Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/483 E. 2019/1441 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19.03.2012
KARAR TARİHİ : 07/11/2019
GEREKÇE TARİH : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan bankacılık işlemleri sözleşmesi ile davalıya iki adet kredi kartı verildiğini, davacı banka ile …. isimli internette küçük hediyelik eşya satan üye işyeri arasında card finansa özel % 40 para puan hediye kampanyası anlaşması yapıldığını, davalının bu kampanyaya katılarak bu alışveriş sitesinden yüklü miktarda alışveriş yaptığını, bu sebeple kartına yüklü miktarda para puan yüklendiğini, davalı tarafça 69 adet cep telefonu alındığı, alınan bu telefonların şahsi ihtiyaç için alınmayıp, ticari amaçlarla alındığını ve böylece davacı bankanın zararına hareket edildiğini, bireysel bir kredi kartı ile ticari nitelikte alışveriş yapıldığını, davalının ticari amaçla yaptığı harcamalar için kazandığı para puanları ticari amaçlar için kullandığını, davalının yaptığı işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek davalının katlı kullanım yaparak harcadığı para puanlardan davacı bankanın ödemiş olduğu katlı kullanım bedeli olan 46.272,00 TL’nin 04.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: “Bigsshop.com’da Cardfinans’a Özel %40 ParaPuan Hediye” kampanyasında kazanılan Parapuanlann bedelinin Biggshop isimli üye işyerince verildiği, ParaPuan iadesi gerekiyorsa dava hakkının Biggshop isimli üye işyerine ait olduğu, bankanın aktif husumet ehliyetinin olmadığı, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiği, davalı müvekkilinin harcamalarının gerçek kişi harcaması olduğu, gerçek bir kişinin bir ürünü çok sayıda satın almasının işlemin tüketici işlemi olmadığı ve ticari nitelikte bir işlem olduğunu göstermeyeceği, ticari nitelikte bir işlem olup olmadığının ancak ürünü satın alan gerçek kişinin bu ürünü 3.kişilere tekrar satıp kar elde edip etmediğinin araştırılmasının gerektiği, ticari olduğunu iddia eden tarafın bunu ispatlaması gerektiği, davalı müvekkilinin hediye olarak aldığı ve dağıttığı cep telefonları ve uçak biletlerinin ticari amaçlı alındığının iddia edilmesinin hukuksal dayanaktan yoksun olduğu, işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bankanın parapuanları iptal etmesinin haksız olduğu, bu nedenle davanın reddini gerektiği, davacı banka ile imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesinde kredi kartının ticari amaçla kullanılıp kullanılamayacağı konusunda bir hükmün mevcut olmadığını, Kampanya kapsamında yapılan işlemlerin, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddialarının hukuksal dayanaktan yoksun olduğu, çünkü tüm işlemlerin bankaca belirlenmiş kurallara göre gerçekleştirildiği, haksız ve kötüniyetli açılan davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bir mali müşavir, bir hukukçu ve bir bankacıdan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 24/06/2013 tarihli raporda özetle: Davalının davacı bankadan almış olduğu kredi kartları ile Eylül/2011 ayında bankanın düzenlemiş olduğu parapuan alışveriş kampanyasına dahil olmak üzere biggshop isimli internet sitesinden alışveriş yaptığı, 11.636,10 TL değerinde parapuan kazandığı, bunu yine bankanın bir kampanyası olan uçak bileti alışverişinde kullanmak suretiyle dört kat değerinde 46.544,40 TL olarak kullandığı, yapılan alışverişin ve kredi kartıyla yapılan ödemenin ilgili mevzuata aykırı olmadığı, kazanılan ve harcanın parapuan işlemlerinde bankaca belirlenen koşullara aykırı bir durumun mevcut olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin dava konusu olayı düzenleyici bir hüküm içermediği belirtilmiştir.
