Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/52 E. 2022/867 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/10/2021 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı ……’ub sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracın müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin trafik kazasına karıştığını belirttiği….. Plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini talepli olarak açılmıştır. Taraf delilleri toplanmıştır. Davacıya ait tedavi evrakı Medicalpark Gaziantep Hastanesinden getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır. Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 03/02/2022 tarihli sayılı cevabında; Davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle peşin sermaye gelir bağlanmadığı belirtilmiştir. Yaralamalı trafik kazası sebebi ile başlatılan soruşturma dosyası sureti getirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi uhdesinde açılan hasar dosyası davalı vekilinin 08/02/2022 tarihli dilekçesi ekinde ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından 03/10/2021 tarihinde Nurdağı ilçesi sınırları içerisinde….. plaka sayılı aracın ….. plakalı araca çarptığı, kazanın bu şekilde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının dava açılmazdan evvel davalı sigorta şirketine 16/11/2021 tarihinde başvurdukları, 08/02/2022 tarihli davalı vekilinin beyan dilekçesinde ifade edilmiştir. Bu haliyle dava şartının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davacı dava açılmadan önce arabulucuya başvurmuş ve arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Dosyaya sunulan 19/04/2021 tarihli poliçeden, kaza tarihi itibarı ile ….. plakalı aracın sigorta ettireninin davalı olduğu anlaşılmıştır.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup davalının sigortaladığı aracın sürücüsü olan ……..’ un meydana gelen kazanın oluşumunda, K.T.K’nın 84/g Maddesine “araç sürücüleri trafik kazalarında şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar” aykırı davranışı ile meydana gelen olayda ağır ihlal ve ihmalinin olduğu,…… plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumuna etken hatalı davranışının olmadığı, davacı yolcunun kazanın oluşumuna etken hatalı davranışının olmadığı, rapor edilmiştir.
Raporun, kolluk görevlilerince kazaya ilişkin olarak tutulan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği ve bu şekilde kanaate varıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Yine kusur bilirkişisi raporunda sadece ihlal edilen hükümlerin belirtildiği herhangi bir kusur oranı tespiti yapılmadığı ortadadır. İhlal edilen kanun maddeleri ve kazanın gerçekleşme şekli nazara alındığında kazanın meydana gelmesinde ….plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Burada davacının maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …./… Esas, …/…. Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir.
Somut olayda dosya kapsamında hazırlanan maluliyet raporu Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanmıştır. Kaza tarihinin 03/10/2021 tarihi oluşu da nazara alındığında alınan maluliyet raporunu doğru yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanmış olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Maluliyet raporuna göre davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %8 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 12 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 8 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi noktasında baz alınacak yaşam tablosu ve uygulanacak hesaplama yönteminin de ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin …/…… Esas, …../….. Karar sayılı ve 21/05/2021 Tarihli ilamında “…Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna anılan yönetmelik çerçevesinde yeni bir maluliyet raporu tanzim ettirdikten sonra, davacının muhtemel yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için yeni bir aktüerya raporu almaktan ibaret olup…” denilmektedir.
Kusur ve maluliyet oranının tespitini müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden bu işlerden anlar aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkemece resen seçilen bu işlerden anlar aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 04/08/2022 tarihli gerekçeli raporun yukarıda bahsedilen 17.Hukuk Dairesinin belirlediği ilkelere uygun olduğu anlaşılmıştır. Rapor içeriğine göre davacının 164.972,87 TL sürekli iş göremezlik, 50.766,62 TL geçici iş göremezlik, 6.678,00 TL bakıcı gideri yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 12/10/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatını 165.022,82 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 50.816,62 TL, bakıcı gideri tazminatını 6.728,00 TL’ ye yükselttiklerini belirtmiştir. Bedel arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, vekaletnamesinde mevcut olan davadan feragat özel yetkisine binaen mahkememize ibraz etmiş olduğu 17/10/2022 tarihli feragat dilekçesi ile işbu davadan feragat etmiştir.
Davalı vekili ibraz etmiş olduğu 24/10/2022 tarihli dilekçe ile davacı taraf ile sulh olduklarını, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından davalının davacıya ödeme yaptığı, davacınında bunun üzerine davadan feragat ettiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda hakkın özünden bir feragat söz konusu değildir ve yargılama giderlerinden davalı sorumlu olmalıdır. Yargıtay 17 HD 2020/2791 Esas ve …/…. karar sayılı ilamında; “… feragat nedeniyle davanın reddine karar vermiş ise de, davacılar hakkın özünden feragat etmemiş, dava konusu maddi tazminat alacaklarına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiştir. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermiş olup, esasen burada dava konusuz kalmıştır. Mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak, konusuz kalan maddi tazminat davası, feragat nedeniyle reddedilmiş gibi maddi tazminat davası yönünden davalılar İsviçre Sigorta A.Ş. ile … ve . . yararına hükmün 6 ve 7 nolu bentlerinde red vekalet ücretine hükmedilmesi bozma nedeni olduğu gibi…” şeklinde karar vermiştir. Bu gerekçeler ile arabuluculuk ücretinden davalı sorumlu tutulmuştur..
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat de yargılamanın ilk celsesinden sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 53,80 TL harcın peşin alınan 3.879,04‬ TL harçtan düşülmesi ile fazladan alınan 3.825,24‬ TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan 1.320,00 TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı tüm masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
Davalının herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2022