Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/417 E. 2022/494 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/417
KARAR NO : 2022/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2022 (ARA Karar)
NUMARASI : 2022/42 Esas
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından
Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2022
Taraflar arasında görülen dava yargılama sırasında verilen 20/01/2022 tarihli tensip zaptı 10 nolu ara karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusuna karşı mahkemece verilen 08/02/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekilince yeniden yapılan istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı, müvekkil şirketle 14/05/2018 tarihinde 530.000 (Beş Yüz Otuz Bin) TL’lik kredi sözleşmesi imzalamış ancak geri ödeme tarihlerine riayet etmediğini, bunun üzerine müvekkil şirketçe söz konusu kredi borcuna istinaden 27/11/2021 tarihinde borçlu aleyhine Erzurum ………. İcra Dairesi’nde 2021/… Esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu, başlattıkları icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu, zira davalının borcu, delil olarak sundukları kredi sözleşmesiyle sabit olduğunu, ayrıca takip konusu meblağ aynı zamanda likid bir alacak olduğunu, bu hususun en büyük delili, davalının borcunu açıkça kabul ettiği 31/12/2021 tarihli yapılandırma talep dilekçesi olduğunu, neticede borçlu, borcunun varlığını ve miktarını bildiği halde haksız ve kötü niyetli şekilde takibe itiraz ettiğini, bu nedenle söz konusu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali gerektiğini, davalının, müvekkil bankaya sunduğu dilekçesinde borcunu açıkça kabul etmesine karşın; icra dairesinde takibe itiraz etmesi, mal kaçırabilmek için süre kazanmaya çalıştığını en sarih şekilde ortaya koyduğunu, davalı, işbu davanın açılması için şart koşulan arabuluculuk görüşmelerinde borcunu ödeyeceği izlenimiyle süre talep edip görüşmeleri, hiç ödeme yapmaksızın fazlasıyla uzattığını, bu durum da davalının mal kaçırabilmek için süre kazanmaya çalıştığını ortaya koyduğunu, nihayetinde borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali kuvvetle muhtemel olduğundan, davalının, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 20/01/2022 TARİHLİ TENSİP ARA KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sırasında; tensip zaptının 10. Maddesi ile “Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının borcuna yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haczini talep etmiş ise de, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebin reddine,(tebliğinden itibaren iki haftalık istinaf kanun yolu açık olmak üzere) “karar vermiştir.
TENSİP ARA KARARINA KARŞI DAVACI VEKİLİNİN İSTİNAF BAŞVURUSU;
Davacı vekilinin 21/01/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davalı,17/12/2021 tarihinde icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, 31/12/2021 tarihinde borç ikrarını da içerir kredi yapılandırma talep dilekçesiyle müvekkil bankaya müracaat ettiğini, yani davalı, müvekkil bankaya borçlu olduğunu bildiği ve kabul ettiği halde, sırf mal varlığı değerlerini icra takibinden kaçırabilmek amacıyla süre kazanmak için takibe itiraz ettiğini, bu sebepledir ki davalının borcuna yeter miktarda menkulleri, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ivedilikle ihtiyaten haczedilmesi gerektiğini, tüm bu hususlara ilişkin belge, bilgi ve delillerini Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’ne arz ettiklerini, borçlunun mal kaçırma niyetini ortaya koyan bütün bulgulardan mahkemeyi haberdar etmelerine rağmen, mahkeme; ihtiyati haciz taleplerini hiçbir hukuki gerekçe göstermeksizin reddettiğini, halbuki İcra İflas Kanunu’nun 258. Maddesi’nin 3. Fıkrası, “İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünün yer aldığını, herhangi bir geçekçe gösterilmediği için kesin olarak emin olmamakla birlikte, şayet yerel mahkemenin ret nedeni, “teminat gösterilmemesi” ise, müvekkili bankanın, Bankacılık Kanunu’nun 140. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca teminattan muaf olduğunu, nihayetinde davalının mal kaçırma niyetinin ortaya konması hasebiyle ihtiyati haciz talebimizin gayet haklı gerekçe ve delillere dayandırıldığının açıkken eksik incelemeye dayalı, gerekçesiz ret kararının doğru olmadığını beyan ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ 08/02/2022 TARİHLİ ARA KARARI;
