Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/428 E. 2023/509 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/428
KARAR NO : 2023/509
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2022 (Karar)
NUMARASI : 2020/481 Esas, 2022/579 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili asıl dava dosyası yönünden sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın ……. şubesi ile davalılar arasında ayrı ayrı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, her bir sözleşmeyi diğer firma da imzalayarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, davalı/borçlu firmaların sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine kendilerine Erzurum ….. Noterliği’nce çeşitli tarihlerde ihtarnameler gönderildiğini, ancak müvekkil bankanın alacağının ödenmemesi üzerine Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…….. Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıların Erzurum ….. İcra Müdürlüğü’nün 2019/………. Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalının takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili birleşen dava dosyası yönünden sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın ……. şubesi ile davalılar arasında ayrı ayrı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, her bir sözleşmeyi diğer firma da imzalayarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, davalı/borçlu firmaların sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarını ödememeleri üzerine kendilerine Erzurum ……. Noterliği’nce çeşitli tarihlerde ihtarnameler gönderildiğini, ancak müvekkil bankanın alacağının ödenmemesi üzerine Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…….. Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıların Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/……… Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalının takip miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Asıl ve birleşen dosya davalıları vekili cevap dilekçelerinde özetle; kendi kusuruna dayanmayan mücbir sebeplerden ötürü kredilerin yeniden yapılandırılması ve süre verilmesi yönünden talepte bulunulduğunu, takip talebinde belirtilen faiz oranının uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacaklı ile davalı borçlular arasında 09/12/2014 tarihinde 2 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı borçluların bu sözleşmelerde ayrı ayrı asıl borçlu ve müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları, davalı borçlu …….. Limited Şirketinin asıl borçlu sıfatıyla imzaladığı sözleşme nedeniyle davacı alacaklı lehine 2 adet araç üzerinde rehin kurulduğu, borcun ödenmemesi üzerine davacı alacaklı tarafından hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiği, borcun yine ödenmemesi üzerine davacı tarafından taşınır rehininin paraya çevrilmesi yoluyla ve genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların borçlarının bulunmadığına dair takibe itiraz etmelerine rağmen borcun ödendiğine veya sonra erdirildiğine dair herhangi bir delil veya belge sunmadıkları, bu nedenle takiplerden dolayı bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar yönünden borçlu oldukları, asıl borçlu……… Limited Şirketi yönünden alacağın rehinle temin edilmiş olması nedeniyle davacı alacaklının öncelikle rehine başvurma zorunluluğunun bulunduğu, bu nedenle birleşen dava dosyası yönünden borçlu ……… Limited Şirketi aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla takipten dolayı bu borçlu aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, buna karşılık birleşen dava yönünden borçlu ………….’in doğan borçtan sorumluluğunun devam ettiği, asıl dava dosyası yönünden ise her iki borçlunun da sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmakla, asıl davada davanın kısmen kabul kısmen reddi ile borçluların takibe yönelik itirazlarının iptaline, birleşen davada ………. Limited Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, borçlu ………….. aleyhine açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalıların icra takiplerine yönelik itirazlarında haksız oldukları, asıl alacak miktarlarının likit ve belirlenebilir olduğu, davalının itirazı doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verildiği, takip konusu borcun sözleşmesel ilişkiden doğduğu anlaşılmakla hükmolunan miktarlar üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının asıl davada davalılardan, birleşen davada davalı borçlu ………..’ten tahsiline karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “A: Asıl dava yönünden; Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalıların Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2019/………. esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı borçlu ……… yönünden teminat