Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/37 E. 2021/521 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :
VELAYETEN

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesin de özetle; 11/09/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı … … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekiline talebi 06-04-2021 tarihli celse de açıklatılmış olup buna göre 1 TL sürekli maluliyet, 1 TL bakıcı gideri talep ettiklerini ifade etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin trafik kazasına karıştığını belirttiği…. Plakalı aracın müvekikli sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası neticesinde meydana cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Kazaya ilişkin bilgiler;
Davaya konu kaza 11/09/2020 günü Gaziantep ili Şehitkamil ilçesi sınırları içerisinde …. plakalı aracın davacı yayaya çarpması neticesinde meydana gelmiştir.
Davalı sigorta şirketlerine dava açılmadan önce yapılan başvuru ve poliçeler;
Dosyaya dava dilekçesi ekinde sunulan gönderi belgesinden davacının iş bu davayı açmadan önce 28-12-2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaparak 2918 sayılı KTK m.97 hükmünde düzenlenmiş olan başvuru şartını yerine getirmiş olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dosyada yer alan poliçe tetkik edildiğinde kaza tarihi itibariyle… plakalı aracın davalı nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
Arabuluculuk dava şartı bakımından yapılan değerlendirme;
Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde olup 6102 sayılı TTK m.5/A/1 hükmü uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Dosyada bulunan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın tetkiki neticesinde davacı tarafından iş bu dava açılmadan önce dava şartının yerine getirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı yönünden yapılan tespit;
SGK’ya müzekkere yazılmış olup davaya konu kazaya istinaden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme;
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup …plakalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK m.52/b hükmünü, davacının ise aynı kanunun 68/b ve c hükmünü ihlal etmesi neticesinde kazanın meydana geldiği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Raporun, kolluk görevlilerince kazaya ilişkin olarak tutulan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Soruşturma dosyası kapsamında alınan 20-12-2020 tarihli bilirkişi …. …. sunduğu raporla da uyumludur. Bu haliyle bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği, bu şekilde kanaate varıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Yine kusur bilirkişisi raporunda sadece ihlal edilen hükümlerin belirtildiği ve bu haliyle de herhangi bir kusur oranı tespiti yapılmadığı ortadadır. İhlal edilen kanun maddeleri ve kazanın gerçekleşme şekli nazara alındığında kazanın meydana gelmesinde …. plakalı aracın sürücüsünün tali kusurlu, davacının ise asli kusurlu olduğuna kanaat getirilmiş ve kusur oranları mahkememizce … plakalı aracın sürücüsünün % 25, Davacının ise % 75 olarak değerlendirilmiştir.
Maluliyet yönünden yapılan değerlendirme;
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Burada davacının maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ….. Esas, …. Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir. Görüldüğü üzere uygulanacak yönetmeliği tespiti noktasında kaza tarihinin baz alınması gerekmektedir.
Somut olayda davacının yaşı dikkate alınarak (kaza tarihinde 16 yaşında) dosya kapsamında hazırlanan maluliyet raporu Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümleri uyarınca hazırlanmıştır.
Talep edilebilecek tazminat miktarının belirlenmesi yönünden yapılan değerlendirme;
Burada davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi noktasında baz alınacak yaşam tablosu ve uygulanacak hesaplama yönteminin de ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin ……. Karar sayılı ve 21/05/2021 Tarihli ilamında “…Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna anılan yönetmelik çerçevesinde yeni bir maluliyet raporu tanzim ettirdikten sonra, davacının muhtemel yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için yeni bir aktüerya raporu almaktan ibaret olup…” denilmektedir.
Bakıldığı zaman davacı kazazede kaza tarihinde 16 yaşındadır. TRH 2010 yaşam tablosu baz alındığında davacının bakiye ömür süresi 54 yıldır. Yine aktif yaşam 60 yaşına kadar devam edeceği nazara alındığında davacının kalan ömrünün 44 yılı aktif, 14 yılının ise pasif yaşam olduğuna kanaat getirilmiştir. Dosyada yer alan 01-05-2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporu dikkate alındığında bu şekilde bakiye ömre ilişkin tespitin doğru bir şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Yine raporda hesaplama yöntemi olarak progresif rant yönteminini benimsendiği ve işlemiş aktif dönem, işleyecek aktif dönem ve işleyecek pasif dönem hesaplamalarının ayrı ayrı ve isabetli olarak yapılmış olduğu denetlenmiştir. Bu haliyle de raporun dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilerek hükme esas alınmıştır.
Bedel artırım talebi;
Davacı vekili dosyaya sunduğu 18/05/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava dilekçesinde 1,00 TL olarak talep etmiş olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı talep miktarını 14.223,78 TL’ye; 1,00 TL olarak talep ettiği bakıcı giderini ise 515,00 TL’ye arttırmıştır. Bedel artırım dilekçesi davalılar vekillerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Faiz başlangıcı yönünden yapılan değerlendirme;
Davacının iş bu davaya açmadan önce davalı sigorta şirketine yaptığı başvurulara ilişkin tebliğ mazbataları tetkik edildiğinde başvuru dilekçesinin davalıya da 28-12-2020 tarihinde ulaşmış olduğu görülmektedir. Bu noktada 2918 sayılı KTK m.99/1 hükmünde “Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” denilmektedir. Bu haliyle davalının temerrüde düşme tarihi 08-01-2021 tarihidir. Dolayısıyla da hüküm altına alınan tazminat miktarlarına bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda da davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
Davanın kabulü ile, 14.223,78 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 515,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 08/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 1.006,80 TL karar ve ilam harcından, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 109,64‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 897,16‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 2.599,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan 1.320,00 TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,

Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı davalı yokluğunda, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021