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında “Mahkememizce verilen 19/01/2022 tarih, 2022/42 esas sayılı tensip zaptının 10. maddesi davacı vekili tarafından 25/01/2022 tarihinde istinaf edilmiş, ancak istinaf başvurusu için yatırılması gereken istinaf maktu karar harcı yatırılmamış, davacı vekiline eksikliklerin giderilmesi için 26/02/2022 tarihinde muhtıra çekilerek HMK 344 maddesi gereğince bir haftalık süre verilmiş, Mahkememiz muhtırası elektronik tebligatla davacı vekiline 31/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, eksik harcın tamamlanması için sürenin 07/02/2022 dolduğu, istinaf harçlarının yatırılmadığı anlaşılmakla, dosya incelendi. Davalı vekilinin 25/01/2022 tarihli istinaf başvurusunun HMK 344. maddesi gereğince yapılmamış sayılmasına,” gerekçesiyle karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili 09/02/2022 tarihil istinaf dilekçesinde özetle; davalı,17/12/2021 tarihinde icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, 31/12/2021 tarihinde borç ikrarını da içerir kredi yapılandırma talep dilekçesiyle müvekkil bankaya müracaat ettiğini, yani davalı, müvekkil bankaya borçlu olduğunu bildiği ve kabul ettiği halde, sırf mal varlığı değerlerini icra takibinden kaçırabilmek amacıyla süre kazanmak için takibe itiraz ettiğini, bu sebepledir ki davalının borcuna yeter miktarda menkulleri, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ivedilikle ihtiyaten haczedilmesi gerektiğini, tüm bu hususlara ilişkin belge, bilgi ve delillerini Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’ne arz ettiklerini, borçlunun mal kaçırma niyetini ortaya koyan bütün bulgulardan mahkemeyi haberdar etmelerine rağmen, mahkeme; ihtiyati haciz taleplerini hiçbir hukuki gerekçe göstermeksizin reddettiğini, halbuki İcra İflas Kanunu’nun 258. Maddesi’nin 3. Fıkrası, “İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünün yer aldığını, herhangi bir geçekçe gösterilmediği için kesin olarak emin olmamakla birlikte, şayet yerel mahkemenin ret nedeni, “teminat gösterilmemesi” ise, müvekkili bankanın, Bankacılık Kanunu’nun 140. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca teminattan muaf olduğunu, nihayetinde davalının mal kaçırma niyetinin ortaya konması hasebiyle ihtiyati haciz talebimizin gayet haklı gerekçe ve delillere dayandırıldığının açıkken eksik incelemeye dayalı, gerekçesiz ret kararının doğru olmadığını beyan ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Taraflar arasında itirazın iptali davasının yargılaması sırasında mahkemece 20/01/2022 tarihli tensip tutanağının 10. Maddesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karar verildiği verilen ara karara karşı davacı vekilince 21/01/2022 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvuruda bulunduğu istinaf kanun yoluna başvurma harcı 220,70-TL yatırdığı istinaf karar harcı olan 80,70-TL’yi yatırmadığından bahisle mahkemece tebligat şeklinde çıkarılan muhtıranın 31/01/2022 tarihinde tebliğ edilmesine karşın mahkemece 08/02/2022 tarihli karar ile “Mahkememizce verilen 19/01/2022 tarih, 2022/42 esas sayılı tensip zaptının 10. maddesi davacı vekili tarafından 25/01/2022 tarihinde istinaf edilmiş, ancak istinaf başvurusu için yatırılması gereken istinaf maktu karar harcı yatırılmamış, davacı vekiline eksikliklerin giderilmesi için 26/02/2022 tarihinde muhtıra şerhi tebliği gönderilerek HMK 344 maddesi gereğince bir haftalık kesin süre verilmiş, Mahkememiz muhtırası elektronik tebligatla davacı vekiline 31/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, eksik harcın tamamlanması için sürenin 07/02/2022 dolduğu, istinaf harçlarının yatırılmadığı anlaşılmakla, dosya incelendi.” gerekçesiyle “Davacı vekilinin 25/01/2022 tarihli istinaf başvurusunun HMK 344 maddesi gereğince yapılmamış sayılmasına, “şeklinde karar verildiği, bu ara karara karşı da davacı vekili tarafından yeniden istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 344. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 346/2. Maddesinde “Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde istinaf başvuru harcını yatırması için gönderilen muhtıraya ilişki gönderilen e-tebligatta başvuru harcının yatırılmasına ilişkin hususların sonuçları ile ihtar edildiği ve bu e-tebligatın davacı vekiline 31/01/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafça istinaf karar harcının 1 haftalık kesin süre içinde yatırılmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan bu durum karşısında; mahkemece düzenlenen muhtıraya rağmen istinaf karar harcının kesin süre içinde yatırılmadığından bahisle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacının mahkemece verilen 08/02/2022 tarihli ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/42 Esas dosyasında verilen 08/02/2022 tarihli ARA KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında yeteri kadar harç alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, arta kalan avansın iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 28/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.