Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/343 E. 2019/774 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 17/05/2019
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 20/05/2019

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle: Davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı ….plakalı araç ile …..plakalı aracın çarpışması şeklinde gerçekleşen 12/09/2016 tarihli trafik kazasında, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve sürekli maluliyetinin oluştuğunu, ayrıca bakıma muhtaç hale geldiğini, zararın karşılanması için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, sürekli işgöremezlik zararı (10-TL) ile bakıcı gideri zararının (10-TL) tazmini için şimdilik 20-TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle: ….plakalı aracın davalıya 10/09/2016-17 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalandığını ancak sorumluluğun, kusur ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davadan önce davalıya geçerli bir şekilde başvuruda bulunulmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkememizin …Esas sayılı dava dosyası üzerinden alınan kusur raporunda; … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve diğer araç sürücünün kusurunun bulunmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizin 2017/1578 Esas sayılı dava dosyası üzerinden alınan maluliyet raporunda; 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oluşmadığı ancak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir. Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine dosya yeniden maluliyet heyetine tevdi edilmiş olup alınan ikinci maluliyet raporunda da; davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının oluşmadığı ancak iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği mütala edilmiştir.
Mahkememizin 2017/1578 Esas sayılı dava dosyası üzerinden alınan hesap raporunda; Davacının oluşan geçici işgöremezlik zararının 1.766,19-TL olduğ mütala edilmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiye oluşan maluliyete dayalı sürekli işgöremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları, bilirkişi raporları ve dosyadaki kağıtların birlikte değerlendirilmesi neticesinde:
Davacı vekili, eldeki dava dosyasında, davacının oluşan maluliyueti sebebiyle husule gelen sürekli işgöremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazminini talep etmiştir.
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan işbu dava dosyası kapsamında, mahkemesinin 07/02/2018 tarih ve … sayılı kararı ile, dava dosyasının mahkememizin ….Esas sayılı dava dosyası ile birleşitirilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir. Yargılamaya, mahkememizin ….. Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Mahkememizin….. Esas sayılı dava dosyasının 18/01/2019 tarihli 3.celsesinde, davacının, birleşen dosyadaki talebi olan bakıcı gideri hakkında, maluliyet raporu düzenlenmesi ve akabinde hesap raporu alınması için davacı vekiline, delil avansı olarak toplam 1.150-TL’nin 2 haftalık kesin süre içinde mahkememiz veznesine yatırılması gerektiği ihtar edilmiş; ancak müteakip celse masrafın yatırılmadığı ve dosyanın davacı vekilince takip edilmediği anlaşılmıştır. Birleşen dosya, davalı vekilinin, davayı takip edeceklerini bildirmesi üzerine, birleşen davaya, mahkememizin ….. Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilerek esasın yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Davacı, mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında, davacının oluşan maluliyeti sebebiyle husule gelen geçici ve sürekli işgöremezlik zararının tazminini talep etmiş; birleşen dava dosyasında ise sürekli işgöremezlik zararı ile bakıcı gideri zararının tazmini talebinde bulunmuştur. Her iki davada sürekli işgöremezlik zararı talep edilmiş olduğuna göre, davacının birleşen işbu dava dosyasındaki sürekli işgöremezlik zararı talebinin derdestlik dava şartı sebebiyle reddi gerekmektedir.
Bakıcı gideri zararının tazmini talebine gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 324. maddesine göre: (1)Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. (3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır. Davaların kısa zamanda sonuçlandırılması, adaletin bir an önce tecellisi için, taraflarca veya Mahkemelerce yapılması gereken bir kısım adli işlemler sürelere bağlanmıştır. Bilindiği üzere bu sürelerin bazılarını kanun bizzat belirlerken bir kısmını işin özelliğine, tarafların durumlarına göre belirlemesi için hakime bırakmıştır. Kanuni süreler açıkça belirtilen ayrıcalıklar dışında kesindir. Bu nedenle karar tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 90. maddesinde belirtildiği gibi kanunun tayin ettiği süreler hakim tarafından azaltıp çoğaltılamaz. Buna karşın, HMK’nın 94. maddesine göre hakimin belirlediği süreler ise kural olarak kesin değildir. Hakim tayin ettiği süreyi henüz dolmadan azaltıp çoğaltacağı gibi, süre geçtikten sonra da tarafın isteği üzerine yeni bir süre tanıma yoluna da gidebilir. Bu takdirde verilen ikinci süre kesindir. Hakim kendi belirlediği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. Kesin sürenin tayin edilmesi halinde, karşı taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı da kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla, geciken adaletin de bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler, gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Eldeki davada; mahekememizin ….Esas sayılı dava dosyasının 18/01/2019 tarihli 3.celsesinde bakıcı giderine ilişkin maluliyet ve hesap raporu alınmak üzere belirlenen toplam 1.250-TL delil avansının yatırılması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiş, ancak davacı vekili kesin masrafı yatırmamış ve davayı da takip etmemiştir. Buna göre, davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmeli ve zararın tespiti için gerekli bilirkişi raporları olmadan davanın ispat edilemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine karar verilmelidir. Bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmiş, davalı yararına dava değerine göre 20-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Birleşen, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası bakımından;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin harcın mahsubu ile 8,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer emsal mahkemeye verilecek bir dilekçe ile Gaziantep BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, okundu, anlatıldı.
17/05/2019
Katip .¸