Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/212 E. 2023/401 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/212
KARAR NO : 2023/401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/203 Esas, 2022/679 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 30/12/2013 tarihinde 222.050,- TL’ye 3 adet ………… marka kapalı kasa kamyonet sattığını, borçlunun kamyonetleri aldıktan sonra ödemeler yapmış ise de, bakiye 73.754,50 TL borcunun kaldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle Erzurum …… İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğinden takibin durduğunu, takip konusu borç para borcu olduğundan görülecek borçlardan olmakla müvekkilinin adresi olan Erzurum icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında şifahi araç satım sözleşmesi olduğunu belirterek icra takibine yönelik haksız ve dayanaksız itirazın iptali ve takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davaya konu ifa yerinin müvekkilinin yerleşim yeri adresi olduğundan yetki itirazda bulunduklarını, fatura tek başına alacağı kanıtlamaya yetmeyeceğinden müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığını, takibe konu belgelerin tebliğ edilmediğini, şifahi yapılan sözleşme geçersiz olacağından varlığının iddiasının hukuken geçerli olmadığını, bu nedenlerle icra inkar tazminatı talebinin mazur görülemeyeceğini belirterek davanın reddine, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava araç satışı nedeniyle düzenlenen faturalar dayanak yapılarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Özetle, Mahkememiz’ce davalı tarafından dava konusu araçların devredilmediği hususunda cevap verildiğinden ve davacı tarafından devir hususu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise Mahkememiz’in bu kararı dava konusu araçların tescil bilgileri dosya arasına alınmadığından, davalıya devredilip edilmediği hususunda yeterli araştırma yapılmaması nedeniyle kaldırma kararı verilerek dosya Mahkememiz’e gönderilmiştir. Mahkememiz’ce istinaf ilamı doğrultusunda eksik olan dava konusu üç adet aracın motor ve şasi numaraları belirtilerek tescil bilgileri İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ikmal edilmiş ve dava konusu olan üç adet aracın da davalı …’a devredildiği anlaşılmıştır. Davacı davalının üç adet kamyonet için bir kısım ödeme yaptığını ancak 73.754,00 TL tutarında borcunun bulunduğunu belirtmiştir. Taraflara verilen süre içerisinde davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde de davalıdan 73.745,00 TL alacaklı olduğu kaydedilmiştir. Dava konusu araçların davalıya 11.03.2014 ve 28.03.2014 tarihlerinde teslim edildiği sabit olduğundan ve davacının ticari defterlerine göre davalıdan alacağının olduğu sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının araçların teslim edildiği tarihten icra takip tarihine kadar ticari faiz talep edebileceği değerlendirildiğinden mahkememizce faiz hesabı yapılmış, (28.03.2014 tarihinden 17.09.2014 tarihine kadar %11,75 oranında) ve aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü ile; davalının Erzurum ….. İcra Dairesinin 2014/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 73.754,00 TL asıl alacak ve 4.164,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.918,57 TL üzerinden devamına, fazla istemin reddine, asıl alacağın %20’si oranındaki 14.750,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Davanın kısmen kabulü ile; Davalının Erzurum ……… İcra Dairesinin 2014/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 73.754,00 TL asıl alacak ve 4.164,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.918,57 TL üzerinden devamına, fazla istemin reddine, Asıl alacağın %20’si oranındaki 14.750,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin yerleşim yerinde takibin açılmasında sakınca olmadığını, faizin teslim tarihinden itibaren işletilmesi ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka uygun olduğunu, takip dosyasında talep edilen faiz oranında hukuka aykırılık bulunmadığını, davanın tümden kabulü gerekirken faiz yönünden kısmen reddine karar verilesinin hukuka aykırı olduğunu, asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmişken davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, mahkemece yetki itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, davacı alacaklı ile müvekkili arasında yazlı ya da sözlü bir sözleşme bulunmadığını, sözleşmenin varlığının davacı tarafça kanıtlanamadığını, özel yetki kuralı olan akdin ifa edileceği yerdeki icra dairelerinin yetkili olduğunun söylenemeyeceğini, icra dairesinin yetkisinin genel hükümlere göre belirlenmesi gerektiğini, ilamsız icrada genel yetkili icra dairesinin borçlu davalının ikametgahındaki icra dairesi olduğunu, davacı alacaklı temerrüd ihtarında bulunmadığından icra takip tahinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken teslim tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacağın net miktarı bilinemeyeceğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, bakiye fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine yöneliktir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının davalıya 3 adet kapalı kasa kamyonet satıp teslim ettiğini, davalının satış bedelinin bir kısmını ödedikten sonra 73.754,50 TL borcunun kaldığını, bu miktarın tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini takibin durduğu ileri sürerek itirazın iptali ile takibine devamına karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davalının davacıya borçlu olmadığını, araç satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması halinde geçerli olmadığını, faturanın alacağın varlığının ispatı için yeterli olmadığını, davacının mal teslimini ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurulması üzerine Dairemizin 23/03/2022 tarihli ve 2019/2581 Esas – 2022/475 Karar sayılı ilamı ile hükmün HMK’nın 353//1)-a-6. Maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği, Dairemiz kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama doğrultusunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinafa başvurduğu anlaşılmıştır.
Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı hakkında 30/12/2013 tarihli 3 adet faturadan kalan bakiye 73.754,50 TL asıl alacak ve 6.138,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 79.893,03 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 11/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 14/11/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davacı vekili tarafından harca esas değer takip talebindeki 73.754,50-TL olarak gösterilerek itirazın iptali ve icra takibindeki alacak üzerinden (73.754,50-TL) %20’den aşağı olmamak kayıt şartı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı, her nekadar icra dosyasında toplam alacak 79.893,03-TL olarak talep edilmiş ise de, davanın 73.754,50-TL üzerinden açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça icra takibinde davalıdan işlemiş faiz talep edilmiş ise de, davalıyı usulüne uygun olarak ihtar ederek temerrüte düşürdüğüne dair davacının ileri sürdüğü bir iddia ve delil bulunmadığından mahkemece davacının dava dilekçesindeki talebini de aşar şekilde işlemiş kısmi faiz yönünden de takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığından bu hususa yönelik davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde bulunduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekili icra inkar tazminatına karar verilmesine itiraz etmekte ise de, takibe konu alacak likit ve bilinebilir olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının Erzurum ….. İcra Dairesi’nin 2014/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 73.754,50 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Asıl alacağın %20’si oranındaki 14.750,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca 5.038,17-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.259,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye noksan 3.778,62-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 11.800,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 1.259,55 TL peşin harç, 400,00 TL bilirkişi ücreti, 347,40 TL tebligat – posta gideri olmak üzere toplam 2.155,95 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Peşin alınan istinaf karar harcının talepleri halinde yatıran taraflara iadesine,
IV-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 492,00-TL başvuru harcı, tebliğ ve dosya gidiş dönüş masrafı 90,50-TL istinaf yargılama gideri toplamı 582,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 220,70-TL başvuru harcı, tebliğ ve dosya gidiş dönüş masrafı 81,50-TL istinaf yargılama gideri toplamı 302,20-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
VI-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VII-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere …………….tarihinde oy birliğiyle karar verildi.