Mahkememizce itirazlar üzerine İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesinden istinabe talep edilerek iki bankacı uzman bilirkişi ve bir hukukçu bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
İstinabe yoluyla alınan 02/04/2014 tarihli raporda özetle: Davalının davacı bankadan almış olduğu 2 adet kredi kartı ile Biggshop isimli internet sitesinden 28.09.2011-29.09.2011-tarihlerinde 5 adette toplamda 29.090, 25 TL karşılığında 65 adet cep telefonu satın alım işleminin ticari işlem olduğu, davalının, harcaması karşılığında fatura almasının VUK’nu gereği olduğu halde, faturaların dava dışı Sadık Buzcu adına kesilmiş olmasının, davacının kartı ile yapılan işlemlerin, parapuan üretmeye yönelik işlemler olduğunu destekler nitelikte olduğu, somut olayda, 5 adette toplam 29.090,25 TL tutarındaki ticari amaçla gerçekleşen işlemden kazanılan 11.636,10 TL tutarındaki parapuanların, bankanın sunduğu ve aradaki farkın banka tarafından karşılandığı 4 kat değerli olarak 46.544,40 TL olarak kullanıldığı, bankanın 34.908,30 TL tutarındaki farkı karşıladığı, davalıya tahsis edilen, dava konusu işlemlerde kullanılan her 2 kredi kartının da ticari/kurumsal/şirket kartı değil bireysel mal, hizmet ve nakit ihtiyaçları için kullanılması gereken kart olduğu bu nedenle ticari amaçla kullanılmaması gerektiğinin sayın mahkemenin değerlendirmesi çerçevesinde hükme bağlanabileceği, davalı ile davacı arasında imzalanan Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi ilgili maddeleri, ekstre, bankanın internet sitesinde yer alan kural ve kısıtlar kapsamında; kartların kart hamillerince amacı dışında kullanılmasından doğacak zarar nedeniyle tüm sorumluluğun kart hamilinde olduğunun, gerçek dışı ve ticari amaçlı kullanımın tespiti halinde, bankanın tek taraflı olarak haksız elde edilen parapuanları iptal etmeye yetkili olduunun açıkça ifade edildiği, 11.636,10 TL parapuan’ın davacı bankanın üye işyeri … tarafından karşılandığı dikkate alındığında, 34.908,30 TL’nin davacı tarafından 11.636,10 TL’nin ise davalı …… üye işyeri ……… tarafından karşılandığı, davalı tarafından kazanılan parapuanların 4 kat daha değerli kullanılması ve aradaki katlı kullanımın banka tarafından karşılanması hasebiyle 34.908,30 TL tutarında zarara uğradığı, davacı Finansbank’ın 34.908,30 TL tutarındaki zararının, 4 kat değerli olarak bilet alımı yapılan son tarihin 12.12.2011 tarihi olması nedeniyle davacının talebi olan 04.01.2012 tarihi dikkate alınarak hesaplanan faizi ile birlikte davalı tarafından karşılanması gerektiği, davacı bankanın uğradığı 34.908,30 TL zararın doğduğu tarihten dava tarihine kadar olan (4.1.2012-16.03.2012)=71 günlük süreye göre TCMB temerrüt faizi oranı üzerinde temerrüt faizi tutarı (34.908,30×71,16 : 36.000)=1.101,55 TL ve davacı bankanın dava tarihi itibariyle olan toplam alacağı (34.908,30+1.101,55)=36.009,85 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 09/10/2014 tarih, 2012/….. Esas- 2014/…. Karar sayılı ilamı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı tarafça temyiz edilmekle, Yargıtay 19. HD’nin 11/02/2016 tarih 2016/…. esas, 2016/……. karar sayılı ilamı ile ”…Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm ile gerekçe arasında oluşan bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388. (HMK.’nun 294. ve 297.) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği gibi, Anayasanın 141,III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HUMK’nun 388’inci (HMK m.297), maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe, kararının denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HUMK’nun 388’inci (HMK m.297) maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması da usul ve yasaya aykırıdır…” temel gerekçesiyle bozma kararı verilmiş olup, mahkememizce uyma kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 14/12/2017 tarih, 2017/… Esas- 2017/….. Karar sayılı ilamı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davalı tarafça temyiz edilmekle, Yargıtay 19. HD’nin 28/03/2019 tarih 2018/….. esas, 2019/….. karar sayılı ilamı ile ”…
Davacı dava dilekçesinde iadesini istediği meblağa temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesini istemiştir. İşlemiş faizi ayrıca belirtip dava konusu yapmamıştır. Ancak mahkemece davacının isteyebileceği alacak miktarı belirlenmiş, ayrıca bu miktar alacağa temerrüt tarihinden dava tarihine kadar işletilecek faiz de belirlenerek, istenebilecek alacak ve faiz ayrı ayrı belirtilmek suretiyle talepten farklı şekilde hüküm kurulmuştur. Bu husus usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan dava, bireysel kredi kartının kural dışı kullanımı nedeniyle davalının sağladığı menfaatin iadesi talebine ilişkin olup, davacı isteyebileceği alacağa temerrüt tarihinden itibaren ancak yasal faiz işletilmesini isteyebilir. Mahkemece bu husus gözetilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. …” temel gerekçesiyle bozma kararı verilmiş olup, mahkememizce uyma kararı verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde: Dava kredi kartının haksız kullanımı iddiası nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davalının 4356 5301 1466 2586 ve 4155 6501 5983 9205 numaralı kredi kartı ile davacı Finansbank’ın üye işyeri olan … isimli internet sitesinden 29.090,25 TL tutarında 69 adet Nokia Cep Telefonu satışı yapılmış olup, 11.636,10 TL para puan kazanılmıştır. Faturalar ise …. … adına kesilmiştir. Kazanılan 11.636,10 TL tutarındaki para puanların dört kat değerli olarak kullanılarak farklı kişilere ait 65 adet uçak bileti alınmıştır. Para Puanlar 46.544,40 TL olarak kullanılmış olup, bankanın fark olarak ödediği 34.908,30 TL’dir.
