Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/280 E. 2022/380 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/280
KARAR NO : 2022/380
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/574 Esas, 2021/533 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında; mahkemece 26/11/2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekilinin 18/08/2021 havale tarihli Pasinler Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dava dilekçesinde; işleten ve sürücü davalıların taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ve davaya konu kazaya karışan … plakalı araca ihtiyati haciz konulmasını, davalıların mal kaçırma saiki ile taşınmazlarını veya taşınır mallarını başkasına devretme ihtimallerinin yüksek olduğunu, ayrıca müvekkilinin taksicilik yaparak geçimini sağladığını, meydana gelen kazada taksinin hurdaya verildiğini, kendisinin de iş göremez halde olduğunu, miras kalan ve diğer mirasçılarla müşterek malik olduğu kargir ev vasfında toplam iki adet taşınmazının mevcut olduğunu, müvekkilinin yargılama boyunca adli yardımdan yararlanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 26/11/2021 tarihli ara kararı ile; “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden; alacağın varlığına dair yaklaşık bir kanaat oluşmadığı, bununla birlikte borçlunun mal kaçıracağı ya da malvarlığını gizlediği ve bu yönde hileli işlemlerde bulunduğu hususunda da delil bulunmadığı gibi davacı tarafça da sunulmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, (ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karara karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere) ” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati hacze ilişkin kararların gerek İcra İflas Kanunu’ndaki özel hüküm gerekse Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel hüküm dikkate alınarak tüm unsurlarıyla yazılması gerektiğini, ihtiyati haciz kararlarının gerekçeli yazılmalı, talebin kabul yada reddi sebebinin gerekçeleri kararda belirtilmesi, sadece bir tensip tutanağı, ara kararı vs. şeklinde talebin kabul ya da reddi ile yetinilemeyeceğini, basit bir ara karar ile yeterli gerekçeler açıklanmadan talebimizin reddine karar vermiştir. “İhtiyati haciz talebinin reddi” kararlarının HMK madde 341/1-b uyarınca istinafı kabil kararlardan olduğu düşünüldüğünde yerel mahkemenin çok kısa bir ara kararla talebi reddetmesi nin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen red kararı ile alacağın ispat edilmesi ve net olarak belirlenmesinin istendiğini, kısa gerekçe ile ihtiyati haczin ruhuna, amacına ve ihtiyati haciz kurumu ile korunmak istenen hukuki yarara aykırı olduğunu, somut olayda haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiğini, sunulan belgeler, davalılardan …’in sanık olarak yargılandığı ve asli kusurlu kabul edildiği bu nedenle hakkında mahkumiyet kararı verilmesine rağmen yerel mahkemece hiçbir surette göz önünde bulundurulmayan kovuşturma dosyası, vs. hususlar nazara alındığında müvekkillerinin manevi zararlarının doğabileceği hususlarının kuvvetli ihtimal olduğunu, davanın açıldığı ilk aşamada zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemek ve belirlenmediğinden cihetle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, mahkemece verilen ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Talep, trafik kazasında meydana gelen zararın tazmini için açılan maddi ve manevi tazminat davasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı vekilinin davalıların işleteni, sürücüsü ve … sigortacısı olduğu araç ile davacıya ait araca sağ arka kapı kısmından çarpması sonucunda meydana gelen kaza nedeniyle davacının aracında oluşan zarar nedeniyle davalılar aracın işleteni ve sürücüsüne karşı eksik ödenen araç bedeli için şimdilik 1.000,00-TL, maluliyetin tazmini için 1.000,00-TL ve 50.000,00-TL manevi tazminata karar verilmesini, davalılar … ve …’ın adına kayıtlı araçlar ve taşınmaz mal varlığı ile mevduat hesaplarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava ettiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince 26/11/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin talebinin alacağın varlığına dair yaklaşık bir kanaat oluşmadığı, borçlunun mal kaçıracağı ya da malvarlığını gizlediği ve bu yönde hileli işlemlerde bulunduğu hususunda da delil bulunmadığı gibi davacı tarafından delil sunulmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin istemi trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat olup, davacı vekilinin amacının para alacağını teminat altına almak olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyatî haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta; zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olması anlamındadır. Dosyada bulunan bilgi ve belgeler de nazara alındığında haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir. İhtiyati haciz talep edilen davanın ilk açıldığı aşamada zararın miktarının kesin olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. İİK 257. maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içermektedir.
Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan, Pasinler Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/423 E.-2021/769 K. Sayılı kararı alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek, talep edilen maddi tazminat yönünden İİK’nin 257/1. maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken reddedilmesi doğru olmamıştır.
Bununla birlikte manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirildiğinden manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle dairemizce istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri kısmen yerinde görülerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin 26/11/2021 tarihli ara kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere) ;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE,
II-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/574 Esas sayılı 26/11/2021 tarihli ara kararının HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
III-KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257/1. maddesi gereğince kısmen KABULÜ İLE, davalılar …n ve … adına kayıtlı araçlar ve taşınmaz mallar ile banka mevduat hesapları üzerine alacak miktarının %15’i oranında (300,00-TL) teminat karşılığında maddi tazminat TALEP TUTARI (2.000,00-TL) İLE SINIRLI OLARAK İİK’nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
2-Takdir olunan teminatın yatırılması halinde kararın infazı için ilk derece mahkemesince İcra Müdürlüğü’ne ibraz edilmek üzere kararın bir örneğinin imza karşılığı ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekiline verilmesine,
3-Manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE,
IV-İstinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının davacıya iadesine,
V-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan BVH 162,10-TL, tebligat ve posta gideri 52,80-TL,nin davalılar davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
VI-İstinaf başvurusunun incelenmesi sırasında duruşma yapılmadan karar verildiğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
VII-Kararın taraflara tebliği ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.