Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2021/553 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – …

VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
YAZIM TARİHİ : 18/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı tarafından Mersin’ den … Limanına (Cezayir) gönderilecek yükünün taşıma organizasyonunun yapıldığını, taşıma işleminin … Gemi Acenteliği tarafından taşımanın gerçekleştiğini, davalı şirketin yükünün …. Limanında alıcı tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine konunun davalıya bildirildiğini ve davalı tarafından malların mahrece iadesinin talep edildiğini, ancak …. Limanında bu esnada malın millileştirildiğini ve imha edildiğini, bu nedenle yükün Türkiye’ ye getirilmesinin mümkün olmadığını, davalının tüm bu süreçten haberdar olduğunu, demuraj bedeli açısından da sorumluluğu kabul ettiğine dair müvekkiline 21/06/2017 tarihli yazı verdiğini, müvekkili şirketin taşımayı gerçekleştiren şirkete demuraj bedelini ödediğini, faturanın ise davalı tarafa gönderildiğini, buna ilişkin başlatılan Gaziantep İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, taşımayı yapan şirketin davacı şirket olmadığını ve aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacının sorumluluklarının yerine getirmediğini, müvekkili şirket tarafından taşımaya konu malın akıbeti defalarca sorulmasına rağmen davacının müvekkili şirketi sürekli oyaladığını, davacının müvekkili şirkete 05/04/2017 tarihinde geri getirme maliyetleri ödendiği takdirde malı geri getireceğini taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin geri getirme maliyeti olan 68.900 USD’ yi davacıya gönderdiğini, buna rağmen müvekkilinin aylarca oyalanmaya devam edildiğini, müvekkile mal satıldıktan sonra bile sürekli olarak yükü geri getireceklerini ve işlemlerin devam edildiği bilgisi verildiğini, davacının ve taşıyıcı firmanın taşıyana ilişkin hiçbir sorumluluklarını yerine getirmediğini, malın ziyaına sebep olduğunu, müvekkili şirketin demuraj bedelinden sorumlu olmadığını, bu nedenlerle itirazın iptali talebinin reddini talep etmiştir.
GEREKÇE VE KANAAT:
Dava itirazın iptali davasıdır. Bu dava İİK 67 maddesinde düzenlenmiştir. Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemelere başvurarak alacağın varlığını ispat ederek itirazın iptalini talep edebilir. Dava sonunda borçlunun itirazının iptaline karar verilirse talep halinde alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilecektir. Yine takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde davanın reddi ve talep halinde borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilecektir. Hükmedilecek tazminatlar talebe konu meblağın yüzde yirmisinden az olamayacaktır.
Taraf delilleri toplanmış ve takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; takip alacaklısının huzurda ki davanın davacısı, takip borçlusunun ise dosyamız davalısı olduğu, ödeme emrinde takip dayanağı olarak 04-08-20217 tarihli fatura olduğu, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, 12-12-2018 havale tarihli itiraz dilekçesi ile davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, itirazın davacıya tebliğine dair bir belgenin dosya arasında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu davada kural olarak ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı bu ispatı temin için huzurda ki dosyaya taraflar arasında ki yazışmaları, taşıyana yaptığı ödemeye ilişkin belgeleri dosyaya sunmuştur. Davacı aynı zamanda ticari defter ve kayıtlara da dayanmıştır.
Taraflar arasında yazılı olmasa da bir taşıma sözleşmesi olduğu, davacının taşıma işleri komisyoncusu olduğu, davalıya ait malın davacının organizasyonu içerisinde dava dışı taşıyan …. … acenteliği tarafından taşındığı hususlarında niza bulunmamaktadır.
Taraflar arasında ki niza konuları ;
-davanın İİK 67 maddesinde ki bir yıllık sürede açılıp açılmadığı,
-talep konusu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı,
-davacının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı,
-davacının sorumluluklarını yerine getirip getirmediği,
-konteyner dimurajının davacı tarafından ödenip ödenmediği ile ödemenin dava dışı taşıyana yapılması halinde davacının bunu davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından ibarettir.
