Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/14 E. 2021/592 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
YAZIM TARİHİ : 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/04/2017 tarihinde …. plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olan müvekkillerinin yaralandığını, müvekkillerinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun olmadığını, …. plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her müvekkili için 1.000 TL olmak üzere toplam 2.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği 20/04/2017 tarihinde yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği …..acın 01/02/2017 ve 01/02/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiğini, sonra kusur oranını ve tazminat miktarının tespit edilmesi gerektiğini belirtmiş, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebine dayalı tazmina alacağına ilişkindir. Taraf delilleri toplanmıştır. Davacıya ait Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama hastanesine ait tedavi evraklarının tanzim edilerek yazı ekinde sunulduğu bildirilmiş, sunulan belgeler dosyasına eklenmiştir.
Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 22/12/2017 tarihli sayılı cevabında; davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle peşin sermaye gelir bağlanmadığı belirtilmiştir.
İddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, olaydaki tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından mahkemece resen seçilen bu işlerden anlar bilirkişi atanmış, bilirkişi raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 06/12/2017 havale tarihli gerekçeli raporunda; … plakalı araç sürücüsünün 2/8 (Sekizde iki) % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranda kusurlu olduğu, 6/8 yani % 75 kusurun ise lastik patlaması sebebine dayalı teknik kusur olduğunu rapor etmiştir.
Kusur oranının alınmasını müteakip dosya, davacının maluliyet oranının tespiti bakımından bu işlerden anlar Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Mahkemece resen seçilen bu işlerden anlar bilirkişiler Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetince düzenlenen 07/06/2018 tarihli gerekçeli raporda; ….’nın 20/04/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle maluliyetinin % 20 (yüzde yirmi ) oranında olduğu, tedavilerinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin 6 haftaya kadar uzayabileceği iyileşme dönemi içerisinde 3 hafta boyunca tam gün süreyle bakıma muhtaç sayılacağı belirtilmiştir.
…nın 20/04/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle özür durumunun olmadığı, buna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oluşmadığı, iyileşme süresini ve bakıcı ihtiyacını gerektirecek herhangi bir travmatik lezyon bulgusu tespit edilmediği belirtilmiştir.
Kusur ve maluliyet oranının tespitini müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden bu işlerden anlar aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkemece resen seçilen bu işlerden anlar aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 03/07/2018 havale tarihli gerekçeli raporda:
…. yönünden 07/08/2016 tarihli raporda özür durumunun oluşmadığı bildirildiğinden söz konusu davacı yönünden hesaplama yapılmadığı belirtimiştir.
“…. yönünden 20/04/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasında % 20 oranında malul kalınan dönem zararı nedeniyle 2.106,00 TL geçici iş göremezlik, 96.773,73 TL kalıcı iş göremezlik ve 966,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam maddi zararın 99.845,73 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili verdiği ISLAH DİLEKÇESİNDE: dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000 TL için dava açtıklarını, .. … yönünden dava değerini arttırmış ve harcını ikmal etmiş olup toplam 99.845,73 TL’nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi, masraflar ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı … .. yönünden açılan davanın kabulüne, davacı … yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı istinaf edilmekle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesine gitmiş ve Gaziantep BAM 17. Hukuk Dairesinin ….. Esas …. Karar ve 18/12/2020 tarihli ilamı ile mahkememiz kararı “Dosyada bulunan ve mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporu, “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri” çerçevesinde hazırlanmıştır… dolayısıyla 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar öncesi uygulanan ” Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine ” göre tespit edilmesi gerekir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı sigortalı aracın kusuruna dayanmıştır. Hükme esas alınan kusur raporunda araç sürücüsüne %25 kusur verilmiş olmasına rağmen, mahkemece hükme esas alınan kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen 06/12/2017 havale tarihli gerekçeli raporunda; … plakalı araç sürücüsünün 2/8 (Sekizde iki) % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranda kusurlu olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen 03/07/2018 tarihli hesap bilirkişisi tarafından yüzde yüz kusura göre hesaplama yapılmış olması da isabetsizdir.” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf kanun yoluna sadece davalı gitmiştir. Bu durumda davacı … yönünden davanın reddine dair karar kesinleşmiştir. Ayrıca davalı yararına oluşacak usuli müktesep haklar dikkate alınacaktır.
Mahkememizce kaldırma kararı gereği dosyaya yeni esas almakla yargılamaya devam olunmuştur. BAM kaldırma karar doğrultusunda yeniden ilamda belirtilen yönetmelik hükümlerine göre davacı …. için maluliyet raporu aldırılmıştır.
Yeni maluliyet raporu doğrultusunda hesaplama yapılması için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda kusurun tam olarak kabulü halinde zararın 4.121,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100.395,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.244,04 TL bakıcı gideri tazminatı oluştuğunu belirlemiştir.
