Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/331 E. 2023/20 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

MİRAS BIRAKAN :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVACILAR : 4-
5-
6-
7-
VEKİLLERİ :

DAVACI :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, tescil plakası tespit edilemeyen bir araç sürücüsünün, kendisine çarpıp kaçması şeklinde gerçekleşen 01/12/2015 tarihli trafik kazasında yaralandığını ve geçici ve sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, ayrıca oluşan maluliyeti sebebiyle bakıma muhtaç hale geldiğini, kazanın münhasıran tescil plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, zararın tazmini için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, gerçek zarar rapor ile belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200-TL geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı gideri zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
Dava Değerinin Belirlenmesi: Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile; 66.828,88-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tazminini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza ile zarar arasındaki illiyetin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının teminat kapsamında olmadığını, davalının sorumluluğunun kazaya sebep olduğu ileri sürülen kişinin kusuru ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu beyanla davanın külliyen reddini dilemiştir.
DOSYANIN SAFAHATİ VE BAM KARAR İLAMI:
Davacı tarafça, Mahkememize ait ../… Esas sayılı dosya üzerinden ikame edilen davada Mahkememiz tarafından 27/12/2016 tarihli, ../…. Esas – …/… Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş olup, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 09/07/2017 tarih, ../… Esas – ../… Karar sayılı Kaldırılma ilamında yer alan “sağlık kurulu raporu alındıktan sonra TRH-2010 yaşam tablosuna ve genel şartlarda öngörülen teknik faiz oranına göre davacının maluliyet tazminatı hesaplanması” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak gönderilmiş ve Mahkememizin ./. Esasına kaydedilerek yapılan yargılama sonucunda 06/12/2019 tarihli, ../… Esas – …./… Karar sayılı karar ile “Davanın kısmen kabulüne; 27.336,01-TL’nin dava tarihinden (25/12/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu hükme karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine dosyanın gönderildiği Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 22/03/2022 tarih, ../… Esas – …./… Karar sayılı Kaldırılma ilamında yer alan “Dosyanın UYAP sistemi üzerinden yapılan incelenmesinde davacının 16.10.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacının mirasçılarına tebligat çıkartılarak davayı takip edip etmeyeceklerinin sorulması veya davacı vekiline mirasçılar adına vekaletname sunma imkanı sağlanarak sonucuna göre dava hakkında karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak gönderilmiş ve Mahkememizin işbu …/…. Esasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLER:
1-Bilirkişi raporları;
i-Mahkememizce aldırılan kusur bilirkişi raporunda özetle: Kazanın münhasıran plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiği; davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre %43 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği; PMF 1931 Yaşam Tablosu’ndaki esaslara göre 10.358,14-TL geçici ve 45.030,49-TL sürekli işgöremezlik ile 11.440,25-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 66.828,88-TL zararının oluştuğu mütala edilmiştir.
ii-Maluliyet raporu:
Mahkememizce aldırılan 09/10/2017 tarihli maluliyet raporunda, özetle: Davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine, mahkememizce aldırılan 15/12/2017 tarihli ATK raporunda, özetle: Davacının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre %43 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
15/12/2017 tarihli ATK raporunun, mahkememizin 06/11/2017 tarihli talimatına aykırı Yönetmeliğe göre düzenlendiği anlaşılmış ve yeniden rapor aldırılması yoluna gidilmiş olup, 15/02/2019 tarihli ATK raporunda özetle: Davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu mütala edilmiştir.
15/02/2019 tarihli ATK raporunda, mahkememiz talimatı kapsamında geçici işgöremezlik süresi ile bakıcı gideri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, salt sürekli işgöremezlik süresi hakkında rapor düzenlendiği anlaşılmış ve bu yönler bakımından da rapor düzenlenmesi istenilmiş olup, 29/05/2019 tarihli ATK raporunda, özetle: Davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, ayrıca ilk 3 ay boyunca başka birinin yardımına ihtiyacı olacağı mütala edilmiştir.
