Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/535 E. 2021/512 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇE TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Taraflar arasında 11.12.2019 tarihinde elyaf vs. ham maddesi alım satımı konusunda sözlü bir ticaret sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca satışa konu hammaddenin kilosunu 0.8 cent olmak üzere toplam 187,5 Ton elyafın müvekkiline teslim edileceğinin kabul edildiğini, buna karşılık müvekkili tarafından davalıya ….vade tarihli toplam 11 adet 145.000,00 USD bedelli bono verildiğini, bonoların vadesi gelmesine rağmen davalı tarafından hammaddelerin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı tarafından bonoların ciro edilerek 3. şahıslara ciro edildiğini, müvekkili tarafından sırf icra takibine maruz kalmamak adına vadesi gelen bonoları ödemek zorunda kaldığını, mahkememizin… Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, davalının hammaddeyi teslim etmemesi üzerine müvekkili şirketin üretim kapasitesini yarı yarıya düşürmek zorunda kaldığını, ticaret yaptığı kişilere olan borçlarını ödemede zorlandığını, ekonomik olarak zor durumda olduğunu, malen kaydı bulunan bonolar nedeniyle müvekkili şirket hakkında henüz icra takibi başlatılmadığını, bu nedenlerle …..vade tarihli ve toplam 91.250,00 USD bedelli senetler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Dava konusunun kambiyo senedi olduğunu ve senetle ispat yükümlülüğü olduğunu, malen kaydı ile düzenlenen senetlerde de davacı borçlunun, malı teslim aldığını ikrar edilmiş kabul edildiğini, malın senet tesliminden sonra teslim edileceğine dair bir anlaşma iddiasında olan ve malın teslim edilmediğini iddia eden tarafın bunu senetle ispatlaması gerektiğini, cari hesap ekstresi ya da davacının ticari defterlerinin tek başına malın teslim edilmediğini kanıtlamayacağını, senede karşı senetle ispat zorunluluğu olduğunu, davacının iddialarını kabul etmediklerini, ticari defterlerin delil olarak sunmasına da muvafakatleri olmadığını, davacının 29/09/2020 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, aynı gün arabuluculuğa başvurduğunu, bir gün sonrada …. Esas sayılı dosya ile dava açtığını, davacının kendisine delil yaratma çabasında olduğunu, müvekkiline tebliğ edilmeyen ihtarnameden dava ile haberdar olduklarını, davacının ödemeyi geciktirmek için iş bu davayı açtığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Gaziantep İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle: alacaklının dosyamız davalısı …, borçlunun dosyamız davacısı … olduğu, her biri 15.000 USD miktarlı 30/10/2020, 30/11/2020 ve 31/12/2020 vade tarihli senetlere dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2020/493 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle: Davacının dosyamız davacısı …, davalının dosyamız davalısı … olduğu, davanın menfi tespit davası olduğu, 22/01/2021 tarihli karar ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ticari defterlerin ibrazı/bulundukları adresin bildirilmesi konusunda kesin süre verilmiş ve ticari defterlerin üzerinde inceleme yapılmak üzere mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi sunmuş olduğu raporda özetle:Davacı firmanın defterlerini usulüne uygun olarak tuttuğu, davalı firmanın tacir olarak maliye kaydı olmadığı ve muaf olduğu, davaya konu bonoların davalının maliye kaydının bulunmaması ve defterlerin olmaması sebebiyle değerlendirme yapılamadığı, davacının kayıtlarına göre takip ve dava tarihi itibariyle 171.500,00 USD karşılığı 994.477,06 TL davalıdan alacaklı olduğu, davaya konu 11/12/2019 tanzim tarihli, 31/10/2020, 30/11/2020, 31/12/2020, 31/01/2021 ve 28/02/2021 vade tarihli 15.000 USD’lik bonoların davacının kayıtlarında 01/07/2020 tarihi itibariyle defterlerinde kayıtlı olduğu, 20/02/2020-15/06/2020 -10/07/2020 ve 15/08/2020 tarihli bonoların ödendiğini, dava konusu bonolardan dolayı mal teslimine ilişkin herhangi bir kayıt görülmediği belirtilmiştir.
