Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/126 E. 2023/290 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇE TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Davalı şirketin Gaziantep 15. Noterliğinin 23/11/2020 tarih … yevmiye numaralı işlemi ile kendilerine ihtarname gönderildiğini, kendilerine ihtarname gönderilmesi ve arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamadığı gözetildiğinde kendilerini borç baskısı altında hissettirdiğini ve huzurdaki davayı açmada hukuki yararlarının bulunduğunu, Gaziantep 15. Noterliğinin 23/11/2020 tarih .. yevmiye numaralı ihtarnamesi içeriğinde belirtilen 1.004.815,20 TL ve 14.208 USD borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkillerinin alacaklı olduğunu, davacının müvekkillerinden çeşitli tarihlerde değişik meblağlarda çekler aldığını ve parayı tahsil ettiğini, davacının, müvekkillerine fabrika niteliğindeki taşınmazını kiraya verdiğini, aralarında kira ilişkisi kurulduğunu, davacının söz konusu taşınmazda ek bina yapmak ve bunu da müvekkillerine kiraya vermek için dava konusu tutarı kendilerinden tahsil ettiğini ancak bunu yerine getirmediğini ve davacıya ait taşınmazı tahliye ettiklerini, bu nedenle ihtarnamede geçen miktarın geri ödenmesini talep ettiklerini belirtmiştir.
Gaziantep 15. Noterliğinin 23/11/2020 tarih .. yevmiye numaralı işlemi celbedilip incelendiğinde: Dosyamız davalısının, dosyamız davacısına ihtarname gönderdiği, 1.004.815,20 TL ve 14.208 USD borçlarının olduğunun belirtildiği, 3 gün içerisinde ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağının ihtarını içerdiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmekle, Gaziantep 11. HD’si 23/01/2023 tarih, 2021/…. Esas – 2023/…. Karar sayılı ilamı ile özetle;
“…6100 sayılı HMK’da gider avansı ve delil avansı ayrı ayrı düzenlenmiştir. Kanun’un 324. maddesinin başlığı “Delil İkamesi İçin Avans” olup, “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler” hükmü düzenlendikten sonra, ikinci fıkrasında tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemeleri halinde talep ettikleri delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür.
HMK m. 324’te mahkemenin delil ikamesi için ne kadar avans isteyeceği belirtilmemiştir. Meblağ, ikamesi istenen delile göre (bilirkişi, tanık, keşif vs.) belirlenecektir. Mahkeme tarafından belirlenen meblağın düşük olduğu sonradan anlaşılırsa mahkeme bakiye kısmın yatırılmasını isteyecektir.
Delil ikamesi için avans ödeyecek taraf mahkemeden delil ikamesi talebinde bulunan taraftır. Bunun ispat yükünün hangi tarafa düştüğü ya da delil ikamesinin hangi tarafın menfaatine olduğuyla bir ilgisi yoktur. Taraflardan her ikisinin de aynı delilin ikamesini talep etmeleri durumunda avansı taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılabilir. (Yargıtay 3.HD., 2016/20364 Esas, 2018/7306 Karar, 28/06/2018 T.li kararı)
İlk derece mahkemesi tarafından, dava dilekçesinde bilirkişi incelemesi deliline dayanan davacı tarafa, buna ilişkin delil avansını yatırmak için süre verilmesi gerekirken; bilirkişi incelemesi deliline dayanmayan davalı tarafa delil avansı yatırmak üzere süre verilmesi yerinde değildir. Açıklandığı gibi; usulüne uygun olarak davacı tarafa delil avansını yatırmak üzere süre verip sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan işlemlerin yapılmamış olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” temel gerekçesiyle kaldırma karar verilmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle davacının dava açmada hukuki yararının olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuki yarardan maksat, davacının subjektif hakkına hukuki koruma sağlaması hususunda mahkemeye başvurmasında hali hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Başka bir ifade ile davacı hakkına kavuşmak için, hali hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse, onun hukuki yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir. Menfi tespit davası açılabilmesi için çekişmeli alacak ile ilgili mutlak olarak bir icra takibi yapılması/dava açılması zorunlu olmayıp böyle bir tehlike veya tehdidin varlığı yeterlidir. Davacıya alacak iddiasına ilişkin olarak noter kanalıyla ihtar gönderildiği ve tayin edilen süre içerisinde ödemenin yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği gözetildiğinde davacının böyle bir davayı açmadan korumaya değer güncel hukuki yararının bulunduğunun kabulü gereklidir. (Bkz. benzer yöndeki değerlendirmeler Y.3 HD’nin 2016/4417-2017/11255 E.K; Y.8 HD’nin 2019/710-2020/3763 E.K sayılı ilamları)
Kural olarak menfi tespit talepli davalarda ispat yükü alacaklıdadır. Dosyamızda da ispat yükü alacak iddiasında bulunan davalıdadır.
Taraflara ticari defterlerini ibraz etmeleri veya bulundukları adresi bildirmeleri konusunda kesin süre verilmiş ve davalı tarafa ispat yükünün kendilerine ait olması sebebiyle delil avansının yatırılması konusunda iki haftalık kesin süre verilmiş ancak tayin edilen kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmamıştır. 30/09/2021 tarihli ikinci celsede davalı taraf yeniden süre talebinde bulunmuş ise de; süresinde bir mazeret bildirilmediği, dayanak herhangi bir belge ibraz edilmediği ve iki duruşma arasında yaklaşık 4 aylık bir süre bulunduğu, bu süre zarfında da delil avansının yatırılmadığı gibi geçen süreyi haklı gösterecek herhangi bir belge ibraz edilmediği gözetildiğinde, bu talep yerinde görülmemiştir.
İspat yükünün davalı tarafta olduğu, alacak iddiasının dayanağının fazla ödemeler olduğu ileri sürülmesine rağmen buna dayanak herhangi bir belge veya delil ibraz edilmediği yine süresinde delil avansının yatırılmaması sebebiyle defter incelemesinden de vazgeçmiş sayıldıkları gözetildiğinde davalı tarafın alacak iddiasını ispatlayamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
İstinaf incelemesi sonrası 13/07/2023 tarihli celsede davacı vekili beyanında; İlamda her ne kadar delil ikamesi için gerekli avansın taraflarınca tamamlanabileceği hususu gözetilerek taraflarına avansın tamamlanması için mehil verilmesi gereğine değinilmiş ise de; huzurdaki davada ispat yükünün davalı üzerinde olduğunu, ilam doğrultusunda taraflarına süre verilmesine gerek olmadığını, delil avansını yatırmayacaklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacı tarafa yeniden süre verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Mahkememizce ilk tesis olunan karara karşı sadece davalı istinaf başvurusunda bulunduğundan, vekalet ücreti ilk karadaki miktar esas alınarak belirlenmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kabulü ile; davacının davalıya Gaziantep 15. Noterliğinin 19/11/2020 tarih …. yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirtilen 1.004.815,20 TL ve 14.208 USD borçlu olmadığının tespitine,
2-a)Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 75.588,05 TL nispi harçtan peşin alınan 18.899,44 TL harcın mahsubu ile eksik 56.688,61 TL HARCIN DAVALIDAN ALINARAK HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
b)Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.096,27 TL giderin 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesi gereğince, davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yatırdığı 18.899,44 TL peşin harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı toplam 104,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 71.529,06 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakiye kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf açık olarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu ana çizgileriyle anlatıldı. 13/07/2023