Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1405 E. 2023/1342 K. 25.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1405
KARAR NO : 2023/1342
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/487 Esas
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sırasında; 21/06/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesindeki talebinde özetle; …. Tarım Hayv. İnş. Taah. Oto. Pet. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ye ait bilinen taşınır ve taşınmaz malların devrine engel olacak şekilde bu mallara, şirket adına açık bulunan banka hesaplarına, yaklaşık olarak ispatlanan mal kaçırma girişimlerinin önüne geçilme, olası hak kayıplarının önlenmesi amacıyla devre engel olacak şekilde şirket varlığı üzerine HMK m.390 vd hükümleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince 21/06/2023 tarihli ara kararında özetle; ” Dava konusunun davacıya ait payların devrine ilişkin pay devir işlemlerinin ve buna yönelik yönetim kurulu kararlarının iptali talebi olduğu, davacının belirttiği gibi şirkete ait malvarlıklarının elden çıkarılması durumunda, mahkememizce talebin kabul edilmesi ve davacının tekrar şirkete ortak olması halinde davacı tarafından şirket yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin dava yoluna gidilebileceği, davalı …. Tarım Hayvancılık İnşaat Taahhüt Otomotiv Petrol Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ne ait malvarlıklarının işbu davanın konusu olmadığı, davalı şirkete ait tüm malvarlıkları ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde şirketin ticari faaliyetlerinin sekteye uğratılmasına neden olacağı, payları devralanın davalı şirkette dava konusu edilen paylar haricinde paylarının bulunması nedeniyle yine şirkette ortak olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı şirketin ticari faaliyetlerinin sona erdirilmesine neden olacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmayacağı anlaşılmakla davacının şirketin tüm malvarlıkları ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; dava ve ihtiyati tedbir talebinin nedeni ve mahiyetinin anlaşılmadığını, iptali talep edilen genel kurul sonucunda müvekkilin tescilli paylarının zarar görmediği yahut müvekkilin şirket ortaklığından çıkarılmadığını, müvekkil ile şirketin 3 ortağından biri olan…. arasındaki boşanma davası nedeni ile dava dışı…. ve kardeşi … mal rejimi tasfiyesinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu usule ve yasaya aykırı genel kurulu gerçekleştiriştirdiği ve….’a ait 176 adet paydan 175’i …’a devredildiğini, pay devri yapıldıktan bir gün sonra boşanma davası açılması ise bariz bir şekilde müvekkilden mal kaçırma girişimi olduğunu, ihtiyati tedbir talebinde gerekçe ve iddiaları kanun aradığı yaklaşık ispat ölçüsü nispetinde ispatlanmasına rağmen ihtiyati tedbir talebinin reddedildiğini, talebin reddedilmesi nedeni ile şirket mallarının devrenin mümkün olması halinin devam etmesi davacı müvekkilin telafi edilemez şekilde mağdur olmasına sebebiyet vereceği nedenleri ile ara kararın kaldırılması, ihtiyati tedbir kararın kabulü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirketin 06.06.2023 tarihli genel kurul kararının iptali ile birlikte davalı şirketin malvarlığının üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İhtiyati tedbirin şartlarına ilişkin olarak 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Aynı Kanun’un 390/3 maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davacı, davalı şirketin şirket ortağı ve müdürü…. ile evli olduklarını, aralarındaki boşanma davasından sonra davacının da hissedarı olduğu davalı şirketin davacının haberi ve bilgisi olmaksızın genel kurul toplantısı yapılarak….’ın davalı şirketteki paylarını kardeşi …’a devrettiğini, bu şekilde eşi….’ın mal rejimi davasını sonuçsuz bırakmayı amaçladığını, genel kurul kararının iptalini ve şirketin malvarlığı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararda hatalı olarak davacının şirketteki paylarının üçüncü kişiye devredildiği şeklindeki kabulü doğru değil ise de sonuç olarak uyuşmazlık konusunun şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu ve şirket malvarlığının dava konusu olmadığı bu itibarla da uyuşmazlık konusu olmayan şirket malvarlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşıldığından sonuç olarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 21/06/2023 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında yeteri kadar harç alındığından bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliği ile karar verildi.