Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/623 E. 2022/438 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/06/2021 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı ….ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yaya olan müvekkili küçük …’ a çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin trafik kazasına karıştığını belirttiği … … Plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafın başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmediğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile oluşan maddi zararın tazmini için açılan belirsiz alacak davasıdır.
Taraf delilleri toplanmıştır. Davacıya ait tedavi evrakı Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinden getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 17/09/2021 tarihli sayılı cevabında; Davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle peşin sermaye gelir bağlanmadığı belirtilmiştir.
Yaralamalı trafik kazası sebebi ile başlatılan soruşturma dosyası sureti getirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi uhdesinde açılan hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından 17/06/2021 tarihinde Şahinbey ilçesi sınırları içerisinde …plaka sayılı aracın yaya davacıya çarptığı, kazanın bu şekilde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacıların dava açılmazdan evvel davalı sigorta şirketine 09/07/2021 tarihinde başvurduklarına ilişkin barkodlu PTT posta alındı belgesinin suretini ibraz etmişlerdir. Bu haliyle dava şartının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davacılar dava açılmadan önce arabulucuya başvurmuş ve arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiştir.
Dosyaya sunulan 19/03/2021 tarihli poliçeden, kaza tarihi itibarı ile …. plakalı aracın sigorta ettireninin davalı olduğu anlaşılmıştır.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup davalının sigortaladığı aracın sürücüsü olan ….’ ın meydana gelen kazanın oluşumunda etken bir davranışının olmadığı, kazaya karışan davacı ..’ ın ise; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/1-b-3 maddesinde belirtilen “ancak, yüz metre kadar mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşı trafiği için bir engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler.” kuralını ihlal ederek ağır ihmal ve ihlali ile kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği rapor edilmiştir.
Raporun, kolluk görevlilerince kazaya ilişkin olarak tutulan kaza tespit tutanağı ile çeliştiği anlaşılmıştır.
Rapor ve kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunduğundan dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor tanzimi istenilmiş; davalının sigortaladığı aracın sürücüsü olan …’ ın %20 oranında, davacı ..’ ın ise %80 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Bu haliyle ATK raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği ve bu şekilde kanaate varıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …./. Esas, …./…. Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “… kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir.
Somut olayda dosya kapsamında hazırlanan maluliyet raporu Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanmıştır. Kaza tarihinin 17/06/2021 tarihi oluşu da nazara alındığında alınan maluliyet raporunu doğru yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanmış olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Maluliyet raporuna göre davacnın özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %5 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 3 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi noktasında baz alınacak yaşam tablosu ve uygulanacak hesaplama yönteminin de ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin …/… Esas, …./…. Karar sayılı ve 21/05/2021 Tarihli ilamında “…Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna anılan yönetmelik çerçevesinde yeni bir maluliyet raporu tanzim ettirdikten sonra, davacının muhtemel yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için yeni bir aktüerya raporu almaktan ibaret olup…” denilmektedir.
Kusur ve maluliyet oranının tespitini müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden bu işlerden anlar aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkemece resen seçilen bu işlerden anlar aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 20/04/2022 UYAP tarihli gerekçeli raporun yukarıda bahsedilen 17.Hukuk Dairesinin belirlediği ilkelere uygun olduğu anlaşılmıştır. Rapor içeriğine göre davacı Nisa Kartal’ ın 31.914,29 TL sürekli iş göremezlik, 1.534,55 TL efor kaybı, 166,95 TL bakıcı gideri yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 26/05/2022 UYAP tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettikleri tazminatı 33.615,79 TL’ ye yükselttiklerini belirtmiştir. Bedel arttırım dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 03/06/2022 tarihli celsede talep ettikleri 33.615,79 TL tazminatının, 31.414,29 TL’ sinin sürekli iş göremezlik tazminatı, 166,95 TL’ sinin bakıcı gideri ile 1.534,55 TL’ sinin ise geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davacının kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve gelir getiren bir işte çalışmasının söz konusu olmadığı, aksi yönde bir delil ibraz edilmediği dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı bulunmadığından geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı değerlendirilmiş (Benzer yöndeki Y. 17 HD’nin 2016/9637-2017/7037 E.K sayılı ilamı) bu nedenle geçici iş göremezlik talebi reddedilmiştir.
Davalının temerrüt tarihinin, başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü olduğu dikkate alınarak 30/07/2021 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın KISMEN KABULÜNE;
31.914,29 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 166,95 TL bakıcı giderinin 30/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 2.191,46 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 173,95‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 2.017,51‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan 1.320,00 TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince, davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 1.259,74 TL’sinin davalıdan, ‭‭davanın red edilen kısmına göre hesaplanan 60,26‬ TL’sinin davacıdan alınacak şekilde tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının peşinen yatırmış olduğu 173,95 TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yaptığı ve karşıladığı 3.410,7‬0 TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 3.255,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan 1.534,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,

Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022