5464 sayıla kanunun uyarınca tacirlere verilen kredi kartı ile bireysel kullanıcılara verilen kredi kartı ayırımı yapılmış durumdadır.
Dava dilekçesi ekinde ibraz edilen sözleşme incelendiğinde XII. Bölümde “KARTLAI (KREDİ KARTLARI, FİNANS KART, MAĞAZA KARTLARI/STORE KART, WEB KARTI VE DİĞER KARTLAR)” başlığını taşımakta olup 15/f maddesi “Üye ve/veya üye şirket, kartların, kart hamillerince ve üçüncü şahıslarca kötüye kullanılmasından doğacak zararlar nedeniyle, tüm sorumluluğun kendilerine ait olacağını kabul ve taahhüt eder” şeklindedir.
Davalının adına kayıtlı 4155 6501 5983 9205 nolu kredi kartı ile yapılmış dava konusu işlemlerin gerçekleştiği tarih 29 Eylül 2011 ve 30 Eylül 2011 tarihleri olup, bu işlemlerin gerçekleştirildiği kredi kartlarının ekstresisinin hesap kesim tarihi 22 Kasım 2011, son ödeme tarihi 2 Aralık 2011’dir. Dava konusu işlemler gerçekleştirilmeden önce hesap kesim tarihi 23 Eylül 2011, son ödeme tarihi 2 Ekim 2011 olan kredi kartı ekstresi PARAPUAN bölümü incelendiğinde “Kartların ParaPuan kazanılması amacıyla (gerçek dışı veya ticari amaçlı) kullanımının tespit edilmesi halinde Banka, tek taraflı olarak haksız olarak elde edilen ParaPuan ları iptal etmeye yetkilidir” şeklinde açıklama yer almaktadır. Aynı ekstrenin son maddesinde “Hesap özetinde belirtilen tüm maddeler sözleşme değişikliği hükmündedir.” şeklindedir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 25/1. maddesi ise “sözleşmede yapılacak değişiklikler kart hamiline bildirilir. Bu değişiklikler bildirimin yapıldığı döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Bildirimin ait olduğu döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren sonra kartın kullanılmaya devam olunması halinde, sözleşmede meydana gelen değişikliklerin kabul edildiği addolunur…” düzenlenmesini getirmiştir.
Davalıya tahsis edilen kartın bireysel kullanım amacıyla tahsis edildiği, bu nedenle ticari ve mesleki olmayan amaçlarla kullanılması gerektiğide sabittir. Bütün bu hususlar birlikte nazara alındığında davalının kullanımının kötü niyetli bir kullanım olduğu bu nedenle davacının fark olarak ödediği 34.908,30 TL’yi talep edebileceği kabul edilmiştir. Davalıya bedelin iadesi yönünde Beyoğlu 31.Noterliğinin 28/12/2011 tarih … yevmiye numaralı işlemi ile ihtar gönderildiği ve bu ihtarda ödeme konusunda üç gün mühlet verildiği, 31/12/2011 tarihinde davalıya tebliğin yapıldığı ve bu nedenle verilen mühletin sonundan itibaren 04/01/2012 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Yine bireysel kredi kartının kural dışı kullanımı nedeniyle sağlanan menfaatin iadesine ilişkin yasal faiz talep edebileceği kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddi ile 34.908,30 TL’nin 04.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.384,59 TL nispi harçtan peşin alınan 687,15 TL harcın mahsubu ile eksik 1.697,44 TL HARCIN DAVALIDAN ALINARAK HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
3-Davacının peşin yatırdığı 687,15 TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 2.638,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.990,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davalının yaptığı 118,35 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 29,06 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 4.189,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakiye kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtayca incelenmek üzere temyiz yolu açık olarak verilen karar açıkça okundu ana çizgileriyle anlatıldı. 07/11/2019