Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1268 E. 2023/1442 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1268
KARAR NO : 2023/1442
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/… D.iş Esas, 2023/… Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebine ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle;müvekkili bankanın Erzurum … Şubesinden asıl borçlu … ve müteselsil borçlulardan ….’in sübvansiyon kredi kullandığını, Ankara …. Noterliği ….2022 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi konu 108.000.41-TL borç, ihtar tarihi ilibari ile alacaklı müvekkil bankaya ödenmediğini, müteselsil borçlu ….’in mal kaçırma hazırlığı içinde olduğu istihbar edildiğini, işbu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, alacaklarının tahsilini teminen mahkemeye müracaatla, borçluların menkul, gayrimenkul malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini ve muhafazasına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; talep konusu kredi sözleşmesinin kefili olan ….’in kefaletine ilişkin eşinin rızasını içeren belge sunulmadığı, bu haliyle ihtiyati haciz için gerekli şartların oluşmadığı anlaşılmakla” gerekçesiyle “İhtiyati haciz talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili banka borçlusu olarak asıl borçlu … ve kefil olarak müteselsil borçlu olan …. ‘in sübvansiyon kredi kullandığını, ancak 108.000,41-TL olan kredi borcunun ödenmediğini, müvekkili banka tarafından Ankara …. Noterliğince …/…/2022 Tarih … Yeviye Nolu ihtarnamenin çekildiğini, ancak buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, yapılan araştırmalar neticesinde kefil olan …. in mal kaçırma hazırlığı içerisinde olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, somut durumda eş rızasının alınmasının gerekli olup olmadığının araştırmadığını, borçlulara kullandırılan kredinin konvensiyonel kredi olup eş rızası aranmadığını, mahkemece eş rızasının aranıp aranmaması hususunun yeterince araştırılmadığını, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2023 Gün ve 2023/… D.İş E. 2023/… K.sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep ; ihtiyati haciz talebinin reddi kararının istinafından ibarettir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Alacaklı Türkiye …. Bankası A.Ş vekili tarafından kredi sözleşmesine kefil durumunda bulunan …. aleyhine 28.000,00-TL alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 14/03/2023 tarih ve 2023/… D.İş Esas, 2023/… Karar sayılı kararı ile kefalete ilişkin eş rızasını içeren belge sunulmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, bu kararın kaldırılması istemi ile uyap ortamında gönderilen 08/05/2023 tarihli dilekçe ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar istinaf dilekçesinde; istinaf kanun yoluna başvuran davacı olarak ” T….Bankası A.Ş” gösterilmiş ise de, uyap ortamında gönderilen evrakın Av. …. tarafından elektronik olarak imzalandığı ihtiyati haciz talep dilekçesine eklenilen 06/11/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin ve diğer belgelerin ” TC …. Bankası A.Ş” ‘ye ait olduğu Av. ….’a 31/…/2024 tarihine kadar süreli vekaletnamenin de T.C …. Bankası A.Ş tarafından çıkarılarak dosyaya sunulmuş olduğu anlaşıldığından, istinaf yasa yoluna başvuran olarak istinaf dilekçesinde belirtilen ” T. …Bankası A.Ş ” ‘nin sehven yazıldığı anlaşılmıştır.
İhtiyati haciz şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir (HMK m. 406).
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
İhtiyati haciz müessesesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “İhtiyati haciz şartları” başlıklı İİK’nun 257. Maddesi:
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir. Anılan Yasa’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK.’nın 257-(2) hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı, vurgulanmak istenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin 09/03/2023 havale tarihli dilekçesi ekinde 06/11/2018 tarihli …. Bankası’na ait Genel Kredi Sözleşmesinin örneğini sunduğu, ayrıca Ankara ….Noterliğince gönderilen ihtarnameyi sunmuş olduğu ihtiyati haciz talebi ile ilgili başkaca bir belgenin yer almadığı anlaşılmıştır. Ayrıca ihtiyati haciz talep dilekçesinde, kullandırılan kredinin subvansiyonlu kredi olmasının belirtilmiş olmasına rağmen buna ilişkin bir belgenin sunulmadığı da anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince talep edilen ihtiyati haciz kefalete ilişkin eş rızasının sunulmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu karar üzerine uyap ortamından gönderilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararına karşı istinaf dilekçesinde; kullandırılan kredinin konvansiyonel kredi olup eş rızasının aranmayacağı belirtilmiş olmasına rağmen buna ilişkin belge sunulmamıştır. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup, talebini yaklaşık olarak dahi ispata elverişli belgeleri sunmayan sadece bunları dilekçelerinde ifade eden ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353-1-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 269,85-TL harçtan başlangıçta alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere …. tarihinde oy birliği ile karar verildi.