirik şebekesinde gerekli bakım ve onarım görevini gerektirdiği şekilde yerine getirmediğini, yaşanan elektrik kesintisinin müvekkilinin ticari hayatını bitirdiğini ve bu durumun müvekkilinin özel hayatına etki ettiğini manevi anlamda çöküntüler yaşadığını ve ruhsal açıdan büyük üzüntü ve ızdıraplar çektiğini belirterek dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında yer alan hususları talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tavuk çiftliğinin bulunduğu ….. köyünde 22.08.2014 tarihinde ne arıza ne de bakım çalışması nedeniyle elektiriklerin kesilmediğini, çiftliğin bulunduğu köyde olaydan önceki en son elektrik kesintisinin 20.08.2014 tarihinde meydana geldiğini, davacının iddaasına göre bu tarihten 2 gün sonra yani 22.08.2014 tarihinde ölümlerin meydana geldiğini, tavuk ölümleri ile elektrik kesintis arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını, öte yandan 22.08.2014 tarihinde ne davacı ne de o köydeki üçüncü bir şahıs tarafından davalı tarafa iletilen bir arıza ihbarının olmadığını, oluşan zarardan sonra da müvekkil şirkete herhangi bir zarar tazmini başvurusunun bulunmadığını, davacı tarafın telef olan tavuk sayısını dava dilekçesinde net bir biçimde belirtmediğini, davacı tarafın olay anında herhangi bir delil tespiti yaptırmadığını, işletme bulunan 10.100 adet tavuğun da belgelenmesi gerektiğini, davacının iddiasına göre elektrik kesintisinin 2 saat sürdüğünü fakat tavuk ölümlerinin günlerce devam ettiğini bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu tavukların elektrik kesintisinden ölmesinin tıbben mümkün olmadığını başka bir hastalıktan telef olabileceğininin daha ağır bastığını, davacının tesisinde elektrik mühendisi ve jeneratör bulundurmak zorunda olduğunu, davacının böyle riskli bir iş yaptığından dolayı iş yerini sigortalatmasının gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmalar,
2-Soruşturma dosyası,
3-Davalı kurum kayıtları,
4-İlgili kamu kurumlarından celp edilen cevabi yazılar,
5-Dosyada mübrez bilirkişi kök ve ek raporları,
5-İlgili yasal mevzuat ve yargısal içtihatlar.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davaya konu olay 22/08/2014 tarihinde davacıya ait tavuk çiftliğinde meydana gelmiştir. Anılan tarihte yaşanılan elektrik kesintisi neticesinde iş yerinde bulunan tavukların bir kısmı telef olmuş ve zarar meydana gelmiştir.
Dosyada yer alan deliller tetkik edildiğinde olay günü bir elektrik kesintisinin bulunduğu vakıası sabittir. Bu noktada tarafların kusur durumlarının tayini amacıyla elektrik mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış olup hazırlanan 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının elektrik kesintilerine karşı gerekli tedbirleri almaması nedeniyle kusurlu olduğu, davalının ise elektrik kesintisinde her ne kadar bir kusuru bulunmasa da arızanın makul bir süre içerisinde giderilmemesi nedeniyle kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Tespit edilen ve kusur doğuran durumlar nazara alınarak mahkememizce taraflar eşit kusurlu olarak kabul edilmiştir.
Soruşturma dosyasında yer alan ve kolluk görevlilerince tanzim edilen 23/08/2014 tarihli Olay Yeri Görgü Tespit tutanağında davacıya ait 710 adet tavuğun telef olduğu anlaşılmıştır. Yine soruşturma dosyasında yer alan davacının 23/08/2014 tarihli ifadesinde de bu durum belirtilmiştir. Bu noktada davacı taraf her ne kadar daha fazla sayıda tavuğun telef olduğunu iddia etmişse de dosya kapsamı itibariyle bu iddialarını ispatlayacak herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bu haliyle de davaya konu olay neticesinde 710 adet tavuğun telef olduğu nazara alınmıştır. Bu bağlamda dosyada bulunan 16/07/2021 tarihli veteriner bilirkişi ek raporunda tavukların dava tarihi itibariyle ortalama değerleri nazara alınarak hesaplama yapılmış ve 710 adet tavuğun değeri 17.040,00 TL olarak tespit edilmiştir. Tespit edilen bu miktar tarafların kusur oranları ile oranlandığında davacının iş bu davaya konu zarar nedeniyle davalıdan 8.520,00 TL maddi tazminat talep edebileceğine kanaat getirilmiş ve hüküm bu doğrultuda tesis edilmiştir.
Davacı taraf ayrıca manevi tazminat talebinde de bulunmuştur. Ancak bakıldığı zaman ortada malvarlığına ilişkin bir zarar bulunmaktadır. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. Esas, …..Karar sayılı ve 05/03/2020 Tarihli ilamında “…Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir. (TBK 58)
Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddelerinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Somut olayda, davacının ev eşyalarında oluşan zarar, malvarlığına ilişkin zarar niteliğindedir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen TBK’nın 58. maddesine göre malvarlığı zararı, kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir…” denilmektedir. Bu haliyle de davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat isteminin KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile; 8.520,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya dair maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,

3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi bakımından davanın kabul edilen değeri üzerinden alınması gereken 582,00 TL ilam harcından davacı tarafından yatırılan 377,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 205,00 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat talebi bakımından alınması gereken 80,70 TL ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 377,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 1.635,65 TL yargılama giderinin davanın kabul (%7,28) ve ret (%92,72) oranlarına göre hesaplanan 119,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafından yargılama nedeniyle sarf edilen toplam 20,00 TL yargılama giderinin davanın kabul (%7,28) ve ret (%92,72) oranlarına göre hesaplanan 18,54 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat bakımından karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat bakımından karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
11-Karar kesinleştiğinde artan avansın 6100 sayılı HMK m.333 hükmü uyarınca resen yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu AÇIK olmak üzere karar verildi, verilen karar hazır bulunana taraf vekillerine okunmak suretiyle tefhim edildi. 11/01/2022