Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/593 E. 2021/158 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ :
DAVALI : … – …

VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇE TARİH : 12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkil bankanın Gaziantep Ticari Şubesi eski personeli ..’ın 10/01/2020 tarihinde 4.Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü hesabından 3.200.000,00 TL’yi çektiğini ve akrabası olan dosyamız davalısı …’nun hesabına aktardığını, davalının söz konusu meblağı diğer şüphelilerin hesabına aktardığını, davalıya müvekkil banka tarafından Gaziantep 11. Noterliği’nin 06/02/2020 tarih …. yevmiye numaralı işlemi ile zimmet miktarının müvekkili bankaya iadesi için ihtarname tebliğ edildiğini ancak borcun davalı tarafından ödenmediğini, davalı … hakkında Gaziantep İcra Müdürlüğünün …./… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını ancak davalının mallarını kaçırmaya hazırlandığını, bir kısım mallarını gizlediği, davalının mallarını kaçırması halinde banka alacağının güçleşeceğini, bu nedenle alacağın rehinle teminat altına alınmamış olduğu ve hakkında Gaziantep 2 Ağır Ceza Mahkemesinin …./… esas sayılı dava dosyası ile Bankacılık Kanunun 160/1,2 162, 163, 166 TCK 38/1, 40/2, 53, 63 maddeleri uyarınca dava açıldığını, bu nedenle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Görevsizlik itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı bankanın sorumluluğunu üstlendiği kendi çalışanından zararını talep etmesi gerekirken sadece müvekkilinden talep etmiş olmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin …./…. Esas sayılı dosyasında şüphelilerin sebebiyet verdiği 3.212.741.00TL kamu zararı oranında her birinden ayrı ayrı zoralımına ilişkin olduğu, açılan bu davanın aynı alacak için açılmış ikinci bir dava olduğunu, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ticari itibarı olan birisi olduğunu, müvekkilinin başına bu olay gelmeden önce davacı bankada olan hesabında yüklü para bulundurduğunu, davacı banka çalışanı ve aynı zamanda müvekkilinin akrabası olan …..’ın müvekkiline ulaşarak bu vadesiz hesabında tuttuğu parayı banka müdür ve çalışanlarının dahil olduğu bir sistem ile günlük dolar ve benzeri yatırım araçları alıp satarak kâr edebileceğini söylediğini, müvekkilinin bunu kabul etmediğini, ancak sonrasın da ısrarları üzerine hesabından az bir miktar para ile alım satım yapmasına müsaade ettiğini, ancak daha sonra …. …..ın müvekkilinden elden, hesaba havale ve eft ile davacı tarafın şuan kendilerinden istediğinden daha fazla bir parayı kendisine göndertiğini, tüm diyalogların Gaziantep 2 Ağır Ceza Mahkemesinin …./…. Esas sayılı dosyasına giren ifade ve whatsapp yazışmalarında mevcut olduğunu, …ın müvekkilinin kendi hesabına ulaşmasına engel olduğunu, dönem içerisinde izinsiz para çektiğini, müvekkilinin hesabına gönderilen 3.200.000,00 TL’nin ise bankanın değil müvekkilinin parası olduğunu, müvekkilinin 2.000.000 TL zararının olduğunu, davacı bankanın sadece kendi zararını değil banka çalışanın müvekkiline verdiği zararı adam çalıştıranın sorumluluğu gereği göz önünde bulundurması gerektiğini, zarara sebebiyet veren ….n sıradan biri değil banka çalışanı olduğunu, bu sebeple müvekkilinin tüm zararlarının davacı tarafça karşılanması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuksuz davanın reddini talep etmiştir.
Gaziantep İcra Dairesinin …/…. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde özetle: Takip alacaklısının dosyamız davacısı, takip borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, takibe itiraz sonucunda 02/10/2020 tarihinde takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı hakkında yapılan tacir araştırmasından gerçek kişi tacir olduğuna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Davacının sadece şirket ortaklığı bulunmaktadır.
Y.23 HD’nin 22/11/2018 T. …/…-…/…. E.K sayılı ilamında ”… sadece şirket ortağı olmanın ya da tacirin borçlarına kefil olmanın gerçek kişilere tacirlik sıfatı vermeyeceği … ”
Y.23 HD’nin 03/11/2016 T. …./…-…/…. E.K sayılı ilamında ”… davalının her ne kadar birçok sermaye şirketinin ortağı ve yöneticisi olduğu sabit ise de şahsına ait bir şahıs şirketinin bulunmadığı, İİK’nın 43. maddesi ve TTK’nın kimlerin tacir sayılacağına ilişkin 12.maddesine göre iflasa tabi gerçek kişilerden olmadığı … ”
Y.23 HD’nin 07/03/2017 T. …/….-…./…. E.K sayılı ilamında ”… şirket ortağı olma ya da kambiyo senedi tanzim etme gibi hallerin gerçek kişinin tek başına tacir sayılması için yeterli olmadığı … ”
Şirket ortaklığının başlı başına kişiye tacir sıfatını kazandırmayacağı yukarıda belirtilen Yargıtay içtihatları ile sabittir. Yine ihtilafın iş kanununa göre işçi sayılan kimselerle iş veren veya iş veren vekilleri arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan herhangi bir hak ve iddiadan doğan bir uyuşmazlık olmadığı da sabittir. İhtilaf banka ile üçüncü kişi arasındaki haksız fiil iddiasına dayalı bir taleptir.
6102 sayılı TTK’nın 5/1 maddesi uyarınca ticari davalara bakmak görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir.
Ticari davalar mutlak ve nispi ticari olmak üzere ikiye ayrılır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1 maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da tacir olmasından kaynaklanmakta olan hukuk davaları olduğu belirtilmiştir. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklarda TTK’nun 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen davalardır.
Dava dosyamızda davalı taraf tacir olmayıp, iddia dosyamız tarafları bakımından haksız fiile dayanmaktadır. Taraflar arasında TBK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE
2- HMK’nin 20/1 madde ve fıkrası uyarınca kararın kesinleştiği tarihten başlamak üzere 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Gaziantep Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE
3- HMK’nin 331/2 madde ve fıkrası uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece takdirine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı; HMK’nın 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafa içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf yolu açık olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okundu ana çizgileriyle anlatıldı. 11/03/2021