Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/02/ 2020
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
YAZIM TARİHİ : 16/07/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’ın kaçak tespit tarihinde aboneliği bulunmadığını, davalı borçlunun kullanmış olduğu ticarethanede …. tarih …. seri nolu tutanakla ‘’yukarıda bilgileri bulunan sayaç ikili anlaşma yapılmadan enerji kullandığı tespit edilmiştir.” şeklinde tespit yapıldığı, borçlu müvekkil kuruma borcunu ödemediğini, kullanılan kaçak elektrik bedelinin tahsili için müvekkili kurum tarafından 536.61 TL üzerinden Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün …./ …. esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini bu nedenle borçlunun itirazının iptaline, haksız itirazdan dolayı davalı/borçlunun alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT
Dava, kaçak elektrik kullanımı sebebiyle tahakkuk eden bedelin davalıdan tahsiline ilişkin takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Tacir’in tanımının yapıldığı 6102 sayılı TTK m.12’ye göre, “(1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. (2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.”
Esnaf’ın tanımının yapıldığı TTK m.15’e göre, “(1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.”
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında; “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Eldeki davada, gerçek kişiye karşı açılmış olup, ticaret sicil müdürlüğünde davalının kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Gelen cevabi yazıda davalının ticaret sicilinde kaydının bulunmadığı anlaşıldığından, davalının tacir olmadığı kanaatine varılmıştır. Davaya konu kaçak tespit tutanağında her ne kadar ticarethane yazmakta ise de davalının işlettiği yerin ticaret kanununda düzenlenen şirket ya da ticari işletme olmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan dava dilekçesine davalının aboneliğinin bulunmadığı belirtilmiş olup, ön inceleme duruşmasında da davalı taraf aboneliğinin olmadığını beyan ettiğinden ve ortada bir abonelik bulunmadığından tüketici mahkemesi yerine Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatiyle aşağıdaki gibi görevsizlik kararı verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı değerlendirilmekle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal süre içerisinde talep halinde dava dosyasının görevli Gaziantep Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun belirtilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. . 14/07/2020