Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/814 E. 2023/812 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/814
KARAR NO : 2023/812
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/273 Esas,
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sırasında; 17/03/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul kısmen reddine dair verilen ara karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; talep edenin davalı şirkette paydaş olduğunu, ortaklıktan çıkma ve kar paylarının iadesi ve kar payı ödenmesi talepli dava açılacağını, açılacak olan bu davadan önce şirkete ait malların kaçırılmasının önlenmesi amacıyla şirkete ait araç, taşınmaz ve banka mevduatlarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, mahkememizce talebin kabulü ile davalı şirkete ait tüm taşınır taşınmaz ve banka mevduatları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARLARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince 17/03/2023 tarihli ara kararında özetle; “Somut olayda; talep eden davacının davalı şirkette paydaş olduğunu, ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin tahsili talebiyle dava açacağını belirterek şirket mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş ve mahkememiz kararından sonra esas talepleri ile ilgili dava açmıştır. Davacının davalı şirket ortalığından ayrılma talebinin yanında ayrılma akçesi ve ödenmeyen kar paylarının ödenmesi talebinin de bulunduğu, davacının bu taleplerinin davalı şirketin mevcut mal varlığı ve ticari kayıtları üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle davacı şirkete ait mal varlıklarının davanın konusunu oluşturduğu dikkate alındığında, davalı şirketin mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasında yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Ancak mahkememizce davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığı değerlerinin yanında banka mevduat hesapları üzerine de ihtiyati tedbir konulmuş olup; banka kayıtları üzerindeki bu kısıtlayıcı tedbir kararı davalı şirketin ticari hayatına zarar verebilecek niteliktedir. Kaldı ki; davacının ayrılma akçesi ve kar payının tahsiline yönelik talepleri davalı şirkete ait mal varlığı ve ticari kayıtları üzerinden değerlendirilecek olup; bu haliyle banka mevduat hesaplarına ihtiyati tedbir konulmuş olması davacının talebini de aşar niteliktedir. Bu nedenle mahkememizce ihtiyati tedbire yönelik itirazın kısmen kabulü ile banka mevduatları üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, taşınır ve taşınmaz mal varlıklarına konulan ihtiyati tedbirin devamına” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
İhtiyati tedbir talebine itiraz eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği üzere 25 yıldır şirket diğer ortaklar tarafından yönetilse ve şirketin içi ortaklar tarafından kötü niyetli olarak boşaltılsa şirketin mal varlığının gelinen zamanda olmaması gerekirken tam aksine ilk derece mahkemesince de tespit edildiği üzere şirketin birden fazla taşınır ve taşınmaz mal varlığı bulunduğunu, bu durum davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu gösterdiğini, söz konusu dava 2 yıldan fazla zaman sürecek bir dava olduğunu, bu zaman zarfında müvekkil şirketin tüm mal varlığı üzerinde tedbir kararının olması şirketin tüm hareket kabiliyetini kısıtlayacak ve şirketin ticari hayatının sekteye uğramasına ve telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına neden olacağı nedenleri ile ihtiyati tedbir kararının tamamen kaldırılması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, şirket ortaklığından ayrılma, kâr payı ödemesi, kâr payı iadesi ve fer’ileri istemine ilişkindir. Uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesine dair kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, şirketin taşınır ve taşınmaz malvarlıklarında ihtiyati tedbir kararı bulunmasının şirketin ticari faaliyetlerini engellemeyeceği anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebine itiraz eden vekilinin 17.03.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın reddine ilişkin ara karara karşı yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talebine itiraz eden vekilinin 17.03.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı itirazın reddine ilişkin ara karara karşı yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında yeteri kadar harç alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.