Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1682 E. 2023/1011 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1682
KARAR NO : 2023/1011
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2022 (Karar)
NUMARASI : 2019/174 Esas, 2022/457 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile Erzurum … Caddesini takiben … kavşağı istikametinden … Binası istikametine doğru seyir halinde iken …. plakalı aracın gerekli bakımlarının yapılmamasından kaynaklı olarak minibüsün frenlerinin tutmaması sonucunda … caddesi kavşağındaki otobüs durağında bekleyen müvekkili …’ya çarptığını ve müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu trafik kazası 07/12/2018 tarihinde meydana geldiğini, müvekkilinin bir gün tedavi altında kaldığını, ertesi gün ise taburcu edildiğini, daha sonra müvekkilinin iyileşemediğinden dolayı ameliyat olduğunu, müvekkilinin kazanın olduğu tarihten bugüne kadar çalışamadığını, müvekkilinin kazadan önce asgari ücret ile çalışmakta ve geçimini sağlamakta olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle …Hastanesince düzenlenen raporda vücudunda kemik kırıklarının olduğu ve organ kaybının olup olmadığının 1 yıl sonra yapılacak muayeneden sonra ortaya çıkacağını, kaza nedeniyle soruşturma açıldığını, kazaya neden olan …. plakalı aracın sigortası kaza saatinden sonra yani 07/12/2018 günü saat 18:28’de … Sigorta tarafından yapıldığını, kaza anında ise sigortasız olduğunu, güvence hesabına yaptıkları başvurunun ise …’nın %20 iş göremez raporunun kati rapora dayanması gerektiğini bu kati rapor bulunmadığından müvekkilinin zararlarının ödemeyeceklerini beyan ettiklerini, dava açmadan önce arabuluculuk bürosuna başvurduklarını ancak sonuç alamadıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin uğradığı elem keder nedeniyle 20.000,00-TL manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkiye ilişkin itirazlarının bulunduğunu, meydana gelen kazadan dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere kişi başı azami 360.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirdikleri davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı …’in cevap dilekçesinde özetle; kazadan sonra trafik polislerince tutulan kaza tespit tutanağını kabul etmediğini, aracın frenleri kesinlikle patlamadığını, kazadan 3 ay önce aracın frenleri ile parçanın takıldığını ancak bu hususun dikkate alınmadığını, sürücü olan …. araç ile otobüs durağına doğru seyir halinde iken, otobüs durağında, yani kaldırımda değil de otobüsün seyir güzergahında beklemekte olan yolcular ile birlikte davacı da aynı şekilde usulsüz bir şekilde beklediğini, aracın geldiğinin görülmesi ile birlikte diğer yolcular ile birlikte durağa yaklaşmakta olan araçtan uzaklaşmak amacı ile durağa doğru hızlı bir şekilde yürüdüğünü, bu yürüme sonucunda kafasını durağın bir bölümüne çarpması sonucu yaralandığını, davacının yaralanmasının aracın çarpması ile gerçekleşmediğini, davacının yalan söylediğini, bu hususun kamere görüntüleri ile görüleceğinin tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğundan, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2021/19605 Esas 2021/6472 Karar 11.10.2021 tarihli ilamı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/10352 Esas 2021/2596 Karar 11.03.2021 tarihli ilamı doğrultusunda davacının maluliyetinin kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğ’e göre tespiti yaptırılmıştır. Yine bu ilamlar doğrultusunda aktüerya raporu TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak düzenlettirilmiştir. Davalı sürücünün geçiş üstünlüğüne riayet etmeden dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, Adli Tıp kurumu tarafından düzenlenen kusur raporu hükme esas alınmıştır. Yine Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen maluliyet raporu ve aktüerya bilirkişi tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınarak davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 79.028,44-TL’nin davalılar …. bakımından 11/04/2019 tarihinden itibaren diğer davalılar bakımından 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının yaşı, meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının maluliyeti nedeniyle çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alınarak davalı araç sürücüsü ve işletenlerin kusur durumu nedeniyle hakkaniyet ölçüsünde oranlama yapıldığı”gerekçesiyle “Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 79.028,44-TL’nin davalılar …. bakımından 11/04/2019 tarihinden itibaren diğer davalılar bakımından 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin davalı …. yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …. ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kuruma başvuru şartı yerine getirilmediğinden reddedilmesi gerekirken karara hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kalıcı araz bildirimi yapılması için zaruri olan 1 yıllık iyileşme ve stabilizasyon sürecinin henüz tamamlanmadan dava açıldığını, kuruma başvuru yapıldığını, eksik evrakların tamamlanmasının istendiğini, evrakların tamamlanmadan dava açma yoluna gidildiğini, 01/06/2015 tarihli trafik poliçesi Genel Şartlar gereği sağlık gideri teminatından SGK ‘nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketi … her hangi bir sorumluluğunun kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla Genel Şartlara göre değişikliğin 04/12/2021 tarihinde yapıldığını bu tarihten sonra meydana gelen kazaları kapsamadığını, bedeni zararlar kapsamında bulunmayan cenaze ve defin, yol, yemek, ulaşım, belge ve raporların temini sırasında yapılacak masfrafların … karşılanmasının mümkün olamayacağını, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması ve sürekli sakatlık tazminatının hesaplamasını düzenleyen maddelerin 4. Bendinde hesaplamalarda iskonto oranı, teknik faiz, %1,65-1.80 olarak dikkate alınması gerektiğini, alınan maluliyet raporunun Karayolları Motorlu araçlar ZMM Sigorta Genel Şartlar A.5 C bendindeki şartları taşıması gerektiğini, Kusur raporunun hatalı olduğunu, … manevi tazminattan sorumlu olmasına