Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2021/812 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
GEREKÇE TARİHİ : 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı ….. plaka sayılı aracın 20/04/2017 günü tek taraflı trafik kazası yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanmış olduğunu, belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 800-TL kalıcı ve 100-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 50-TL bakım ve 50 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere 1000-TL tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava Değerinin Belirlenmesi: Davacı vekili dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 800-TL kalıcı ve 100-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 50-TL bakım ve 50 TL bakıcı gideri zararı talebini 12/04/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile Yukarıda esas numarası yazılı dava dosyamızda dava değerini şimdilik fazlaya dair hakkımıza saklı kalmak kaydı davacı yönünden kalıcı işgöremezlik için 30.789,59TL, Geçici işgöremezlik için 4.212.00-TL Bakıcı gideri 1.244.25-TL olmak üzere toplam 36.245,84-TL artırdığını bildirmiş daha sonra 01/11/2021 tarihli dilekçesi ile dava yönünden Kalıcı İşgöremezlik tazminatını için 39.680,47-TL’ye artırdığını belirterek bu bedelin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği 20/04/217 tarihinde yaralamalı trafik kazasına karıştığını belirttiği …. Plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
1- Davalı sigorta şirketi nezdindeki hasar dosyası; Davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ile hasar dosyası Mahkememize sunulmuş, hasar dosyası kapsamında davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
2-Şanlıurfa ACM’nin ../… Esas …/… Karar sayılı dosyası, Uyap üzerinden celp edilerek dosya arasına alınan dosyanın incelenmesinde; mağdurunun …. olduğu, 20/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle açılan açılmış ceza dosyası kapsamında Sanık ….”taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçunden ceza verildiği ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
3- Davacının meydana gelen trafik kazası sonrasına görmüş olduğu tedavilere ilişkin hastane kayıtları; Davacıya ait tedavi kayıtları celp edilerek dosya arasına eklenmiştir.
4- SGK Kayıtları;
20/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacıya geçici iş göremezlik sebebiyle ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunda SGK Gaziantep İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 02/03/2020 tarihli sayılı cevabında; davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı belirtilmiştir.
5- Bilirkişi raporları;
i) Kusur Bilirkişi Raporu: İddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumlarının tespiti bakımından dosyanın trafik bilirkişisine tevdiine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 31/12/2020 tarihli raporda, teknik arıza mahiyetinde görülen lastik patlamasının sonuç üzerine ağır etken olarak görüldüğü, sürücü …. 2918 S.Kr.Y.Trf.Kn. 52/1-b maddesi kapsamını (hafif ihlal) (sürücüler hızlarını kullandıkları kullandıkları aracın yük ve tenkik özelliğine, hava, yol, görüş ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamak zorundadır) ihlalini niteliğinde olduğu rapor edilmiştir.
ii) Maluliyet Oranı Tespitine İlişkin Bilirkişi Raporu: Mahkememizce resen seçilen Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetince düzenlenen 08/02/2021 tarihli gerekçeli raporda; Davacının özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik oranı kullanılarak kişinin özürlülük oranın % 4 olduğu, Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kapsamıda maluliyet oranı tespitine mahal bulunmadığı, tıbbi iyileşme ve rahebilitasyon süresi dikkate alındığında 3 ay süre ile geçici iş göremzeliğe neden olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 3 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu, rapor edilmiştir.
iii) Aktüer Bilirkişi Raporu:
a)Kusur ve maluliyet oranının tespitine müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş; aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 22/03/2021 tarihli gerekçeli raporda; davacının %4 oranındaki sürekli iş göremezlik oranı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkindeki yönetmelik hükümlerine göre davacının bakıcı gideri zararı 1.244,25-TL geçici iş göremezlik zararı için 4.212,00-TL sürekli iş göremezlik zararı için 30.789,59-TL olduğu davacının maluliyet oranın tespite mahal bulunmaması yönünde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre bakıcı gideri zararının 1.244,25-TL olduğu Geçici İş göremezlik zararının 4.212,00-TL olduğu rapor edilmiştir. yapılan hesaplama olduğu rapor edilmiştir.