mektubu borcu için 361.179,43 TL asıl alacak, 42.466,43 TL faiz, 2.123,33 TL BSMV olmak üzere toplam 405.769,18 TL, ticari kredili mevduat borcu için 27.995,40 TL asıl alacak, 2.071,25 TL faiz, 103,56 TL BSMV olmak üzere toplam 30.170,21 TL, borçlu cari hesap borcu için 227.884,13 TL asıl alacak, 30.149,07 TL faiz, 1.507,45 TL BSMV olmak üzere toplam 259.540,65 TL, taksitli ticari kredi borcu için 11.707,22 TL asıl alacak, 1.548,87 TL faiz, 77,44 TL BSMV olmak üzere toplam 13.333,53 TL, kredi kartı borcu için 49.649,38 TL asıl alacak, 3.929,76 TL faiz, 196,49 TL BSMV olmak üzere toplam 53.775,64 TL, davalı borçlu ……… İnş. Tah. Müh. Mad. Pet. Hay. Tic. Ve San. Ltd. Şti. yönünden borçlu cari hesap borcu yönünden 423.489,13 TL asıl alacak, 56.027,61 TL faiz, 2.801,38 TL BSMV olmak üzere toplam 482.318,12 TL, taksitli ticari kredi borcu için 13.126,05 TL asıl alacak, 1.736,58 TL faiz, 86,63 TL BSMV olmak üzere toplam 14.949,46 TL, ticari kredili mevduat borcu için 83.951,73 TL asıl alacak, 6.211,13 TL faiz, 310,56 TL BSMV olmak üzere toplam 90.473,42 TL olmak suretiyle toplam 1.350.330,21 TL üzerinden devamına,
2-Davalı borçluların alacak miktarının 350.000,00 TL’sinden sorumlu tutulmalarına
3-Takipte ticari kredili mevduat borcu, ticari kredi kartı borcu, ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak miktarına %33 oranında, diğer alacaklar yönünden asıl alacak miktarına %58,80 TL oranında temerrüt faizi uygulanmasına
4-16.240,00 TL çek riski bedelinin davalı borçlu …………. tarafından alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesine, ibraz edilecek çekler nedeniyle yasal garanti bedellerinin banka tarafından ödenmesi halinde ödeme tutarının ödeme tarihinden başlayarak %58,80 oranında faizi ve %5 BSMV gideri ile birlikte borçlulardan tahsiline
5-Davalı borçlu …………. İnş. Tah. Müh. Mad. Pet. Hay. Tic. Ve San. Ltd. Şti..’nin gayrinakdi kredi bedelinin depo edilmesine yönelik talebin reddine
6-Hükmolunan ve borçluların sorumlu olduğu miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 70.000,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
B: Birleşen 2018/208 Esas sayılı dosya yönünden
1-Davalı ………… İnş. Tah. Müh. Mad. Pet. Hay. Tic. Ve San. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın REDDİNE
2-Davalı ……….. aleyhine açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Bu davalının Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2019/……… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı borçlu ……………. yönünden teminat mektubu borcu için 361.179,43 TL asıl alacak, 42.466,43 TL faiz, 2.123,33 TL BSMV olmak üzere toplam 405.769,18 TL, ticari kredili mevduat borcu için 27.995,40 TL asıl alacak, 2.071,25 TL faiz, 103,56 TL BSMV olmak üzere toplam 30.170,21 TL, borçlu cari hesap borcu için 227.884,13 TL asıl alacak, 30.149,07 TL faiz, 1.507,45 TL BSMV olmak üzere toplam 259.540,65 TL, taksitli ticari kredi borcu için 11.707,22 TL asıl alacak, 1.548,77 TL faiz, 77,44 TL BSMV olmak üzere toplam 13.333,53 TL, kredi kartı borcu için 49.649,38 TL asıl alacak, 3.929,76 TL faiz, 196,49 TL BSMV olmak üzere toplam 53.775,64 TL olmak üzere takibin 762.582,21 TL üzerinden devamına
3-Davalı borçlu ………..’in borcun 322.581,09 TL’sinden sorumlu tutulmasına
4-Takipte, ticari kredi kartı borcu, ticari kredili mevduat borcu için asıl alacak miktarına %33 oranında, diğer alacaklar için asıl alacak miktarına %58,80 TL oranında temerrüt faizi uygulanmasına
5-6.240,00 TL çek riski bedelinin davalı borçlu …………….. tarafından alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesine, ibraz edilecek çekler nedeniyle yasal garanti bedellerinin banka tarafından ödenmesi halinde ödeme tutarının ödeme tarihinden başlayarak %58,80 oranında faizi ve %5 BSMV gideri ile birlikte borçlulardan tahsiline
6-Hükmolunan ve borçlunun sorumlu olduğu miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 64.516,21 TL icra inkar tazminatının davalı …………..’den alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiş karara karşı asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalıları vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince asıl dava dosyası yönünden verilen karara karşı herhangi bir istinaf başvurularının bulunmadığını, sadece borcun tamamından davalıların sorumlu tutulmasına rağmen kısmi kabul, kısmi red ifadesinin hatalı olduğunu düşündüklerini, birleşen dosya yönünden ise müvekkilinin davalı borçlulardan olan alacağının icra takip taleplerinde tam ve doğru olarak yer aldığını, bilirkişi raporu ile de bu durumun tespit edildiğini, bu nedenle mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken birleşen davanın ………. İnş. Taah. Müh. Mad. Pet. Hay. Tic. ve Sa. Ltd. Şti. yönünden