Davalının 2019-2021 yılları arasındaki BA-BS formları celbedilmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı 11/12/2019 düzenleme tarihli 31/10/2020, 30/11/2020, 31/12/2020, 31/01/2021 ve 28/02/2021 vade tarihli her biri 15.000 USD miktarlı toplam 75.000 USD meblağlı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı dava dilekçesinde netice miktarı 91.250 USD olarak belirtmiş ise de; toplam miktar 75.000 USD’dir.
Yargılama sırasında 30/10/2020, 30/11/2020, 31/12/2020 ve 31/01/2021 vade tarihli senetlerin ödendiği belirtilmiş olup, istirdat talebinde bulunulmuştur.
Mahkememizce 15/06/2020 tarihli ara karar ile davaya konu bonoların icraya konulmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmiş olup, yapılan itiraz üzerine 30/12/2020 tarihli itiraz değerlendirme duruşmasında itirazın kabulüne ve tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş olup, bu karar Gaziantep BAM 11 HD’nin 02/03/2021 T. … E.K sayılı kararı ile istinaf denetiminden geçmiştir.
Davaya konu bonolar incelendiğinde, dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı lehine düzenlendiği ve üzerinde “Malen” kaydı yer almaktadır. Kural olarak menfi tespit davasında ispat külfeti alacaklı da ise de; somut olayda malen düzenlenmiş bonolar mal verildiğine karine teşkil ettiğinden alacaklı bu alacağını ispat etmiş sayılır. Bu durumda senetlerin bedelsiz olduğunu iddia eden borçlunun iddiasını yine aynı güçte bir delil ile ispatlaması gerekmektedir. (Bkz. Y.19 HD’nin 2017/349-2018/3738 E.K; Y.19 HD’nin 2017/5605-2018/3385 E.K.) Ancak davacı taraf aralarındaki sözleşmenin sözlü olarak yapıldığını iddia etmiş olup, belirtilen karinenin aksini ispatlayacak aynı güçte bir delil ibraz edilememiştir.
Mahkememizce yapılan araştırma ve bilirkişiden alınan rapor birlikte gözetildiğinde davalı tarafın defter tutmakla yükümlü olduğu kişilerden olduğu ortaya koyulamadığı gibi bunun aksi dahi değerlendirilse davalı tarafın başlı başına bu yükümlüğü yerine getirmemiş olması yukarıda belirtilen karinenin aksi yönde değerlendirme yapılması sonucunu doğurmaz. (Bkz. Y.11 HD’nin 2007/1480-2008/8824 E.K.)
Davacının iddiasını ispata elverişli delil ibraz edememesi sebebiyle yemin delili hatırlatılmış ve davacı tarafın bu delile dayanacağını belirtmesi sebebiyle davalı tarafa yemin teklifinde bulunulmuştur. Davacı taraf her ne kadar, mal teslimi dışında farklı vakıalar konusunda da yemin teklifinde bulunmuş ise de; davanın esasına ilişkin olan husus malın teslim edilip edilmediğidir. Bu nedenle esasa müessir olan malın teslim edilip edilmediği konusunda yemin teklif edilmiş olup, davalı taraf “Davaya konu bonoların veriliş nedenine ilişkin malları karşı tarafa teslim ettim.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu nedenle davacı tarafın iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Davacı tarafın iddiasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacı dava değerini her ne kadar 720.000,00 TL olarak belirtmiş ise de; dava konusu bonolar 75.000 USD olup, dava tarihindeki kur üzerinden (1 USD=7,94 TL) hesaplandığında 595.500,00 TL yapmakta olup, dava değerinin bu miktar olduğu kabul edilmiş ve bunun üzerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-a)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 12.295,80 TL harcından mahsubu ile bakiye 12.236,50 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL giderin 6325 sayılı Kanun’un 18/A-13 maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 46.825,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakiye kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince incelenmek üzere istinaf açık olarak oybirliği ile verilen karar açıkça okundu ana çizgileriyle anlatıldı. 08/09/2021