Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/414 E. 2023/311 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/414
KARAR NO : 2023/311
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/154 Esas
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sırasında; 24/01/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen ara karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesindeki talebinde özetle; mahkememizde görülen davalarının 11/01/2023 tarihli tensip zaptının …….nolu ara kararı gereğince taraflarınca tedbir talebinde bulunulduğu, ihtiyati tedbir türünün belirtilmesi için bir haftalık kesin süre verildiğini, verilen ara karar gereğince söz konusu tedbir taleplerinin İİK 72 hükmü gereğince her ne kadar icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasına ilişkin olsa da uygulamada İİK hükmünden hareketle, henüz haciz yapılmamış veya haciz yapılıp satış yapılmamışsa, borçlu borç miktarını (faizi ve giderlerle birlikte) depo edip ayrıca % 15’ten az olmayan bir teminatı yatırarak mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla takibin durmasını talep ettiklerini, iş bu nedenle öncelikle tedbir taleplerinin takibin durdurulmasına yönelik olduğunu, mahkememiz aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Yerel mahkemece, 24/01/2023 tarihli ara kararı ile ” Davacı vekilinin icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir taleplerinin kabulü ile, Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE,” şeklinde karar verilmiş, bu ara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesini isteyebileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almak için sadece %15 tutarında teminat yeterli iken icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında bu teminat tutarının dışında ayrıca tüm icra dosyası bedelinin depo edilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davalarında tedbir için teminat oranının %115 olacağını, yerel mahkemece usul ve yasaya aykırı hüküm kurduğu nedenleri ile tedbir talebinin kabulüne dair verilen ara kararın kaldırılması ve red kararı verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Talep; genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı banka tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davacının menfi tespit ve icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İhtiyati tedbir şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406)
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati tedbir istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
6100 Sayılı HMK ‘nun ” İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394. Maddesi
” (1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2)İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” şeklindedir.
Aynı kanunun”İhtiyati tedbiri tamamlayan işlemler” başlıklı 397. Maddesi
“(1) İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.
(2) İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder.
(3) Tedbir kalkmış veya kaldırılmış ise bu husus ilgili yerlere bildirilir.
(4) İhtiyati tedbir dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır.” şeklindedir.
Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2023/154 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacılar …vd. vekili 09/01/2023 tarihli dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesince 24/01/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne kararı verildiği, kararın davalıya 29/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından UYAP ortamında gönderilen 01/02/2023 tarihli dilekçe ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı istinaf dilekçesi verildiği anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul kararına karşı itiraz ve bunun inceleme usulünü düzenleyen yukarıda belirtilen 6100 Sayılı HMK’ nın 394/4 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karşı itiraz halinde mahkemece taraflar duruşmaya çağrılmalı ve katılan tarafların beyanları alındıktan sonra ihtiyati tedbire itiraz hakkında bir karar verilmelidir. Somut olayda; davalı vekili tarafından Uyap ortamında gönderilen 01/02/2023 tarihli dilekçe ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi mahiyetinde olduğundan, ilk derece mahkemesince duruşma günü belirlenerek ve taraflar duruşmaya çağrılarak itiraz hakkında karar verilmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle verilen 6100 Sayılı HMK ‘nın 394/4 maddesinde belirtilen prosedüre aykırı olarak dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldığından, itiraz yasa yoluna başvuran davalı vekilinin itirazı incelenerek, ilk derece mahkemesince olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara karara karşı itiraz eden davalı vekilinin itirazı hakkında ilk derece mahkemesince olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın ERZURUM TİCARET MAHKEMESİNE İADESİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliği ile karar verildi.