Somut olayda BAM kaldırma kararı öncesinde hazırlanan maluliyet raporu “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca hazırlanmıştır. Her ne kadar Gaziantep BAM 17 HD uygulanması gereken yönetmeliğin “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” olduğu yönünde karar vermiş ise de, dairenin kaldırma kararı sonrasında görüş değiştirdiği ve Yargıtay 17 HD nin kararları doğrultusunda kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre maluliyetin hesaplanması gerektiğini içtihat etmiştir. Kaldı ki Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alındığında hesaplanan zarar bütün kalemler için artmaktadır. Bu durumda kanun yoluna davacı gitmeyip yalnızca davalı gittiğinden oluşan müktesep hak durumu nazara alınarak 26-02-2019 tarihli gerekçeli kararımızda ki gibi karar vermek gerekmiştir.
BAM kararında kusur oranının % 25 olduğunun belirtildiği, hesaplamanın ise bu oran dikkate alınmadan yapıldığı yönündeki bozma gerekçesi karşısında, gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmış, sürücünün % 25 kusuru dışında kalan %75 kusurun kime ait olacağı irdelenmiştir.
Yargıtay 17 HD kararlarında ” lastik bakımlarının zamanında yapıldığı, sert cisme çarpma ile lastiğin patladığı ve lastik patlaması nedeniyle davalı tarafa kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle ve lastik patlaması mücbir sebep olarak kabul edilmek suretiyle, davalı sürücünün kazada 2/8 oranında kusurlu olduğu benimsenmiş olup mahkeme kabul ve gerekçesi yerinde değildir. Davaya konu kazada kusur yüklenen tek kişinin davalı sürücü ve kazaya etken tek sebebin de onun idaresindeki araç lastiğinin patlaması olduğu, hem mahkemenin kendi aldığı rapor hem de ceza davasında alınan raporla belirlenmiştir. Kazada başka kusurlu kişi ya da kazaya etki eden başka sebep olmadığı; davalı sürücünün çarptığı araçta yolcu olan davacının kusursuz olduğu; Dairemiz’in yerleşik uygulamalarına göre, araç lastiği ya da freninin patlaması, rotun çıkması gibi durumların teknik arıza olduğu ve bu durumların yasanın öngördüğü anlamda mücbir sebep olarak nitelendirilemeyeceği…”
Yine Benzer içtihadında “2918 sayılı KTK.nın 85 ve 86 maddlerinin açık hükmü uyarınca, motorlu aracın işletilmesi bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, işleten kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir 3. kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Trafik yasasıyla düzenlenen sorumluluk bir tehlike sorumluluğudur, teknik arıza ise beklenmeyen hal olup tehlike sorumluluğu uyarınca zarardan sorumlu tutulan araç sahibi yararına sorumluluktan kurtulma ya da tazminattan indirim nedeni olmaz. Lastik patlaması not çıkması frenlerin tutmaması gibi araçtaki teknik arızalar araç sahibinin ya da eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusurlarından ileri gelmediği takdirde umulmayan hal sayılır. Bu durum mücbir sebep değildir ve sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarına göre teknik arızalar çoğu kez aracın periyodik bakımının gereği gibi yapılmamış olmasından kaynaklanır ki bu da araç sahibi ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişi yönünden kusur oluşturur. Mücbir sebep sayılmayan teknik arızalar toplumda yarattığı devamlı tehlike alanı ve doğuracağı ağır zararlar nedeniyle işletenin aracın bakımından dolayı göstermesi gereken özen objektif özeni aşar nitelikte olmalıdır. Bu nedenle işleten ya da eylemlerinden sorumlu tutulduğu araç sürücüsü gibi kimselerin aracı 3.kişilere zarar vermeyecek şekilde ihtimamla kontrol ve bakım altında tutmaları gerekir. Teknik arıza önlenememişse, işletmede bir eksiklik hata,bozukluk ve düzensizlik var demektir.”
Yargıtayın benzer içtihatları neticesinde % 75 kusurun işletene ait olduğu sonucuna varılmıştır. Üçüncü bir kişinin kusurlu olduğu yönünde bir delil sunulmamıştır. Sürücü, işleten ve ZMMS sigortacısı yolcu olan davacıya karşı müşterek müteselsil sorumlu olduklarından ve dosyaya taraflarca işletenin kusurunu ortadan kaldıracak yeni bir delil sunulmadığından BAM kararı öncesinde olduğu gibi davalının zararın tamamından sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacıların davalı sigorta şirketine başvuru tarihi 26-09-2017 olup, 8 iş günü sonrası olan 07-10-2017 tarihinde davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkememizce daha önceki kararda temerrüt ve dolayısı ile faiz başlangıç tarihi 12-10-2017 olarak belirlenmiş olup bu karara karşı davacı istinaf kanun yoluna gitmediğinden kaldırma kararı öncesi gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davanın davacı … ….. yönünden reddine,
B-Davanın davacı …. … yönünden kabulü ile;
2.106,00 TL geçici iş göremezlik, 96.773,73 TL sürekli iş göremezlik, 966,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gereken 6.820,46 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 366,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.454,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı ve karşıladığı harç dahil toplam 1.674,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
….. …. yönünden ; davacı vekili yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 10.737,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
…. …. yönünden; davalı yararına A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi gereğince ölçümlenen 1.000,00 TL (talep edilen dava değeri) vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2021