iii)Mahkememizce aldırılan aktüerya bilirkişi raporunda, TRH 2010 Yaşam Tablosu’ndaki esaslara göre, davacının, 10.358,14-TL geçici ve 13.682,93-TL sürekli işgöremezlik ile 3.294,94-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam zararının 27.336,01-TL olduğu mütala edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava 6098 sayılı TBK md. 54 gereğince bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri) istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları, bilirkişi raporları ile dosyadaki kağıtların birlikte değerlendirilmesi neticesinde:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının 01/12/2015 tarihli trafik kazası sebebiyle oluşan geçici ve sürekli iş göremezlik ile bakıcı gideri zararının tazminini talep etmiş, davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Davacının, tescil plakası tespit edilemeyen bir araç sürücüsünün, kendisine çarpıp kaçması şeklinde gerçekleşen 01/12/2015 tarihli trafik kazasında yaralandığı ve mahkememizce aldırılan 29/05/2019 tarihli ATK raporuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve ayrıca ilk 3 ay boyunca başka birinin yardımına ihtiyacı olacağı, TRH 2010 Yaşam Tablosu’ndaki esaslara ve 2016 yılı asgari ücret miktarına göre, 10.358,14-TL geçici ve 13.682,93-TL sürekli işgöremezlik ile 3.294,94-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 27.336,01-TL zarara uğradığı, kazanın münhasıran tescil plakası tespit edilemeyen araç sürücünün kusuru ile gerçekleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
09/05/2017 tarihli istinaf kararından sonra aldırılan, 09/10/2017 tarihli ilk rapor, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup, raporda davacının tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği saptanmıştır. Yine, 15/02/2019 tarihli ATK raporunda, davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut fonksiyon kaybının %19 olduğu mütala edilmiş, 29/05/2019 tarihli ATK raporunda da, davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve ayrıca ilk 3 ay boyunca başka birinin yardımına ihtiyacı olacağı belirtilmiştir. 09/10/2017 tarihli ilk rapor ile 29/05/2019 tarihli ATK raporundaki geçici ve sürekli işgöremezliğe ilişkin tespitlerin birbiri ile örtüştüğü görülmüş; anılan raporlardaki oran ve sürenin, istinaftan önceki maluliyet raporu ile istinaftan sonraki 15/12/2017 tarihli ATK raporundaki Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenen oran ve sürelerle çelişiyor olmasının, yönetmelik değişikliğinden kaynaklandığı değerlendirilmiş, 29/05/2019 tarihli ATK raporundaki tespitlere göre sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, davacının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %19 olduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, ayrıca ilk 3 ay boyunca başka birinin yardımına ihtiyacı olacağı kabul edilmiştir.
Davalı vekili, geçici işgöremezlik tazminatının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de, çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK m. 54 ile vazolunan bedensel zararlar kapsamında ve tedavi giderleri güvencesi içinde olduğu kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 16/03/2017 gün ve 19844/2798 sayılı kararı ile Gaziantep BAM 17.HD.nin 19/04/2018 tarih ve …./… sayılı kararı). Bu sebeple, davacının geçici işgöremezlik tazminatı talebinin de teminat kapsamında kaldığı kabul edilmiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.

Davalı vekilinin, bakıcı gideri hakkındaki sorumluluğa dair itirazına gelince; Yargıtay 17. HD.nin 14/09/2017 tarih ve ../… sayılı kararı ve yerleşik içtihatlar da nazara alınıp bakıcı giderinin davalının tedavi giderleri teminatı kapsamında ve sorumluluğunda olduğu değerlendirilmiş, davacının 3 ay boyunca bakıcıya ihtiyacı olacağı rapor edildiğinden, bakıcı gideri zararının belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir. (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 10/10/2017 tarih ve 2933/8854; 20/03/2017 tarih ve 14406/2908 sayılı kararları). Hal böyle olunca, davacı yararına 3.294,94-TL bakıcı giderine hükmedilmiştir.