karşın mahkemece kurum yönünden red kararı verilmiş olmasına rağmen tüm davalıların müştereken ve müteselsilen harçlar yönünden hüküm kurulduğunu, manevi tazminata ilişkin talepleri trafik sigortası Genel Şartları uyarınca teminat dışı sayılan hal kabul edildiğinden, müvekkili kurumun bir sorumluluğunun bulunmadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; savunma hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlalinin söz konusu olduğunu, %30 kusurlu olduğu iddiasıyla verilen karara itiraz ederek araç şoförünün olayın meydana gelmesinde ve zararın doğmasında kusursuz ise ödeme yükümlülüğü altına sokulamayacağını, araç malikinin bakım, onarım ve kontrollerini yaptırıp yaptırmadığı, bakım ve kontrolden kimlerin sorumlu tutulacağı konularında delillerin toplanarak karar verilmesi gerektiğini, dosyada eksik ve hatalı incelemelerin mevcut olduğunu, kazada kusurunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Adli Tıp Kurumunun 31/01/2020 tarihli kusur rapoRunu kabul etmediklerini, araç sahibi olarak kendisinin ve …. % 35 kusurlu olarak tespit edildiği halde kararda % 70 müşterek kusur yüklendiğini, aracı kullanan şoför …’in vardiyalı çalıştığını, iddia ettiği gibi araçta fren problemi olsa idi sabahtan öğlene kadar aracı kullanan diğer personelinde kaza yapacağını, aracın tüm bakımlarının yapıldığını, şoförün sorumluluğunun kendilerine yüklendiğini, davacının kısa sürede hastaneden çıktığını, % 12maluliyet oluştuğu iddiasının haksız ve kanun dışı olduğunu, bilirkişi raporlarının taraflı olduğunu, özensiz bilirkişi raporu düzenlendiğini belirterek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
07/12/2018 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü olduğu, kaza tarihinde ZMMS ‘si bulunmayan ve işletenleri diğer davalılar …. ile … olan …. plakalı minibüsün frenlerinin tutmaması nedeniyle, otobüs durağında bekleyen davacıya çarpması ile sonuçlanan trafik kazasında davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde; davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiş, karara karşı davalılar …., … ve … tarafından kararın kaldırılması istemi ile ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 07/12/2018 olan kaza tarihi itibariyle kazaya karışan …. plaka sayılı minibüsün Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin bulunmadığı, söz konusu araca kaza tarihinde saat 18.28 ‘de poliçe tanzim edildiği anlaşıldığından kaza tarihi ve saati itibariyle … sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır.
İstinaf yasa yoluna başvuran … daha önceden kendilerine başvuru yapılmadığı, SGK ‘nın sorumluluğunun bulunduğu, aktüeryal hesapta teknik faiz uygulamasının dikkate alınması gerektiği, kusur raporunun hatalı olduğu, manevi tazminattan sorumluluklarının bulunmamasına karşın, mahkemece red kararı verilmiş olması yönünden harçların tüm davalılar yönünden müştereken ve müteselsilen hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki istinaf başvurularının yerinde olmadığı anlaşılmakla reddi gereklidir. Zira ATK 31/01/2020 tarih ve 674 sayılı kusur raporuna göre, otobüs sahiplerinin % 70, sürücü …’in ise % 30 kusurlu olduğu belirtildiğinden davacı … karşısında tüm davalıların % 100 oranında sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından kusur raporunun hatalı olduğuna ilişkin davalı … istinaf başvurusu ile davalı …’in istinaf başvurularının yerinde olmadığı anlaşılmakla esastan reddi gereklidir.
Davalı … sorumluluğu ZMMS şirketinin sorumluluğu gibidir. Bu nedenle, SGK ‘nun sorumlu olduğu yönündeki … istinaf başvurusunun esastan reddi gereklidir. Aynı sebeple, manevi tazminatta ne ZMMS ne de …. sorumludur. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davalı …. yönünden manevi tazminat talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davalı …. yönünden manevi tazminatın reddedilmiş olmasına rağmen hesaplanan harçlardan dolayı tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına yönelik karar verildiği istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de, manevi tazminat dolayısı ile karar verilen harç miktarının 614.79-TL olduğu ve bu miktarın istinaf sınırının altında kaldığı anlaşılmakla miktar itibariyle kesin olduğu anlaşılmakla, davalı … bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gereklidir.
Davalılardan …’in % 30 oranında kusurunun bulunduğu iddiasıyla asıl sorumlunun minibüs sahipleri olduğu bu nedenle kendisinin kusurunun olmadığı yönündeki istinaf başvurusunun ATK kusur raporu karşısında usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından esastan reddi gereklidir.
Davalı … ‘in davacının kısa sürede hastaneden taburcu edildiği bu nedenle de % 12 oranında maluliyetinin bulunduğu iddiasının kanun dışı olduğu yönündeki istinaf başvurusu yönünden maluliyet raporuna karşı süresi içerisinde itiraz etmeyen davalının istinaf aşamasında bu hususu ileri sürmesinin mümkün olmadığı, yine alınan ATK raporuna göre belirlenen kusur oranının dosya kapsamına ve olayın gelişimine uygun olduğu anlaşılmakla bu yöndeki istinaf başvurusunun da esastan reddi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemesinde, usul ve yasaya uygun olduğu, davalıların istinaf başvurularında belirtmiş oldukları sebeplerin yukarıda açıklandığı üzere yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalılar …., … ve … ‘in istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353-1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı …. vekilinin, davalı … ve davalı …’in istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 5.398,43-TL harçtan başlangıçta alınan 1.349,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.048,83-TL harcın davalı … alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 6.081,53-TL harçtan başlangıçta alınan 1.520,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.561,03-TL harcın davalılar … ve …’den ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan taraflarca bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 06/07/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.