Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1639 E. 2022/1683 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1639
KARAR NO : 2022/1683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/14 Esas, 2022/403 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüde …sicil sayılı dosyada … Gıda İnşaat Giyim Tem. Ürn.Ltd.Şti.- …İnşaat Madencilik Tic.Ltd.Şti. İş Ortaklığı iş yeri işçilerinden … T.C. Kimlik numaralı …’nın 22.11.2009 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale geldiğini, sigortalının, … ………İş Mahkemesinde E:2014/………. sayılı dosyada açtığı davada 22.11.2009 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğu ve %30,20 oranında maluliyeti bulunduğu tespit edildiğini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmesi sonucu kurum sigortalısına bağlanan gelirin ve yapılan tedavi yardımlarının tahsili için … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. aleyhine, … …….İş Mahkemesinde E:2021/………sayılı dosyasında rücuan alacak davası açıldığını, … ……..İş Mahkemesi’nin E:2021/……… sayılı dosyasında davalı … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’ne tebliğe çıkarılan dava dilekçesi bila tebliğ geri döndüğünü, şirketin MERSİS ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarının sorgulanması sonucunda sicilden terkin edilmiş olduğu, bu nedenlerle, müvekkil Sosyal Güvenlik Kurumunun alacağını teminen … ………İş Mahkemesinde E:2021/……….. sayılı dosyada açılan rücuan alacak davasında taraf teşkili sağlamak için şirketin tüzel kişiliğinin TTK’nın ilgili hükümleri gereğince ihyası gerektiğini, ……. Ticaret Sicili Müdürlüğünün …….. sicil numarasında kayıtlı … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin, tüzel kişiliğinin ihyasına ve Ticaret Siciline kaydedilmesine ve şirkete temsilci atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı, müdürlüklerinin şeklen davanın tarafı olduğunu, ihya davalarında husumet sıfatı bulunmadığından aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin talep edilemeyeceğini, dava konusu şirketin 15/02/1999 tarihinde kurulduğunu, 03/07/2015 tarihinde ise ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, ihya hususunun mahkeme takdirinde olmak üzere, şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda son yetkililerinin tasfiye memuru olarak atanması ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, “… Somut olayda Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğü, ihyası talep edilen şirkete ilişkin 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yapılan ilanları göndermiş olup yasada belirtilen şirket temsilcilerine ihtar gönderildiğine ve ilanın internet sitelerinde yayınlandığına ilişkin her hangi bir bilgi veya belge sunmamıştır. Bu haliyle Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından şirketin Ticaret Sicilinden terkin edilmesine ilişkin işlem usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün 6102 Sayılı TTK’nın 7. Maddesine öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirket Ticaret Sicilinden resen terkin etmekle işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve şirket hakkında açılmış dava olması nedeniyle 6102 Sayılı TTK’nın 7. Maddesi uygulanamayacağı gözetilerek davalının yargılama gideri ve harçtan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle ……….. Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……-…….. sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti’nin ihyasına, şirkete son yetkilileri olan ………ile ……..’in tasfiye memuru olarak tayininine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.” gerekçesiyle “Davanın KABÜLÜ İLE, …….. Ticaret Sicil Müdürlüğünün …………….. Sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin İHYASINA, Şirkete ………. TC kimlik Numaralı ……………….ile …………….. TC Kimlik Numaralı …………’in tasfiye memuru olarak tayinine, Kararın kesinleşmesi ile birlikte bir örneğin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, tescil ve ilan işlemlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılmasına,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde; terkin olunan şirkete ilişkin ihtarı ihtiva eden 08/04/2015 tarih ve …………. sayılı ihtar gazetesinin mahkemeye ibraz edildiğini, mahkemece dava konusu şirkete ihtar gönderilmediği hususunun doğru yorumlanmadığını, ihtar gazetesinde şirketin yanı sıra şirket müdürleri ……….. ve ………….’ın da isminin belirtildiğini, yani şirket yetkililerine de ihtar çekilmediği hususunun yanlış nitelendirildiğini, yine söz konusu ihtarda münfesih olma sebebi olarak vergi durumunun kapalı olması hususunun gazetede belirtildiğini, ihtarın TTK’nın 7/4-a maddesindeki ilandan itibaren 30. günün akşamı hükmü uyarınca 11/05/2015 tarihi itibariyle dava konusu … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ne tebliğ edilmiş sayıldığını, anılan şirketin 03/07/2015 tarihinde sicilden silindiğini, müdürlüklerince yapılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğu yönündeki hükmün hukuka aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme kararında belirtilen ihtarın internet sitesinde yayınlandığına ilişkin belge sunmamaları ve bu kapsamda vekalet ücretine hükmedilmeleri hususunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtarın hem 08/04/2015 tarih ve ……… sayılı ihtar gazetesi ……… sayfa ……… sıra ve gazetenin ilk üst baş kısmında belirtilen ihtar metni ile ihtarda bulunulduğunu, hem de sağlama açısında 01/04/2015 tarih ve 2015/….. sayı numaralı fiziki evrak ile ihtar çekildiğini ve çekilen ihtarın PTT Barkodlu gönderi listesinin ekte sunulduğunu, bu evrakların aynı hukuki niteliğe haiz olduğunu, yerel mahkemede görülmekte olan diğer ihya davalarında da sadece ihtar gazetesi ve terkin gazetesi ile cevap dilekçeleri ekinde sunulduğunu ve buna rağmen diğer davalarda usulsüz terkin olduğundan bahisle ticaret sicil müdürlükleri aleyhine vekalet ücretine hükmedilmediğini, usulsüz terkin olmadığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak, vekalet ücretin yönünden verilen kararın yasal hasım olduklarından bahisle hükmedilmemesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında ticaret sicilinden re’sen terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı, terkin işleminin usulüne uygun yapıldığı, şirket yetkililerinin davalı olarak davada yer alması gerektiği, ticaret sicil müdürlüğünün davalının sıfatının bulunmadığı ve davanın açılmasına sebep olmadıklarından bahisle kararın kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrası “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” düzenlemesini içermekte olup, dava dilekçesinde belirtilen … ….. İş Mahkemesinin 2014/………E numaralı davanın 2011 yılında açıldığı ve terkin kararından 3 yıl sonra mahkemece karar verildiği buna rağmen şirketin, TTK’nın Geçici 7. maddesine göre 03.07.2015 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu durumda terkin işleminin TTK’nın 7/2. maddesine aykırı olarak yapıldığı açık olup, terkin işleminin usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır.