Mahkememizin ilk ve ikinci kararı, salt davalı Güvence Hesabı tarafından istinaf edilmiş olup; Mahkememiz kararı 09/05/2017 tarihli BAM kararında, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf talepleri ile bağlı kalınarak ve maddi tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faize göre yapılması, ayrıca maluliyetin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği belirtilerek ortadan kaldırılmıştır. Açıkça ifade etmek gerekirse; davacının, maddi tazminatın hesabına yönelik bir istinafı yoktur. İstinaftan önceki kararı, davacının, maddi tazminat hesabı yönünden istinaf etmediği gözetildiğinde, davacı tarafça istinaf edilmeyen karara esas alınan aktüerya raporundaki veriler (2016 yılı asgari ücreti) esas alınarak hesaplama yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 15/11/2018 tarih ve 14618/10761 sk; 28/02/2019 tarih ve 4268/2265 sk; 17/05/2018 tarih ve 10457/5211 sk). Buna göre, ilk istinaftan sonra aldırılan aktüerya raporuna göre sonuca gidilmeli, davacı vekilinin güncel asgari ücret esas alınarak rapor düzenlenmesi ve zararın bu şekilde belirlenmesi yönündeki talebi reddedilmelidir.
Bu sebeplerle, 10.358,14-TL geçici ve 13.682,93-TL sürekli işgöremezlik ile 3.294,94-TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 27.336,01-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ilk istinaftan önceki kararda belirtildiği gibi, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
22/03/2022 tarihli ikinci istinaf kararında, kaldırma sebebi, Mahkememizce karar verilmesinden sonra dosya Bölge Adliye Mahkemesinde iken, davacının 16/10/2020 tarihinde vefat etmesi dolayısıyla davacının mirasçılarına tebligat çıkartılarak davayı takip edip etmeyeceklerinin sorulması veya davacı vekiline mirasçılar adına vekaletname sunma imkanı sağlanarak sonucuna göre dava hakkında karar verilmesi yönünde olup Mahkememizce kaldırma kararının gereği yerine getirilerek taraf teşkili sağlanmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından ibraz edilen veraset ilamına göre vefat eden davacı …. isimli mirasçısı da hak sahibi görünmekte ise de davacı vekili tarafından yargılama aşamasında ibraz edilen nüfus kayıtlarına göre adı geçen mirasçının çocuk yaşta ve davacıdan önce vefat ettiği anlaşıldığından bu mirasçı dahil edilmeksizin Mahkememizce pay hesabı yapılarak hüküm tesis edilmiştir.
Hükmün tashihi: Mahkememizce 18/01/2023 tarihli celsede verilen kısa kararın 1 numaralı bendinde “davacı …vefat etmiş olduğundan mirasçıları …. adına 7/28’i diğer mirasçıları adına 3/28’i olacak şekilde pay edilmesine” şeklinde yazılmış ise de HMK md 304 gereği hükümde geçen ibarenin tahsilde tereddüt uyandırmaması adına ve bu yönde sehven yazım hatası yapıldığı da anlaşıldığından “davacı … vefat etmiş olduğundan mirasçıları … adına 7/28’i, diğer mirasçıları adına 3/28’er olacak şekilde pay edilmesine” şeklinde düzeltilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 27.336,01-TL’nin dava tarihinden (25/12/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davacı … vefat etmiş olduğundan mirasçıları …. adına 7/28’i, diğer mirasçıları adına 3/28’er olacak şekilde pay edilmesine) fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.867,32-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 255,62-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.611,70-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, istinaftan önce harç alınmış ise mahsubuna,
3-Davacı tarafından ödenen 255,62-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.974,10‬-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 1.625,59-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davacı … vefat etmiş olduğundan mirasçıları …yönünden 7/28’i diğer mirasçıları yönünden 3/28’er olacak şekilde pay edilmesine) bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 350‬-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 206,83-TL’nin davacıdan alınarak (davacı … vefat etmiş olduğundan mirasçıları ….’tan 7/28’i diğer mirasçılardan 3/28’er olacak şekilde tahsil edilmesine) davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davacı .. vefat etmiş olduğundan mirasçıları … adına 7/28’i diğer mirasçıları adına 3/28’er olacak şekilde pay edilmesine)
7-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak (davacı .. vefat etmiş olduğundan mirasçıları …tan 7/28’i diğer mirasçılardan 3/28’er olacak şekilde tahsil edilmesine) davalıya verilmesine,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın Yönetmeliğin 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair; bir kısım davacı vekili Av. ..ile Av. .. ile davacılar ….’ın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı. 18/01/2023