Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1191 E. 2022/1460 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1191
KARAR NO : 2022/1460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2022 (Karar)
NUMARASI : 2020/251 Esas, 2022/38 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasçısının, dava dışı … şirketine ait şantiyede iş makinesi operatörü olarak çalışan …’ın yaptığı yol açma çalışması sırasında önüne gelen taşı çıkarmaya çalışırken … plakalı kepçenin devrildiğini ve …’ın olay yerinde vefat ettiğini, sigorta şirketine 12/04/2019 tarihinde müracaat edildiğini ve hasar dosyasının açıldığını, kazanın kamuya açık olmayan trafiğe kapalı alanda olduğu gerekçesi ile ödeme taleplerinin reddedildiğini, olayın karayolu güzergahı olan ve karayoluna bağlantısı olan güzergahta meydana geldiğini, Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 211/… Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve 22/11/2021 tarihinde kararın kesinleştiğini, söz konusu dosyada bulunan tanık beyanlarında ise olayın taş ocağına giden arazi yolunun düzeltilmesi neticesinde meydana geldiğini, yani müteveffanın vefat ettiği yolun arazi yolu olduğunu ve aynı zamanda taş ocağına kum taşıyan diğer araçların yol güzargahı olduğunu, bu nedenlerle TUİK verilerine göre veya Esnaf Sanatkarlar Odasından temin edilecek olan emsal ücret araştırmasının yapılarak hesaplama yapılması ile müteveffanın eşi … için 100,00-TL, kızı … için 100,00-TL, oğlu … için 100,00-TL, babası … için 100,00-TL olmak üzere toplamda 400,00-TL maddi tazminatın (daha sonra ıslah etmek kaydıyla) kaza tarihi itibariyle işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve her müvekkili adına ayrıca ayrı ayrı tahakkuk edecek vekalet ücretlerinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapıldığı ve başvuru sahiplerinin taleplerinin esastan reddine karar verilerek hükmün kesinleştiğini, davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu kazanın … A.Ş ye ait taş ocağı şantiyesi sahası içinde gerçekleştiğini, kazanın 2918.Sayılı KTK nın 2. Maddesine göre kamuya açık olmayan trafiğe kapalı bir alanda meydana geldiğini ve dolayısı ile bu yerin kanunda öngörülen karayolu kapsamında olmadığını, bu sebeple Güvence Hesabı’nın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının açık olduğunu, bu nedenlerle davanın esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan davanın usulden reddine, davacının Güvence Hesabı’na yapmış olduğu haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddine karar verilmesi ile yargılama masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Dava iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkillerinin mirasçısının iş makinesi operatörü olarak çalıştığını, ceza yargılaması sonunda verilen hükmün gerekçesinde de belirtildiği üzere dava dışı … şirketinin şantiyesinden taş ocağına gidebilmek için desteğin kullandığı iş makinesi ile yol çalışması yapıldığı, yol açma sırasında önüne gelen bir taşı çıkarmaya çalışırken iş makinesinin devrilmesi sonucu desteğin vefat ettiğini bu nedenle tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/5135 Esas 2019/10609 Karar 13.11.2019 tarihli ilamında da belirtildiği üzere, meydana gelen olayın trafik iş kazası olarak nitelendirileceği, bu tür davalara bakma görevinin İş Mahkemelerine ait olduğu, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup mahkememce re’sen dikkate alınması gerektiğinden Mahkememiz’ce davanın görev nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyada görevli Mahkemenin Erzurum Nöbetçi İş Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle maddi tazminat taleplerini içerir dava açtıklarını, yerel mahkemece davanın reddine karar verildiğini, söz konusu kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemenin davayı reddetme gerekçesi meydana gelen olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi gerektiğini ve bu tür davalara bakma görevinin İş Mahkemelerine ait olması şeklinde belirtildiğini, bunun kabulü mümkün olmadığını, dava dilekçesinde değinildiği üzere davaya konu kaza kara yolu güzergahı olan ve kara yolu ile bağlantısı bulunan yolda meydana geldiğini, nitekim söz konusu kaza sonrası yürütülen ve kesinleşmiş Ceza Mahkemesi yargılamasında kazanın taş ocağına giden arazi yolunun düzeltilmesi neticesinde meydana geldiğinin ortaya çıktığını, müvekkillerin murisi taş ocağına kum taşıyan araçların da kullandığını, aslında arazi yolu olan yolda meydana gelen kazada yaşamını yitirdiğini, bu itibarla olay trafik kazası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından, 21/08/2008 tarihinde, iş makinası operatörü olarak çalışan davacılar murisi …’ın yol açma çalışması sırasında önüne gelen taşı çıkarmaya çalışırken kepçenin devrilmesi neticesinde vefat ettiği, kazaya neden olan iş makinasının geçerli trafik sigortasının bulunmaması nedeni ile davalı Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmıştır.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, Mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur.
İş mahkemeleri, 5521 sayılı Yasa ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 7036 Sayılı Yasa’nın 5. maddesinde iş mahkemelerinin görevi düzenlenmiştir.
7036 Sayılı Yasa’nın 5. maddesine göre İş Mahkemeleri;
“a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,
b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere …..Güvenlik Kurumu veya ….Kurumu’nun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,
Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakar.” düzenlemesine göre görevlendirilmiştir.
Somut olayda, davacıların desteğinin, ZMSS’si bulunmayan iş makinası ile gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiği ve muris ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/12/2015 tarih, 2014/ 5898 E. ve 2015/ 14368 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edildiği, dosya kapsamı itibariyle kazanın tam olarak nerede meydana geldiği konusunda bir tespitin yapılmadığı anlaşılmakla; İş Mahkemelerinin dava konusu uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz olmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 19/01/2022 tarih ve 2020/251 Esas, 2022/38 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.