TTK’nın 547. maddesine göre tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde tasfiye memurunun atanması gerekecektir. Somut olayda ihyası istenen şirket 6102 sayılı yasanın TTK’nın geçici 7/15. maddesine dayanılarak resen terkin edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere hakkında açılmış dava varken terkin işlemi yapılması aynı yasanın geçici 7. maddesine aykırı olup, esasen şirketin tasfiyesi de yapılmadığından ve yapılacak tasfiye işlemi de yasaya uygun olmayacağından yalnızca taraf teşkilinin sağlanması bakımından ihya kararı verilmesi ile yetinilerek, tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığı halde (Emsal; Yargıtay 11.H.D.’nin 19/09/2018 tarih, 2018/3714 E.- 2018/5439 K. sayılı ilamı) mahkemece bu husus gözetilmeksizin şirket hakkında tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
TTK’nın geçici 7. Maddesinin 4/a fıkrasında kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin Ticaret Sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürülüğüne gönderileceği, ilanın ihtarın ulaşmadığı durumlarda ilan tarihinden itibaren 30. Günün akşamı itibariyle tebligat yerine geçeceği, ayrıca ilanın bildirici niteliği haiz olarak Ticaret ve Sanayi Odası veya Ticaret, Sanayi ya da Deniz Ticaret Odasının internet sitesinde aynen yayınlanacağı belirtilmektedir.
Davalı, terkin edilen şirkete ve yöneticilerine tebligat yapmadan ilan suretiyle tebligat yaparak terkin işlemini gerçekleştirdiğinden yaptığı bu işlem usulsüz olup davalı terkin işleminde kusurludur. Ayrıca cevap dilekçesinde, mevzuata uygun hareket ettiğini, tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, dava konusu ihtilafla ilgili kusur veya ihmalinin bulunmadığını, davada yasal hasım olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesi halinde dahi yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiş ise de; davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinin açık olduğu, 6100 sayılı yasanın 326.maddesinde kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm kurulan taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiği düzenlemesi ve davalının terkin işlemindeki usulü işlemleri yerine getirmemesi nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet vermesinden dolayı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığı gibi (Emsal: Yargatıy 11.Hukuk Dairesi 2015/12886 Esas 2015/12104 Karar, 2016/6209 Esas 2016/7369 Karar, 2016/7651 Esas 2016/7974 sayılı kararları) ve TTK geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilen şirketler hakkında açılan ihya davalarında davalı olarak Ticaret Sicil Müdürlüğünün yer alması gerekli ve yeterli olup, şirket ile ortak ya da yetkililerinin taraf sıfatı bulunmadığından davalının bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir.
Kabule göre de mahkemece davacının harçtan muaf olması nedeniyle davacıdan harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de yargılama giderlerinden sorumlu olduğuna karar verilen davalının harçtan muaf olmadığı gözetilerek davalıdan harç alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Öte yandan, HMK’nun 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmü düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince verilen hükümde tasfiye işleminin … ……. İş Mahkemesinin 2021/……… esas sayılı dosyasında devam eden dava ve bu davanın konusu uyuşmazlıkla sınırlı olarak ihyasına karar verilmesi gerekirken, hükmün infazında tereddüte neden olacak ve HMK’nın 297.maddesine aykrılık teşkil edecek şekilde bu yöne ilişkin herhangi bir hüküm kurulmamış olması nedeniyle HMK’nın 353/(1)b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının ihya kararı verilmesine neden olan mahkeme dosyası ve uyuşmazlıkla ilgili hüküm bulunmaması nedeniyle bu kısım yönünden de kamu düzenine ilişkin nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 355. ve 353/1-b.2 maddesi uyarınca resen kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I- Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Yerel mahkemece verilen hükmün 6100 sayılı HMK’nın 355. ve 353/1-b-2 maddesi gereğince RESEN KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın KABÜLÜ İLE,
…….. Ticaret Sicil Müdürlüğünün ………….Sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen … Gıda İnşaat Giyim Temizlik Ürünleri Dış Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin … 1. İş Mahkemesinin 2021/……. E sayılı dosyası üzerinden devam eden dava ve bu davanın konusu uyuşmazlıkla sınırlı olarak İHYASINA,
2-Kararın kesinleşmesi ile birlikte bir örneğin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, tescil ve ilan işlemlerinin Ticaret Sicil Müdürlüğünce yapılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL başvuru ve 80,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ve posta masrafı olan 97,75 TL’nin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı bu davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
IV-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
V-Kararın kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
VI-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde İİK 364. ve HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere ………… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.