Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/622 E. 2021/770 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
GEREKÇE TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkili tarafından iflası istenen şirkete karşı Gaziantep 2.İş Mahkemesinin …. Esas … Karar Sayılı dosyası ile iş kazasından kaynaklı maddi-manevi tazminat davası açıldığını, mahkemece davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verildiğini, söz konusu ilama istinaden Gaziantep İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı icra takip dosyası ile ….Esas sayılı ihtiyati haciz dosyasındaki alacaklarının tahsil edilememesi nedeniyle davalı şirketin iflasına karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkili şirket ile davacı arasında halen devam etmekte olan Gaziantep 2.İş Mahkemesinin ….. Esas …. Karar Sayılı dosyasında verilen karara dayanılarak müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, öncelikle Gaziantep 2. İş Mahkemesince verilen kararın halen istinaf incelemesinde olduğunu, kaldırma kararı verilmesinin söz konusu olması nedeniyle davacı tarafından icra dosyasında talep edilen alacağın ödenmediğini, müvekkilinin iflasına karar verilmesini gerektiren bir durum olmadığını, istinaf incelemesi sonucu müvekkili aleyhine karar verilse dahi, müvekkilinin iflasını gerektiren bir durum olmadığını, müvekkili şirketin icra dosyasında talep edilen borç miktarının üzerinde mal varlığı olduğunu, iflas talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu ve müvekkilinin mağdur olacağını, icra dosyalarının incelenmesinde davacı tarafın gereken tahsilat işlemlerini yapmadığını, müvekkili ait 2 adet araç üzerine haciz konulmasını talep ettiğini, araçlar üzerine yakalama şerhi konulmadığını gibi kıymet takdiri de yapılmadığını, icra dosyasındaki borç miktarının 122.634,89 TL olduğunu, müvekkili şirkete ait haciz konulmuş araçların borcu karşılar nitelikte olduğunu, davacı tarafından hacze gidilerek tahsilat yapılmadığını, icranın tahsili yönünden davacı hiçbir tahsilat işlemi yapılmaz iken, müvekkili şirketin iflasının istenmesinin davacının kötü niyetli ve müvekkiline zarar verme amacı içerisinde olduğunu gösterdiğini, davacının hukuki bir yararının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 17/09/2021 tarihli ara kararı ile davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce Gaziantep 2. İş Mahkemesinin …..Esas sayılı dosyası, Gaziantep İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyası ve davalı şirketin Ticaret sicil kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Gaziantep 2. İş Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle: Davacının dosyamız davacısı …, davalıların ….Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. ve davalı ….Turizm Taşımacılık Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, mahkemece 24/12/2020 tarih,…… Esas -….Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
Gaziantep İcra Dairesinin…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle: Alacaklının dosyamız davacısı …, borçluların dava dışı ….Danışmanlık Tic. Ltd. Şti. ve davalı P…… Ticaret Limited Şirketi olduğu, ilama dayalı takip başlatıldığı, bir kısım haciz işlemlerinin uygulandığı anlaşılmıştır.
Gaziantep İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde özetle: Gaziantep 3. İş Mahkemesinin …. D.İş E.K sayılı haciz kararına dayalı takip başlatıldığı, bir kısım hacizlerin uygulandığı 07/10/2021 tarihinde borçlu vekilince Gaziantep İcra Dairesinin …. Esas sayılı takip dosyası ile aynı ilama dayalı takip yapıldığını bu nedenle bu dosyadaki haciz işlemlerinin kaldırılarak kapatılmasının talep edildiği, ancak bu talebin reddedildiği görülmüştür.
Davalı şirketin 29384 numarasında Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı olduğu ve yetkilisinin ve ortaklarının….,….. ve …. anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava İİK’nın m.177/4 hükmü uyarınca iflas talebine ilişkindir.
İİK’nın 181. maddesinin yollaması ile İİK’nın 166/2 maddesinde öngörülen usulle iflas talebi ilan edilmiş ve alacaklılara müdahale veya itiraz imkanı tanınmıştır.
İİK’nın 181. maddesinin aynı kanunun 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerektirdiği masraflarının avans olarak mahkeme veznesine yatırılmasının gerekli ise de, davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle avanstan muaf tutulmuştur.
Davacı İİK m.177/4 “İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağılır.” hükmüne dayalı olarak doğrudan iflas talebinde bulunmuştur.
Bu iflas sebebinin gerçekleşmesinin temel şartı, talep edilen alacağın ilama bağlı olma mecburiyetidir. Mahkeme kararının mühürlü ve imzalı olarak taraflara verilen örneklerine ilam denir. Madde hükmünde ilama dayanan alacaklardan bahsedildiğinden, ilam niteliğine sahip belgelere dayanan alacaklar için İİK m.177/4’e göre doğrudan iflasa başvurulup başvurulamayacağı konusu doktrinde tartışmalıdır. Ancak somut olayımızda davacı taraf mahkeme ilamına dayanmıştır.
