Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1810 E. 2022/1754 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1810
KARAR NO : 2022/1754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/462 Esas, 2021/177 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket bünyesinde … adına zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın … sevk ve idaresindeyken 24/12/2017 tarihinde seyir halinde iken … idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarına çarpması neticesinde iki araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsünün KTK 47.1.c maddesi ve 84.maddesini ihlal ederek kazaya sebep olduğu için %100 kusurlu olduğunu, araç sahibi …’un ise aynı ölçüde kusurlu olduğunu, ilgili olay neticesinde hasar gören araç sahibine tazminat ödemesi yapıldığını, ilgili ödemenin davalıdan talep edildiğini ancak davalının hiçbir şekilde ilgili ödenen tazminatı tazmin etmediğini, bu kapsamda davalı aleyhine Erzurum…… İcra Müdürlüğünün 2018/……. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının borca, faize ve fer’ilerine ilişkin itirazlarda bulunduğunu, buna istinaden takibin durduğunu belirtmiş, davalı borçlunun Erzurum ……. İcra Dairesinin 2018/……Esas sayılı dosyaya başlatılan icra takibine yaptığı itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava ettiği, açılan dava Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/32 Esas sırasına kaydının yapıldığı, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarih, 2019/32 Esas – 2020/201 sayılı gerekçeli kararı ile; davacı tarafça sunulan hasar dosyasının incelendiği; davalının araç kiralama (RENT A CAR) işi ile iştigal ettiği ve dava konusu aracın da aracı kiralayan dava dışı şahıs tarafından kullanımı esnasında kazaya karıştığı ve bu nedenle davalının tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından TTK’nun 4. ve 5. Maddeleri gereğince Mahkemelerinin görevsizliğine karar verilerek mahkememize gönderildiği, mahkememizin ise 2020/462 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalının davaya cevap vermediği görüldü.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, davacı şirketin yaptığı ödemelere ilişkin dekontların, dava konusu araca ait ekpertiz raporlarının, hasar dosyasının, araç kayıt bilgilerinin dosyamız arasına celp edildiği anlaşılmıştır.
Erzurum …… İcra Müdürlüğünün 2018/…….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, incelemesinde; alacaklının …… sigorta a.ş, borçluların … ve …….. , alacak miktarının 56.055,86TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosya trafik bilirkişisine tevdii edilmiş, trafik bilirkişisi 19/07/2019 tarihli raporunda; … plaka sayılı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plakalı araç sürücüsünün bu kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya makine bilirkişisine tevdii edilmiş, makine bilirkişisi 31/08/2020 tarihli raporunda; değiştirilen yedek parça tutarının 10.166,99TL, onarım işçilikleri tutarının 8.500,00TL , %18 kdv tutarının 3.360,06TL, toplamda 22.027,05TL hasar maliyeti olduğunu mütalaa etmiştir.
Tekmil dosya kapsamı, yazılı beyanları, dosya bir bütün olarak incelendiğinde toplanan deliller ve incelenin tüm dosya içeriğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın itirazın iptali olduğu dolayısıyla 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/f maddesi gereğince açılan davanın ticari dava niteliğinde olduğu uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek mahkememizin 2020/462 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi gereğince, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğu uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü bulunmaktadır.
TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasında ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının arabulucuya başvurulmadan görevsiz olan Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde davayı açtığı ve dosyanın görevsizlik kararının kesinleşmesi ile Mahkememize gönderildiği, Mahkememizde görülen davanın Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesin 2019/32 Esas sayılı dosyasının devamı niteliğinde olduğu, arabuluculuk dava şartı tamamlanmadan dava açıldığı anlaşılmakla, davacının davasının dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 138 maddesi uyarınca usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilgili olay neticesinde hasar gören araç sahibine tazminat ödemesi yapıldığını, ilgili ödeme defaeten davalıdan talep edildiğini ancak davalının hiçbir şekilde ilgili ödenen tazminatı tazmin etmediğini, UYAP üzerinden 30/12/2020 tarihinde gönderilen ve dosyada mevcut olan 2020/670 E. 2020-127654 K. sayılı arabuluculuk son tutanağı açık ve net olarak mahkemenin eksik inceleme ile hüküm verdiğini ispatladığını, dosyada arabuluculuk son tutanağı var iken tamamen eksik inceleme ile dosaynın dava şartı yokluğu reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu nedenleri ile ilamın bozulmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, davacı … tarafından davalı sigortalıya karşı açılan rücuen tazminat istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davanın TTK’nın 5/A. maddesi uyarınca arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır….” denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A. maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Ancak, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2020 tarih, 2019/32 E.-2020/201 K.sayılı Görevsizlik kararından sonra, taraflar arasında 24/12/2020 düzenlenme tarihli arabuluculuk tutanağının düzenlendiği, tutanağın incelenmesinde, ……… Sigorta A.Ş. ile … arasında arabuluculuk görüşmesinin “Anlaşmama”olarak sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dosyada arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği anlaşıldığından, mahkemece; davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nun 353/1-a,4 maddesi gereğince, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar vermek gerekmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-)Erzurum ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin, 15/04/2021 tarih, 2020/462 E.- 2021/177 K. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
2-)Yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-) Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
4-)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemece verilecek olan yeni kararda dikkate alınmasına,
5-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a,4 maddesi gereğince KESİN olmak üzere ……. tarihinde oybirliği ile karar verildi.