Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/670 E. 2023/321 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : .
KARAR NO : .

HAKİM : .
KATİP : .

DAVACI : 1.
VEKİLLERİ : .
DAVALI : 1- .
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : 2- .
VEKİLİ : .

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/04/2022 günü plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak… plaka sayılı araca çarpması neticesinde …plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralanmış olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 40 TL geçici 50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 10 TL bakım ve bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 100-TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davalı …. Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu 15/04/2022 tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen… plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının başvuru dava şartını yerine getirmeksizin davanın ikamesini yapmış olduğunu, müvekkilinin ancak kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden raporların alınmasının gerektiğini, belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı … … cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu 15/04/2022 tarihinde plakası tespit edilemeyin aracın sebebiyet verdiği belirtilen trafik kazasına istinaden davacının uğradığı zararın giderilmesi için açılan tazminat davasında davacının davanın ikamesini eksik olarak yerine getirmiş olduğunu, müvekkili şirkete başvurmadan davasını ikame ettiğini davanın reddi gerektiğini, kusur durumlarının araştırılması gerektiğini, ilgili yerlerden raporların alınması gerektiğini, kazanın gerçekten meydana gelip gelmediğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı, Suriye uyruklu olduğu anlaşılmıştır.
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 48/1. Maddesindeki “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme ile yabancılık sebebine bağlı olarak teminat yatırma yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı kanunun 48/2. Maddesi ile mahkemenin, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutacağı düzenlenmiştir.
Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nün mahkememiz 2022/481 Esas sayılı dosyasına gönderilen ve iş bu dosyamız arasına alınan Suriye vatandaşlarının MÖHUK 48. Maddesi kapsamında teminattan muafiyetine ilişkin 09.08.2022 tarihli cevabi yazısında “Suriye, Türkiye’nin taraf olduğu Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi’ne taraf değildir. Bununla birlikte, Suriye ile Ülkemiz arasında 09.04.2009 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ve Suriye Arap Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması imzalanmıştır.
Söz konusu Anlaşma’nın yürürlüğüne ilişkin olarak Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan ve bir örneği ekte iletilen bilâ tarihli ve 87016113-019.00-2013/205798 sayılı yazıda; Anlaşma’nın onaylanma işlemlerinin karşı tarafa bildirilmesinin ardından, ilgili maddeleri uyarınca 20.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği, Bakanlıklarınca anlaşmaların yürürlüğe giriş tarihlerinin tespitine yönelik olarak 244 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkarılması için gerekli sürecin başlatıldığı bildirilmiştir. Söz konusu yazıda ayrıca; 244 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında yer alan “Bir milletlerarası andlaşma yukardaki fıkrada sözkonusu yürürlük tarihinin tesbitine dair kararnamede belirtilen yürürlüğe giriş tarihinde kanun kuvvetini kazanır.” hükmüne dikkat çekilerek, uygulamada onay süreci tamamlanmış bulunan uluslararası andlaşmaların, iç hukukumuz bakımından yürürlüğe giriş tarihinin tespiti için Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması gerektiği bildirilmiş ve bu çerçevede, söz konusu Anlaşma’nın yürürlüğe giriş tarihinin tespitine yönelik Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması için başlatılan sürecin henüz sonuçlandırılmadığı ifade edilmiştir.
Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan ve bir örneği ekte iletilen 17.10.2017 tarihli ve 87016113-400.22.06-2017/12960778 sayılı yazıda ise; Türkiye Cumhuriyeti ve Suriye Arap Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması’nın yürürlüğe giriş tarihinin tespitine yönelik Bakanlar Kurulu Kararnamesi çıkartılması için başlatılan sürecin akim kaldığı bildirilmiştir.
Konuyla ilgili olarak bir başka vesileyle Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan ve bir örneği ekte iletilen 14.06.2012 tarihli ve 5019429 sayılı yazı ile Suriye’deki vatandaşlarımıza ilişkin adlî, hukukî ve idarî yazışmalar ile Suriye makamları nezdinde takip edilmesi gereken adlî/idarî yardımlaşma konularındaki yazışmaların gönderilmesine Bakanlıklarınca yapılacak bir bildirime kadar ara verilmesi gerektiği; ayrıca, Suriye makamlarına iletilmesi talebiyle Bakanlıklarına gönderilen yazışmaların da işlem yapma imkânı kalmadığı cihetle iade edileceği belirtilmiştir.
Son olarak, Dışişleri Bakanlığı’ndan alınan 23.03.2018 tarihli ve 2018/13632698 sayılı yazıda; Suriye’de yaşanmakta olan olumsuz gelişmeler ve asayiş durumundaki zafiyet nedeniyle, Şam Büyükelçiliğimiz ve Halep Başkonsolosluğumuzun faaliyetlerinin geçici olarak askıya alındığı; bu çerçevede, Suriye’deki vatandaşlarımıza ilişkin adlî, hukukî ve idarî yazışmalar ve Suriye makamları nezdinde takip edilmesi gereken adlî/idarî yardımlaşma talepleriyle ilgili sorunların, Suriye’de yaşanan iç çatışmalar ve güvenlik şartlarının olumsuzluğu nedeniyle halen devam ettiği bildirilmiştir.” şeklinde yanıt verildiği görülmüştür.
Davacının yabancı uyruklu olması ve Suriye Arap Cumhuriyeti ile 5718 sayılı Kanunun 48/2. Maddesi kapsamında Suriye uyruklu kişilerin teminattan muafiyetini gerektirir anlaşma bulunmaması nedeniyle 11/05/2023 tarihli duruşmada hazır olan davacı vekiline 3.000 TL teminat yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde belirlenen teminat yatırılmaz ise davanın dava şartı yokluğunda usulden reddedileceğinin ihtarına karar verilmiş ise de, davacı vekilince belirlenen sürede teminatın yatırılmadığı anlaşılmakla davanın 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 48/1. ve 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik 189,15‬-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan 1.560,00-TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak alınarak, davalılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Gaziantep Bölge Adli Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı. 14/09/2023