İlama dayalı olarak doğrudan iflas talebinde bulunulabilmesi için ilamın kesinleşmesi gerekmemektedir. (Y.23 HD’nin 22/06/2015 T. 2014/5069-2015/4774 E.K; Y.19 HD’nin 03/11/2010 T. 2010/8389-12425 E.K)
İcra emrine karşı itirazda bulunmak mümkün olmadığından, kural olarak ilâmlı icra takibi durdurulamaz ve dolayısıyla, bundan sonra ilâmın icra edilme aşaması başlar. Bu aşamada, İcra ve İflâs Kanunu m.37′ ye göre, icra emrinde yazılı yedi günlük süre geçtiği halde, borcunu ödemeyen veya mal beyanında bulunmayan borçlu, aynı zamanda iflâsa tabi kimselerden ise, alacaklının iki seçimlik hakkı doğar: Bunlardan birincisi, ilâmlı icra takibine devam ederek, haczedilen malları paraya çevrilmesini sağlayarak alacağına kavuşmaktır. Bu seçeneğin tercih edilmesi halinde, alacaklının ilâmlı icraya devam edeceğine dair bir beyanda bulunması gerekmez. Takibe kalındığı yerden devam olunarak, ilâm hükmü, icra müdürü tarafından zorla icra edilir. İkinci seçimlik hak ise, borçlunun iflâsa tabi kişilerden olması şartıyla (m.43), alacaklı isterse, ilâmlı icra takibini terk ederek, m. 177/4′ e göre, doğrudan doğruya yetkili ticaret mahkemesine başvurmak suretiyle, borçlunun iflâsını istemesidir. Alacaklının, ilâmlı icra için yaptığı takip talebinde, haciz istediğini beyan etmiş olması, sonradan bu iki seçimlik hakların kullanılmasına engel teşkil etmez. Lâkin, alacaklı, m.177/4’teki hakkını kullanmayarak, ilâmlı icra takibine devam ederse, daha sonra m.177/4’e dayanmak suretiyle borçlunun iflâsını isteyemez. Böyle bir durumda, alacaklı, takip şeklini, ancak İcra ve İflâs Kanunu’nun 43 üncü maddesine göre iflâs yoluna çevirebilir. Fakat, çevrilen bu iflâs yolu, doğrudan doğruya değil, takipli iflâs yoludur. Bu yeni yolun işlerlik kazanabilmesi için, alacaklının, icra dairesinden, borçluya “iflâs ödeme emri” gönderilmesini isteme mecburiyeti vardır.
Alacaklının, yukarıda sözü edilen seçimlik hakları, ancak yedi günlük sürenin ödeme yapılmayarak veya mal beyanında bulunmayarak sona ermesi ile doğacağından (m.37), bu seçimlik haklarını kullanabilmesi konusunda, ilâmlı takip talebinde bir açıklama yapması gerekmez. Alacaklı, m.37’den doğan bu seçimlik haklarını ne zamana kadar kullanabileceği konusunda, kanunda öngörülmüş bir süre mevcut olmadığından, ikili bir ayrım yapılarak sonuca varılabilir: Birinci olarak, haciz için, icra dairesinin re’sen harekete geçme yetkisi olmadığından, alacaklının talebine ihtiyaç vardır. Eğer, yedi günlük ödeme ve mal beyanı süresi sona erdikten sonra, alacaklı, haciz talebinde bulunursa, seçimlik hakkını ilâmlı icranın devamı yönünde kullanmış olur. Alacaklı, artık bundan sonra, ilâmlı icra takibinden vazgeçerek, m.37 ve m. 177/4 anlamında doğrudan doğruya iflâs yoluna başvuramaz. Ancak, m.43,II’deki imkândan faydalanma hakkı saklıdır. Gönderilen icra emrine rağmen, yedi günlük süre içerisinde borç ödenmediği için, alacaklı haciz talebinde bulunmuşsa, alacaklının, m. 177/4’e dayanılarak doğrudan doğruya iflâs yoluna başvurma imkânı veren iflâs sebebine dayanma hakkından zımnen feragat ettiği kabul edilmelidir. Lâkin, doktrindeki başka bir görüşe göre ise, icra emrine rağmen alacak ödenmemiş ve alacaklı da haciz istemiş ve borçlunun malları haczedilmişse; alacaklı seçmiş olduğu haciz yolundan m. 43,II’ye göre, vazgeçtiğini icra dairesine bildirmek suretiyle, m.177/4 anlamında doğrudan doğruya iflâs yoluna gidebilir.
Somut olayımızda davacının ilama dayalı takip yaptığı, icra emrinin tebliğ edildiği, haciz talep edildiği ve tespit edilen mallar üzerinde haciz uygulandığı sabittir. Bu nedenle davacının İİK m.37 hükmü uyarınca haciz yolunu seçtiği ve İİK m.43/2 hükmü uyarınca takip yolunu değiştirerek yapmış olduğu bir ilamlı iflas takibi olmadığı gözetildiğinde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşinen alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 19 TL tebligat gideri ve 1.481,49 TL ilan masrafı olmak üzere toplam 1.500,49 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakiye kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf yolu açık olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okundu ana çizgileriyle anlatıldı. 11/11/2021