Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/526 E. 2022/911 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
Av.
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/05/2015
KARAR TARİHİ : 18/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen motorsikletin arkasında yolcu olarak bulunan, müvekkillerinin murisi olan ….’un motosikletten düşme sonucu ağır şekilde yaralandığını ve akabinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini, müvekkillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, şimdilik her bir davacı için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, kendilerinden teminat alınması gerektiğini, davalının yerleşim yerinde açılmayan huzurdaki davada yetki itirazında bulunduklarını, başvuru şartının yerine getirilmediğini, kazaya karışan aracın plakasının, malikinin ve kazaya sebebiyet verenin tespiti ile kazaya karışan aracın ZMMS Poliçesinin olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, kaldı ki gerçek anlamda bir trafik kazasının bulunmadığını, motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların davalı tarafça karşılanamayacağını, ölüm ile meydana gelen kazada illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, tahkikat yapılırken soruşturma dosyasındaki tespitlerin dikkate alınması gerektiğini beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile meydana geldiği iddia edilen olay sonrası, davacıların mahrum kaldıkları destek sebebi ile maddi tazminat talepli olarak açılmıştır.
Mahkememizce ../… Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17 HD’ nin …/….. Esas – ../…. Karar sayılı ilamı ile;
“…Somut olayda; davalı taraf, dava konusu olayın bir trafik kazası değil kasıtlı bir eylem neticesi oluştuğu, tanık ifadelerinden olayın bir trafik kazası olmadığı ve motosiklet sürücüsünün müteveffaya atmış olduğu yumruk ve itekleme sonucu müteveffanın yere düştüğünü ileri sürmüştür. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğünün kasten adam öldürme konulu fezlekesinde yer alan tanık ifadelerinde; motosiklet üzerinden bir erkek bir kadın olduğunu, sürücü ve plakayı göremediklerini, kadın ve erkek şahsın birbirlerini hırpalamaya başladıklarını, kavga ettiklerini, erkek şahsın sağ eli ile arkasında oturan kadına hamle yaptığını, sağ eli ile kadına tekrar hamle yaptığı sırada yan vaziyette oturan kadının sendeleyerek motordan yuvarlanıp yere düştüğünü belirtilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi gereğince, hukuk hakimi, ceza hakiminin tespit ettiği kusurla bağlı değil ise de, Ceza Mahkemesince tespit edilen fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını saptayan maddi vakalar yönünden Ceza Mahkemesi kararı ile bağlıdır. Bu nedenle, dava konusu olayın bir trafik kazası olup olmadığının belirlenebilmesi açısından ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile temyiz başvurusu kabul edilip mahkememiz kararı bozulmuştur.
Gaziantep CBS’ nin …../… Soruşturma sayılı dosyanın akıbeti sorulmuş, dosyanın daimi arama kararı ile Zamanaşımı Bürosunda işlem gördüğü hususu bildirilmiştir. Bu durumda bir müddet soruşturma dosyası akıbeti beklenilmiş ise de; dosya kapsamında temin edilen hastane kayıtlarında meydana gelen olayın trafik kazası olarak nitelendirildiği ( 26.10.2014 tarihli adli muayene raporu), soruşturma dosyasının daimi aramaya tabi tutulduğu, daha fazla beklemenin huzurdaki davaya bir katkı sağlamayacağı, usul ekonomisi uyarınca hukuk davasının bir an önce neticelenmesinin gerektiği, aksine uzun süre bekleyişin adaletin tecellisi ve toplumda karşılık bulması bakımından önemli olduğu, mahkemelere duyulan güveni sarsmamak adına da yargılamanın ivedilikle tamamlanması gerektiği, meydana gelen olayın kaza olmadığını ispat yükünün davalı taraf üzerinde bulunduğu, davalının ise bu yönde bir delil hasredememiş olması gözetilerek karar verilmiştir.
Suriye vatandaşlarının teminattan muafiyeti hususunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından verilen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır. Gelen yazı cevabına göre davacının teminattan muaf olmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce her bir davacı için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL teminat yatırması yönünde kanaat oluşmuş ve bu yönde ara karar kurulmuştur. Davacı vekili belirlenen teminatı yatırmış ve makbuzunu da dosyaya sunmuştur.