reddedilmesinin taraflar arasındaki sözleşmelere, usule ve yasaya aykırı olduğunu, davalı firma hakkında İİK’nın 45. maddesi uyarınca ilamsız takip yapılamayacağı belirtilmiş ise de bu gerekçenin kabulünün mümkün olmadığını, bu yönüyle kararın yerleşik Yargıtay içtihatlarına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, Erzurum ……… İcra Müdürlüğü’nün 2019/……….. Esas sayılı genel haciz yolu ile ilamsız takip talebinde açıkça belirtildiği üzere, 27.02.2019 tarihi itibarıyla, müvekkilinin davalı borçlulardan 1.372.581,09-TL alacağı olduğunu, her iki borçlu hakkında, 700.000-TL ipotek bedeli, 350.000-TL rehin bedeli düşülerek, kalan miktar olan 322.581,09-TL tutarla sınırlı olarak, aynı borç hakkında ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, talepte bulunulduğunu, takip konusu alacağın, teslim şartına bağlı olmayan bir menkul rehni (motorlu araç rehni) ile güvence altına alındığını, TBK’nın 586/2. maddesinde yer alan düzenleme kapsamına girmediğini, dolayısıyla müvekkilinin önce rehni paraya çevirmeye gerek olmaksızın müteselsil kefile başvurmasının hukuka uygun olduğunu, bilirkişi raporunun aksi yönünde verilen mahkeme kararının yerinde olmadığını, diğer taraftan, söz konusu kararda her ne kadar davalı …………… yönünden kısmen kabul, kısmen red kararı verildiği belirtilmiş ise de; icra takibinde talep edilen tutarların tamamından davalının sorumlu tutulmasına karar verildiğini, dolayısıyla kısmi kabul değil, tam kabul kararı verilmiş olduğunu, bu nedenle karardaki kısmi kabul, kısmi red ifadesinin hatalı olduğu düşündüklerini, ayrıca davalı ………. İnşaat Taah. Müh. Mad. Pet. Hay. Tic. ve San. Ltd. Şti adına kayıtlı, müvekkil Bankaya rehinli, Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/…….. Esas sayılı menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine konu; … plakalı ve … plakalı iş makinelerinin bugüne kadar yakalanamadığını, bu nedenle de satılarak paraya çevrilemediğini, anılan takip dosyası kapsamında herhangi bir tahsilat yapılamadığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince birleşen 2019/208 Esas sayılı dava dosyası yönünden verilen kararın kaldırılarak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl ve birleşen dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda davacı banka, davalılar ile imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine istinaden davalıların müştereken ve müteselsilen borçlu olduklarını, davalılar hakkında Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/……… Esas sayılı dosyasında, dava dışı ……………… adına kayıtlı taşınmaz hakkında, ipotek bedeli olan 700.000-TL tutarlı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi, Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/……. Esas sayılı dosyasında, borçlu şirket adına kayıtlı 2 adet iş makinesi hakkında 350.000-TL tutarlı, menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi ve Erzurum … İcra Müdürlüğü’nn 2019/……….. Esas sayılı dosyasında her iki davalı borçlu hakkında, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 322.581,09-TL tutarlı (takip tarihi olan 27.02.2019 tarihi itibarıyla 1.372.581,09-TL toplam alacak tutarından, 700.000-TL ipotek bedeli ve 350.000-TL rehin bedeli düşülerek kalan miktar için) genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takiplerin durduğunu belirterek , asıl dosyada 2019/… Esas sayılı icra dosyasına, birleşen dosyada ise 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali isteminde bulunduğu, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile asıl dosyada iki davalı için de davanın kısmen kabulüne, birleşen davada ise davalı şirket yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İİK.’nun 45. maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, İİK.’nun 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 18/4/2001 tarih ve 2001/12-354 Esas, 2001/367 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile alacaklının asıl kredi borçlusu hakkında haciz yolu ile takip yapmasına bir engel bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E:2021/10640 , K: 2022/3435 ve E:2021/1478 , K: 2021/6918 )
Öte yandan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil kefalet başlıklı 586. maddesinde ise, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bir kişi, hem asıl borç için ipotek vermiş, hem de asıl borca müteselsil kefil olmuşsa, alacaklı o kişiye karşı, hem (asıl borçlu ile birlikte) ipotek veren üçüncü kişi sıfatı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir, hem de ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü için müteselsil kefil sıfatı ile genel haciz yolu ile takip yapabilir (Prof Dr. ……… İcra ve İflas Hukuku El Kitabı İkinci Basım 2013).
Kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise bu halde asıl borçlu gibi haklarında öncelikle İİK’nun 45. maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğu vardır (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinn 2009/13472 E. 2009/22005 K. sayılı ve 2010/3174 E., 2010/15516 K. sayılı kararı). Öte yandan alacağın ipotekle karşılanmayan kısmı için müteselsil kefil aleyhine genel haciz yolu ile takip yapılabilir.
Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin E: 2015/6609 , K: 2015/7944 sayılı kararında özetle; “TMK’nın 940. maddesinin II. fıkrasında “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili Zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir. Rehnin kurulmasına ilişkin diğer hususlar tüzükle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeden hareketle kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar bakımından, teslime bağlı rehin yanında, zilyetliğin alacaklıya devrine gerek olmaksızın, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile kaydedilmek suretiyle taşınır mal üzerinde rehin kurulabilir. Böyle bir rehin teslime bağlı taşınır rehni olmadığından, TBK’nın 586’ncı maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesine göre müteselsil kefilin takibine engel teşkil etmez.” denilmektedir.
Somut olayda, davacı banka tarafından davalılarla iki ayrı 2.500.000 TL’lik GKS imzalandığı, davalı şirketin imzaladığı sözleşmeye diğer davalının, davalı ………..’in imzaladığı sözleşmeye de davalı şirketin müşterek ve müteselsil kefil oldukları, bilirkişi raporunda belirtildiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalıların toplam borcunun 1.350.330,21 TL olduğu, bankanın davalılar hakkında 700.000 TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi , 350.000-TL bedelli taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla olmak üzere toplam 1.050.000 TL alacak için rehnin paraya çevrilmesi için icra takibi yapıldığı, alacağın 300.330,21 TL’lik kısmının rehinle temin edilmemiş olduğunun açık olduğu, yukarıdaki emsal içtihatlarda da belirtildiği üzere alacaklının ipotekle karşılanmayan kısım için genel haciz yolu ile takip yapabileceği açık olduğundan rehinle karşılanmayan kısım için rehin açığı belgesine gerek olmadığı gibi, Uyap kayıtlarının incelenmesinde karar tarihi itibariyle de taşınır rehninin konusu olan iş makinelerinin halen dahi yakalanıp muhafaza altına alınamamış olması ve satış aşamasına geçilememiş olması hususları da dikkate alındığında davacı bankanın birleşen dosyada davalı şirket yönünden de takip yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi; “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir.
Asıl dosyaya ilişkin Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı dosyasında alacaklı tarafından takipte 350.000,00 TL alacağın tahsili talep edilmiş olup mahkemece takibin 1.350.330,21 TL üzerinden devamına ve davalı borçluların alacak miktarının 350.000,00 TL’sinden sorumlu tutulmalarına karar verilmiş olması davanın tümüyle kabul edildiği sonucunu doğurmasına rağmen hüküm fıkrasında davanın kısmen kabulüne karar verildiğinin belirtilmesi ve davanın reddedilen kısmının ne olduğunun açıklanmaması HMK’nın 297/2. Maddesine aykırı olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekir.
Yine mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının 1 nolu maddesinde davalı borçlular yönünden itirazın kısmen iptaline denilerek 1.350.330,21 TL üzerinden takibin devamına dair karar verilmesine rağmen hükmün 2 nolu maddesinde davalı borçluların alacak miktarının 350.000,00 TL’sinden sorumlu tutulmalarına karar verilmesi infazda infazda tereddüt yaratacak şekilde, HMK m. 297 hükmüne aykırı olarak karar verilmesi doğru olmadığından kararın HMK 297 ve 355 maddeleri gereğince resen kaldırılması gerekir.
O, halde mahkemece yukarıda açıklandığı üzere HMK 297/2 maddesi gereği taraflara yüklenen borç ve hakların sıra numarası altında, açık, şüphe, tereddüt uyandırmayacak ve infaza elverişli bir şekilde gösterilerek istinaf denetimine uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 355 ve 353. 1/a-6 maddeleri uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili ile asıl ve birleşen dosya davalıları vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜ ile, mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında alınan peşin harçların yatıran taraflara iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesinde verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle HMK’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere ……………… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.