Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1081 E. 2022/868 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/04/2016 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 SK nun 97 maddesinde ön görülen dava şartının sağlanmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kaza tarihinde azami sorumluluk miktarının 310.000,00 TL olduğunu, kaza 01.06.2015 tarihinden sonra gerçekleştiğinden genel şartlardaki değişikliklere göre gerekli tahkikatın ve değerlendirmenin yapılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle oluşan geçici ve sürekli iş göremezliğe dayalı tazminat talepli olarak açılmıştır. Taraf delilleri toplanmıştır. Davacıya ait tedavi evrakı Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinden getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır. Gaziantep Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 10/12/2019 tarihli sayılı cevabında; davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle her hangi bir ödeme yapılmadığı ve peşin sermaye geliri bağlanmadığı belirtilmiştir. Yaralamalı trafik kazası sebebi ile başlatılan soruşturma dosyası sureti getirtilmiştir. Davalı sigorta şirketi uhdesinde açılan hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından 19/04/2015 tarihinde Şahinbey ilçesi sınırları içerisinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacıya çarptığı, kazanın bu şekilde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının dava açılmazdan evvel davalı sigorta şirketine 17/04/2017 tarihinde başvurdukları, hasar dosyasını mahkememize sunmaya yönelik 26/09/2019 tarihli davalı üst yazısında ifade edilmiştir. Bu haliyle dava şartının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusurunun tespiti amacıyla mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün meydana gelen kazanın oluşumunda 3/8- %37,5 oranında, davacının ise 5/8- 62,5 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Raporun soruşturma dosyası içeriği ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşme şeklinin doğru bir şekilde irdelendiği ve bu şekilde kanaate varıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğuna kanaat getirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Kusura ilişkin tespit yapıldıktan sonra dosya maluliyet bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Burada davacının maluliyeti tespit edilirken öncelikle hangi yönetmeliği uygulanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada alınacak maluliyet raporlarında uygulanacak yönetmeliğin tespitine ilişkin olarak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/7120 Esas, 2021/2627 Karar sayılı ve 11/03/2021 Tarihli ilamında “…2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” denilmektedir.
Dosya maluliyet oranının tespiti için resen oluşturulan heyete tevdi edilmiş, sunulan 08.05.2019 tarihli maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %6 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 4 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 3 hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde kaza tarihinin sehven 19/04/2016 olarak bildirildiği ancak kazanın 19/04/2015 tarihinde gerçekleştiğinin anlaşılması üzerine dosya yeniden kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Heyet tarafından sunulan 08/10/2019 tarihli rapor Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca hazırlanmıştır. Rapora göre davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %13 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 18 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, iyileşme dönemi içerisinde 1 ay tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Alınan raporlar arasında çelişki bulunduğundan dosya ATK İkinci İhtisas Dairesine tevdi edilerek çelişkileri giderir rapor tanzimi istenilmiştir. ATK İkinci İhtisas Dairesinin 16/09/2020 tarihli raporunda davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının A cetveline göre %37 olduğu, E cetveline göre %32 olduğu, tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 8 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu tespit edilmiştir.
ATK İkinci İhtisas Dairesinin 16/09/2020 tarihli raporu ile mahkememizce alınan raporlar arasındaki çelişki giderilemediğinden, dosya ATK Üst Kuruluna tevdi edilerek alınan raporlar arasındaki çelişkileri giderir rapor tanzimi istenilmiştir.
ATK Üst Kurulunun 20/01/2022 tarihli raporunda davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının;
-Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca A cetveline göre %37 olduğu, E cetveline göre %32 olduğu,
-Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca %12 olduğu tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 8 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğidir. Ancak bu yönetmelikte sadece çalışma gücünün en az % 60’ını kaybedip kaybetmediğine dair cetveller ve ekler vardır. Yani farklı meslek gruplarından olan insanların maruz kaldığı arazların yüzdelik olarak tespiti bu yönetmelik uyarınca mümkün değildir. Bu durumda hangi yönetmeliğin uygulanması gerektiği, maluliyet oranının hangi yönetmeliğe göre tespit edileceği mahkememizce tartışılmış, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelikten sonra yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğine kanaat getirilmiştir. Bu durumda davacının özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının; %12 olduğu tıbbi iyileşme süreci dikkate alındığında 8 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi noktasında baz alınacak yaşam tablosu ve uygulanacak hesaplama yönteminin de ayrıca irdelenmesi gerekmektedir. Bu noktada benzer bir uyuşmazlığa ilişkin olarak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin …Esas, …..Karar sayılı ve 21/05/2021 Tarihli ilamında “…Mahkemece yapılacak iş, bilirkişi kuruluna anılan yönetmelik çerçevesinde yeni bir maluliyet raporu tanzim ettirdikten sonra, davacının muhtemel yaşam süresinin TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenerek, hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için yeni bir aktüerya raporu almaktan ibaret olup…” denilmektedir.
Kusur ve maluliyet oranının tespitini müteakip dosya, gerçek zararın hesabı yönünden bu işlerden anlar aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 28/10/2019 tarihli rapor içeriğine göre davacının 45.862,07 TL sürekli iş göremezlik, 7.793,29 TL geçici iş göremezlik yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili bu raporu esas alarak bedel arttırım dilekçesi ibraz etmiş, sürekli iş göremezlik tazminatını 45.862,07 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 7.293,29 TL’ ye yükseltmiştir.
ATK Üst Kurulunun tanzim ettiği rapor dikkate alınarak dosya, gerçek zararın hesabı için yeniden bilirkişi görevlendirilmiş, 27/05/2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bu rapora göre;
-Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına göre 264.435,07 TL sürekli iş göremezlik, 10.406,40 TL geçici iş göremezlik yönünden maddi zararı olduğu,
-Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına göre 99.163,15 TL sürekli iş göremezlik, 10.406,40 TL geçici iş göremezlik yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin 27/05/2022 tarihli rapora itirazlarını sunmuşlar, bu doğrultuda hesap bilirkişisinden yeniden rapor alınmış, 29/08/2022 tarihli ek rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Bu rapora göre de;
-Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına göre TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant yöntemine göre kusur indirimsiz 339.137,11 TL sürekli iş göremezlik, 2.955,94 TL geçici iş göremezlik yönünden maddi zararı olduğu,
-Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen maluliyet oranına göre TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant yöntemine göre kusur indirimsiz 127.176,42 TL sürekli iş göremezlik, 2.955,94 TL geçici iş göremezlik yönünden maddi zararı olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 24/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile müddeabihi arttırmış, sürekli iş göremezlik tazminatını 287.044,06 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 7.293,29 TL’ ye yükseltmiştir. Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının meydana gelen kazada % 62,5 oranında kusurlu olması, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelik kanaat, zarar hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosunun esas alınarak, Prograsif Rant yöntemine göre yapılan hesaplamalar dikkate alındığında davanın kısmen kabulü gerekmiş, davalının temerrüt tarihinin, başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü olduğu gözetilerek 28/04/2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın KISMEN KABULÜNE,
2.955,94 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 127.176,42 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 8.889,34 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.188,34‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 3.701‬,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının peşinen yatırmış olduğu 5.188,34 TL’ nin yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yaptığı ve karşıladığı ‭3.583,1‬0‬ TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 1.584,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın kabul edilen kısmı yönüyle hesaplanan 20.519,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ne göre davanın reddedilen kısmı yönüyle hesaplanan 20.519,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2022