Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/54 E. 2023/35 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VELİLERİ :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/11/2021 tarihinde; dava dışı ….ın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın sola dönüş kurallarına riayet etmeyerek kendi istikametine nizami seyir halinde olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki….plaka sayılı motosiklete çarpması neticesinde müvekkilin küçüğün yaralandığı ve bakıma ihtiyaç duyar hale geldiği iş bu davaya konu trafik kazası meydana geldiğini, Kaza nedeniyle Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının ….soruşturma ….. Karar sayılı dosyasıyla taksirle yaralama suçundan şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, arz ve izah edilen ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Haklı davamızın kabulü ile, müvekkili …..’ın dava konusu trafik kazası nedeniyle oluşan bakıcı giderlerinden kaynaklı şimdilik 50,00 TL ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı şimdilik 50,00TL olmak üzere şimdilik toplam 100,00TL’lik maddi tazminatın (belirsiz alacak) dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava Değerinin Belirlenmesi: Davacı vekili sunmuş olduğu 06/01/2023 tarihli dilekçesinde, dosyanın ilerleme durumuna göre alınan kusur raporu ve Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet raporu sonrası aktüerya/ hesap bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre müvekkilinin kalıcı maluliyetinden kaynaklı maddi zararının 161.499,60TL ve bakıcı giderinden kaynaklı maddi zararının 5.366,25TL olduğu belirtildiğini, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla; kusur durumu da gözetilerek müvekkili için 50,00TL olarak talep edilen sürekli iş görmezlikten kaynaklı maddi tazminat miktarını HMK.m.107/2 gereğince 121.124,70TL’ye, 50,00TL olarak talep edilen bakıcı giderinden kaynaklı maddi tazminat miktarını HMK m.107/2 gereğince 4.024,68TL’ye yükseltiklerini, dava değeri artırım taleplerinin ve davanın kabulü ile müvekkili Yunus Emre Polat’ın kalıcı maluliyetinden (sürekli iş göremezlik) kaynaklı maddi zararı olarak 121.124,70TL ve bakıcı giderinden kaynaklı maddi zararı olarak 4.024,68TL olmak üzere; toplam 125.149,38TL Maddi Tazminatın taraf değişikliği dilekçe tarihi olan 25/03/2022’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine uygun şekilde başvuruda bulunulmadığını, başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açilmasinda davacı yanın hukuki yararı bulunmadığını, dava açıldığı tarihte talep edilen tazminata ilişkin alacak kalemlerinin miktari yahut değeri tam ve kesin olarak tespit edilebilir olduğundan davanin usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından talep edilmekte olan bakıcı giderleri ve iş göremezlik talebine ilişkin tazminat taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu altında olduğunu, davacı vekilinin talep etmekte olduğu maddi tazminat taleplerine dayanak oluşturan sağlık raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığından reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde …. numaralı zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun sayın mahkeme tarafından tayin edilmesi gerektiğini, aynı olay hakkında devam etmekte olan ceza yargılamasının bekletici mesele olarak kabul edilmesini, işbu davaya araç sürücüsü ve sigortalinin dahil edilmesi gerektiğini, kesinlikle bir kabul anlamina gelmemekle birlikte sigorta şirketinin trafik sigortasindan kaynaklı sorumluluğunun poliçe limitleriyle ve kusur oranıyla sınırlı olduğunu, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davanın esastan reddine karar verilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …..’a usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER:
1- Davalı sigorta şirketi nezdindeki hasar dosyası;
Davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ile hasar dosyası Mahkememize sunulmuş, hasar dosyası kapsamında davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
2-Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….Soruşturma sayılı dosyası
UYAP üzerinden celp edilerek dosya arasına alınan dosyanın incelenmesinde; mağdurun …. ve velisi …., şüphelinin …… olduğu soruşturmaya konu suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, 30/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle açılan soruşturma dosyası kapsamında şikayet yokluğu sebebiyle 14/12/2021 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşılmıştır.