b) 28/10/2021 tarihli hesap bilirkişi raporunda; Davacının %4 iş gücü ve beden kaybndan dolayı zararının bulunduğu, TRH -2010 yaşam m tablosu kullanılarak 1.8 teknik faiz kullalmadan ve kusur indirimsiz 3.825,00-TL geçici iş göremezlik 39.680,47-TL sürekli maluliyet ve 1.244,04-TL bakıcı gideri zararınını bulunduğu, rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucunda oluşan geçici iş göremezlik, kalıcı maluliyet ve bakıcı gideri zararının zorunlu mali mesuliyet sigortası hükümlerine istinaden borçlar hukuku çerçevesinde tazmin edilmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile …. plakalı açık kasa kamyoneti aracın karıştığı 20/04/2017 tarihli trafik kazası sebebiyle, davacıda meydana gelen geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı zararının tazminini talep etmiş, davalı vekili ise davanın reddini dilemiştir.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle sigorta ettirenin …. olduğu sürücüsünün …. olduğu, davacının bu araç içerisinde yolcu olduğu, 01/02/2017 başlangıç tarihli poliçe ile bir yıllık süre ile davalı tarafından sigortalandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 2918 sayılı KTK m. 97’deki başvuru şartının gerçekleşmediğini ileri sürmüştür. 2918 sayılı KTK’nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davanın ikamesinden evvel 01/11/2019 tarihinde davalı şirkete müracaat ettiği, bir kısım eksiklikler gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı ve zararın 15 günlük yasal süre içinde karşılanmadığı, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı nazara alındığında, davalı isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerektiği kanaatiyle davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalıya sigortalı araç poliçesi 01/02/2017 tarihinde düzenlenmiş, davaya konu kaza 20/04/2017 tarihinde meydana gelmiştir. Bu tarihte maluliyetin belirlenmesinde kriter olarak kullanılan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği gözetilerek bu yönetmeliğe göre hazırlanan rapora itibar etmek gerekmiştir. Buna göre; meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının özürlülük oranının %4 olduğu, 3 ay süre ile geçici iş göremezliğe neden olduğu ve iyileşme döneminde 3 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan incelemede; teknik arıza mahiyetinde görülen lastik patlamasının sonuç üzerine ağır etken olarak görüldüğü, sürücü …..n 2918 S.Kr.Y.Trf.Kn. 52/1-b maddesi kapsamını (hafif ihlal) (sürücüler hızlarını kullandıkları kullandıkları aracın yük ve tenkik özelliğine, hava, yol, görüş ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamak zorundadır) ihlalini niteliğinde olduğu rapor edilmiştir. Bu sebeple; Davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise davacının ise kazanın meydana gelmesine etken davranışının bulunmadığı dolayısıyla kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının maluliyeti ve bu maluliyetin dava konusu kaza nedeniyle oluştuğu ve davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunduğu anlaşılınca dosya, meydana gelen zararın hesaplanması amacıyla aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2020/40 sayılı kararı ve Yargıtayın bazı dairelerinde yerleşik olarak, 17. Hukuk dairesinin ise son dönemlerdeki içtihatları gözetilerek; TRH yaşam tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi; hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması şeklinde uygulanan yöntemle yapılan hesaba itibar edilmiştir.
Buna göre 28/10/2021 tarihli aktüerya raporunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış olup 3.825,00 TL geçici iş göremezlik, 39.680,47 TL kalıcı iş göremezlik ve 1.244,04 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam zarar; 44.749,51 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Davacı vekili 12/04/2021 tarihli ve 01/11/2021 tarihli bedel arttırım dilekçeliri ile toplam talebini 45136, 72-TL’ye yükseltmiş ve yasal faiz talep etmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19844 esas 2019/8286 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK’nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kezde ıslah edebilir. Bu nedenle davacının ıslah dilekçesine itibar etmek gerekmiştir.

Davacının oturma yeri bulunmayan kamyon kasasında yolculuk ettiğinin anlaşılması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapmak gerekmiş, 44.749,51 TL’nin %80’i olan 35.799,60 TL talep edebileceği anlaşılmıştır. Yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceği gözetilerek davalı yararına müterafik kusur indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17664 esas, 2018/4846 karar)
Trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMMS’nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün haksız eylem tarihinde oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen 2918 sayılı KTK m. 98/1 hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Eldeki davada, davalı şirkete sigortalı aracın ticari olmadığı ve davalıya 01/11/2019 tarihinde müracaat edildiği dosya kapsamından anlaşılmış, temerrütün anılan tarihten 8 iş günü sonrasına tekabül eden 13/11/2019 tarihinde gerçekleştiği kabulü ile bu tarihten
Davalı vekili, geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığını ileri sürmüş ise de, çalışma gücünün azalmasından/yitirilmesinden doğan zararların 6098 sayılı TBK m. 54 ile vazolunan bedensel zararlar kapsamında ve tedavi giderleri güvencesi içinde olduğu kabul edilmektedir (Bkz: Yargıtay 17. HD.nin 16/03/2017 gün ve 19844/2798 sayılı kararı ile Gaziantep BAM 17.HD.nin 19/04/2018 tarih …/… sayılı kararı). Bu sebeple, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin teminat kapsamında kaldığı kabul edilmiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları, bilirkişi raporları ve dosya içeriğinde bulunan tüm evrakın birlikte değerlendirilmesi neticesinde; meydana gelen trafik kazasında davacıya sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunduğu, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının malul kaldığı, tüm raporların taraflara tebliğ edildiği, kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında alınan raporlar ile uyumlu olduğu, düzenlenen raporların dosya kapsamına ve olayın oluşuna uygun olduğu, raporlar arasında çelişki olmadığı, mevzuata ve tüm dosya kapsamına uygun olarak hüküm kurmaya elverişli olduğundan, bu raporlar ve davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak davalının temerrüte düştüğü 13/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacının uğradığı zararın tazmini cihetine gidilmiş, 35.799,60-TL’nin davalıdan tahsili yönüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 35.799,60-TL’nin temerrüt tarihi olan 13/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alınması gereken 2.445,47-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 186,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.258,94-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabulucu gideri 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 13.fıkrasının son cümlesi gereğince yargılama gideri olarak kabul edilmiş olup, bu miktarın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı karşıladığı harçlar dahil toplam 2.996,03‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap edilen 5.369,94-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa bağlanacak beyan ile Gaziantep Bölge Adli Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı. 23/11/2021