Her şeyden önce takip dosyası içersin de davalının itirazının davacıya tebliğine dair bir belge bulunmadığından İİK 67 maddesinde ki bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar takip ve dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını iddia etmiş ise de aksine yasal düzenleme bulunmadığı sürece her alacağın on yıllık zaman aşımına tabi olacağı TBK 146 maddesinde belirlenmiştir. Takip ve dava konusu alacak konteyner dimurajından kaynaklandığı iddia edilmekte olup, bir an için taraflar arasında ki sözleşmeden kaynaklandığı kabul edilse bile, aynı yasanın 147 maddesi uyarınca vekalet, komisyon,simsarlık ve acentalık sözleşmelerinden doğan alacaklar için beş yıllık zaman aşımı süresi öngörülmüştür. Her halükarda takip tarihi itibarı ile dava konusu alacak zaman aşımına uğramamıştır.
Davacının taşıyan olmadığından dimuraj talep edemeyeceği, aktif husumetin bulunmadığı hususunda ki niza yönünden ise; TTK 1200 maddesi uyarınca navlun ve bunun eki olan ödemelerin taşıtan davalıya ait olduğu, davacı tarafından dava dışı taşıyana yapılan ödeme ve bu ödemenin davalı nam ve hesabına yaptığı sunulan belgelerden ve bilirkişi raporlarında ki tespitlerden anlaşılmıştır. Nitekim rapor da açıkça izah edildiği gibi fiili taşıyan dava dışı …. şirketinin 04-07-2017 tarihli ve 15.000 USD bedelli faturayı davacıya keşide ettiği, bu bedelin de davacı tarafından ilgili taşıyana ödendiği anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, dosya rapor aldırılmak üzere İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, 1 SMMM ve 2 deniz taşımacılığı konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/05/2021 tarihli gerekçeli rapor düzenlenerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı her ne kadar davacının sorumluluklarını yerine getirmediği ve kendisini oyaladığını iddia etmiş ise de; dosyaya davacı vekili tarafından sunulan elektronik posta yazışmalarından tarafların sürekli olarak iletişim içerisinde oldukları, davacının dava dışı taşıyan ile de taşıma işi ile ilgili haberleştiği anlaşılmaktadır. Yine bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapora göre de davacının link bilgileri verilen adresinden takip imkanı da bulunmaktadır.
Dava dışı taşıyan ile davacı arasında yapılan dimuraj ücretinin kabul edilebilir olup olmadığı hususunda da bilirkişiler taşıyan acentenin faturasında ki tarife ücretinin makul olduğunu, 390 gün bekleme süresinden 15 gün serbest zamanın düşmesi halinde 375 gün konteynerin beklediğini, ücretlendirmenin ise 75 gün için yapıldığını beyan etmiştir.
Takip ve dava konusu alacağın likit olduğu mahkememizce kabul edilmiş ve davanın kabulü yanında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Takip yabancı para birimi üzerinden başlatılmış alacak 15.800 USD olarak belirlenmiştir. Dava dilekçesinde dava değeri kur üzerinden hesaplanarak 93.911,80 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda 1 USD nin 5,94 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Dava dosyasına sunulan belgede 1 USD için efektif alışın 5,93 TL , satışın ise 5,96 TL olduğu anlaşılmıştır. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti hesaplanırken bu rakamlar esas alınarak hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Gaziantep İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasına vaki davalı itirazının 15.600 USD’ lik kısmının iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.120 USD icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Dava değeri olarak gösterilen 93.911,80 TL. üzerinden alınması gereken 6.415,11 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.225,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.190,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk ücretinin 1.303,23 TL’sinin davalıdan tahsil edilecek şekilde, davanın red edilen kısmına göre hesaplanan 16,77 TL’sinin davacıdan tahsil edilecek şekilde tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşinen yatırmış olduğu 1.225,11 TL harç, 1.463,5‬0 TL yargılama giderinin toplamı olan 2.688,86 TL’nin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 2.654,71 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 12.758,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın red edilen kısmına göre hesaplanan 1.186,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021