3- Davacının meydana gelen trafik kazası sonrasına görmüş olduğu tedavilere ilişkin hastane kayıtları;
Davacıya ait tedavi kayıtları Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesinden celp edilerek dosya arasına eklenmiştir.
4- SGK Kayıtları;
30/11/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya geçici iş göremezlik sebebiyle ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda SGK Gaziantep İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 03/02/2022 tarihli sayılı cevabında; davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle ödeme yapılmadığı ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı belirtilmiştir.
5- Bilirkişi raporları;
i) Kusur Bilirkişi Raporu: İddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından dosyanın trafik bilirkişisine tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 17/10/2022 tarihli raporda, ….. plaka sayılı araç sü . ….. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 53/1-B maddesinde belirtilen “Sola Dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemeye zorunludurlar” kuralını ihlal edip ağır ihmal ve ihlali ile kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, ….. plaka sayılı motosiklet sürücüsü ….ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a maddesinde belirtilen “Sürücüler kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar” kuralını ihlal edip hafif ihmal ve ihlali olduğu rapor edilmiştir.
ii) Maluliyet Oranı Tespitine İlişkin Bilirkişi Raporu: Mahkememizce resen seçilen Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetince düzenlenen 16/12/2022 tarihli gerekçeli raporda; engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %3(üç) olduğu, tıbbi iyileşme süreci göz önüne aldığında kemik kırıklarının iyileşme süresinin 9(dokuz)aya kadar uzayabileceği, iyileşme dönemi içerinde 1,5 (birbuçuk)ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, devamlı suretle başkasının yardımına muhtaç olmadığı rapor edilmiştir.
iii) Aktüer Bilirkişi Raporu: Kusur ve maluliyet oranının tespitine müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş; aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 05/01/2023 tarihli gerekçeli raporda; davacının TRH 2010 yaşam tablosu ile 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle progresif rant yöntemine göre kusur indirimsiz %3 oranında maluliyete ilişkin maddi zararının 161.499,60 TL, iyileşme dönemi bakıcı giderinin 5.366,25 TL, Davacının TRH 2010 yaşam tablosuna ve dönem başı ödemeli tam hayat (%1.65 iskonto) yöntemine göre kusur indirimsiz %3 oranında maluliyete ilişkin maddi zararının 108.689,64 TL, iyileşme dönemi bakıcı giderinin 4.238,85 TL olduğu rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava açılmadan önce başvuru şartının yerine getirilmediği iddiası yönünden:
KTK’nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” şeklindedir. Davacının bu kapsamda dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin itirazlarına itibar edilememiştir. (Emsal olarak; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/2102 E., 2021/1494 K. Sayılı kararı ile Yargıtay 4. HD’nin 25/10/2021 tarih 2021/4498 E. 2021/7405 K. Sayılı kararı )
Davalının yetki itirazı yönünden;
6100 sayılı HMK’nin haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesine göre; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Eldeki davada, davacının yerleşim yeri ve kazanın meydana geldiği yer Gaziantep olduğuna göre davanın mahkememizde ikame edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur; davalı vekilinin yetki itirazı bu sebeple yerinde görülmemiştir.
Davanın esası yönünden;
Dava 6098 sayılı TBK md. 54 gereğince bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri) istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davaya konu kazanın, 30/10/2021 günü saat 10:30 sıralarında dava dışı sürücü Yasin Bayır’ın sevk ve
idaresindeki ….. plaka sayılı aracıyla Mücahitler mahallesi …. numaralı sokak üzerinde seyir ederken … numaralı cadde kavşağına geldiğinde yolun
karşısında bulunan … numaralı sokağa dönmek istediğinde …. numaralı cadde
üzerinde seyir eden davası sürücünün sevk ve idaresindeki ….