Bozma öncesinde kusur bilirkişisi .. …. tarafından düzenlenen 08.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün 5/8 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …. … ise 3/8 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu raporun soruşturma dosyası kapsamına uygun olduğu yönünde vicdani kanaat oluşmuş ve hükme esas alınmıştır.
Yine bozma öncesi alınan 28.03.2016 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacı eş …. yönünden 107.595,96 TL, davacının çocuklarından ….. yönünden 11.668,44 TL, .. yönünden 13.398,33 TL, …. yönünden ise 32.083,20 TL zararın oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişinin belirlediği zarar miktarlarını esas alarak 30.03.2016 tarihli bedel arttırım dilekçesini sunmuş,davacı eş … yönünden 107.595,96 TL, davacının çocuklarından .. yönünden 11.668,44 TL, … yönünden 13.398,33 TL, … yönünden ise 32.083,20 TL destek tazminatı talep etmiştir.
Mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz incelemesine taşınmıştır. Davacılar kararı temyiz etmemişlerdir. Mahkememizce ilk olarak verilen karardan sonra Anayasa Mahkemesi 2918 sayılı yasanın bazı hükümlerini iptal etmiş, iptal kararı resmi gazetede yayınlanmıştır. Anayasa mahkemesinin verdiği iptal kararlarının kazanılmış hakların istisnası olduğu düşünülmüş, iptal sonrası Yargıtayca benimsenen usul ve esasları gözeten yeni bir aktüer raporu tanzim ettirilmiştir. Bilirkişi 27.09.2022 tarihli raporunda özetle; davacı ….’ in 112.896,80 TL, ….r’ in 10.004,22 TL, … ….’ in 11.811,74 TL, Alaa Alkasir’ in ise 30.089,41 TL maddi zararı olduğunu belirlemiştir.
Davalı tarafça müteveffanın kask takmadığı ve müterafik kusurlu olduğu ileri sürülmüştür. Ancak dosya arasına alınan fotoğraflar çok net olmadığı gibi soruşturma dosyası içerisinde müteveffanın şahsi eşyalarının teslimine dair bir tutanağa da rastlanmamıştır. Soruşturma dosyası kapsamında beyanları alınan tanıklarda müteveffanın kask takıp takmadığı yönünde beyanda bulunmamışlardır. Yine davalı belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını talep etmiştir. Ancak davacılar murisinin hatır için taşındığı ispat edilememiştir. Bilakis müteveffanın kim tarafından taşındığı da meçhuldür. Bu sebeplerle belirlenen tazminattan indirim yapılmamıştır.
Mahkememizce ilk tesis edilen karara karşı yalnız davalı tarafça temyiz kanun yoluna gidildiğinden davalı yararına oluşan müktesep haklar gözetilmiş, 04/05/2016 tarihli kararda davacı taraflar lehine hükmedilenden daha fazlasına hüküm kurma imkanı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yargıtay uygulamalarına göre destekten yoksun kalma tazminat talepli davalarda her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmelidir. Ancak 04.05.2016 tarihli kararda bu usule riayet edilmemiş, davacıların tamamı için 15.834,76 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Buna rağmen davacılar temyiz kanun yoluna gitmediklerinden, davalı yararına oluşan müktesep hak dikkate alınarak, davacıların tamamı için aynı miktarda vekalet ücretine hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı … …. yönünden 107.595,96 TL, davacı…. yönünden 10.004,22 TL, davacı …. ….. yönünden 11.811,74 TL, davacı ….yönünden 30.089,41 TL destek tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 10.895,53 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 585,27‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 10.310,26‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıların peşinen yatırmış olduğu 585,27‬ TL harcın, yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacıların yaptığı ve karşıladığı ‭1.295‬,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 1.253,77 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalının yaptığı ve karşıladığı ‭197,43 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmına göre hesaplanan 6,28 TL’sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın kabul edilen kısmı yönüyle hesaplanan 15.834,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın reddedilen kısmı yönüyle hesaplanan 5.244,60 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren onbeş gün içinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.