plaka sayılı motosiklet ile çarpışması neticesinde meydana geldiği; kazanın oluşumunda ….. plakalı araç sürücüsünün sevk ve idaresindeki aracıyla seyir ederken …… numaralı sokak kavşağına geldiğinde, yol,
zaman ve mahal şartlarını dikkate alarak sol şeritte bekleyerek uygun zamanda sola
manevra yapması, sola manevra ile dönüşü gerçekleştirmeden önce manevra
alanlarını kontrol etmesi gerekirken kontrolsüzce kavşaktan dönüşü esnasında karşı yön yol bölümünden gelen motosiklet ile çarpışmaya sebebiyet verdiğinden asli kusurlu (%75) olduğu; davacı sürücünün hızını mahal şartlarına göre uygun seviyede tutarak karşı yön yol bölümünden gelen aracın sola doğru
manevra yaptığını fark ettiğinde yeterli mesafeden etkili fren tedbiri alması gerektiği
halde yetersiz kaldığı, motosikletin seyir hızını meydana gelebilecek herhangi bir ani gelişen olay ve hareket karşısında zamanında güvenli duruş, sert fren tatbiki veya
uygun direksiyon manevrası yapabilecek şekilde ayarlaması gerekirken bunun aksine olacak şekilde dikkatsiz seyri nedeniyle kazanın oluşumunda tali derecede (%25) kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Kazanın oluşumunda asli (%75) kusurlu olan …. plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan süreçte davalı sigorta şirketi nezdinde geçerli bir ZMMS poliçesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında kusur raporu aldırıldıktan sonra, davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik oranının ve bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünden rapor alındıktan sonra konusunda uzman bilirkişiye maddi tazminat hesabı yaptırılmıştır.
Toplanan delillerden; davalının sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu hareketleri ile davacı tarafın yaralanmasına sebep olduğu anlaşılmıştır. Özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” (Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında kişide özür oranının tespitinin yapılmasına yardımcı olarak herhangi bir cetvel bulunmadığından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin esas alındığı uzman bilirkişi heyeti raporunda açılanmıştır.) hükümlerine uygun şekilde düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirlenen maluliyet oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasının yerinde olacağı kanaatine varılmış, hükmedilen maddi tazminatın davacı tarafından HMK md. 124 gereği yapılan taraf değişikliği talebinin Mahkememizce kabul tarihi olan 31/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiği yönünden bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/15095E., 2021/3746 K. Sayılı kararı ve TRH 2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uyarınca hesaplama yapılması gerektiğine dair bkz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin Esas, 2021/6472 Karar sayılı kararı )
Davalının bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunması yönünden yapılan değerlendirmede;
TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan iyileşme sürecindeki geçici bakıcı gideri, geçici işgöremezlik ve belgesiz tedavi giderlerine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilememiştir. (Bu yönde emsal olarak bkz. Yargıtay 4. HD’nin 2021/8288 Esas ve 2022/1147 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 4. HD’nin 2021/8341 Esas ve 2022/1644 Karar sayılı ilamı)
Müterafık kusur yönünden yapılan değerlendirmede;
Somut olayda davacının meydana gelen trafik kazası esnasında davaya konu trafik kazasına karışan …. plakalı motorsikletin kullanmakta olduğu, davacının trafik kazası sonrasında meydana gelen yaralanma bölgesi itibariyle koruyucu tertibat kullanmamasının meydana gelen kazada yaralanan davacının zararını artırıcı bir etken olmadığı değerlendirilerek müterafık kusur indirimi yapılmamıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, 121.124,70-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 4.024,68-TL bakıcı giderinin 31/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.548,95-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70-TL harç ile 427,11-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.041,14-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabulucu gideri 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 13.fıkrasının son cümlesi gereğince yargılama gideri olarak kabul edilmiş olup, bu miktarın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşin yatırdığı 80,70-TL harç ile 427,11-TL ıslah harcı toplamı olan 507,81-TL harç ile 3.732,35-TL yargılama gideri toplamı olan 4.240,16-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap edilen 19.772,41-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davacı asilin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf yolu açık olarak verilen karar açıkça okundu, ana çizgileriyle anlatıldı. 25/01/2023