Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1190 E. 2022/1575 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1190
KARAR NO : 2022/1575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2020/326 Esas, 2022/239 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, olay nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/ … Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma açıldığını, bu kaza nedeniyle müvekkilinin çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, maluliyet raporu tanzim e dildiğini, müvekkilinin iş gücü kaybından dolayı sigorta şirketine müracaat ettiklerini, arabuluculuk için toplantı yapıldığını, toplantı da taleplerinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu geçimini bu şekilde temin ettiğini, alacaklarının maddi tazminatının şu an belirsiz olduğunu ancak alınacak uzman bilirkişi raporu sonucunda davalarını ıslah edeceklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davanın 05.07.2011 tarihindeki trafik kazası nedeniyle açılan maddi tazminat talepli olduğu, TCK 89 ve 66.maddelerine göre ceza zaman aşımı süresinin mevcut olayda sekiz yıl olduğu, davacı tarafın 12/03/2020 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurduğu, kaza tarihi ve davacı tarafın arabulucuya başvurduğu tarih dikkate alındığında davanın zaman aşımına uğradığı tespit edilmekle davanın zaman aşımı” gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin trafik kazası sonucu malul kalması nedeniyle maddi tazminat taleplerini içerir dava ikame edildiğini, söz konusu kararın eksik inceleme ile verildiğini, her ne kadar yerel mahkemece dava zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş ise de, TCK 89 da yazılı olan suçun 1. ve 2. maddeleri bir arada değerlendirildiğinde verilecek cezanın 5 yılı aşabildiğini, bu itibarla mahkeme gerekçesinde dayanılan TCK 66 da yazılı bulunan zamanaşımı süreleri irdelendiğinde zamanaşımı süresinin 15 yıl sonra dolacağının açık olduğunu, dosya kapsamında aldırılan maluliyet raporda gözönüne alındığında müvekkilinin söz konusu kazadan kaynaklı maluliyetinin olduğunun ve hala devam ettiğinin ortada olduğunu, ayrıca mahkemece zamanşımının öncelikle değerlendirilip karar verilmesi gereken bir husus olduğunu, mahkemece davaya devam edilip taraflarına masraf yükleyen çeşitli işlemler yapıldıktan sonra zamanaşımı değerlendirilmesi yapılmasının müvekkilinin hakkını zedelediğini, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili 05/07/2011 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığından bahisle iş bu maddi tazminat talepli davayı açmış, dava dilekçesi 12/10/2020 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmiş, davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
Zamanaşımı def’i, davalının aslında var olan bir borcunu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına olanak veren bir haktır. Bu hakkı kullanıp kullanmamak tamamen borçluya kalmıştır. Diğer bir anlatımla, davalı tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmedikçe, o hak ve alacak için yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuş olsa bile hakim bunu kendiliğinden göz önüne alamaz ( BK m.140, TBK m.161).
Davaya yasal süresi içerisinde cevap vermemiş olan davalının süresinden sonra vereceği cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunabilmesi ancak davacının muvafakat etmesi ile mümkündür. Aksi halde savunmanın genişletilmesi itirazı ile karşılaşan zamanaşımı def’ine değer verilemez… (Bknz. Y.H.G.K. 07.06.2017 tarih, 2017/17-1093 E- 2017/1090 K. Sayılı ilamı)
Somut uyuşmazlıkta; zamanaşımı defi resen incelenemeyecek olup, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı ve usulüne uygun zamanaşımı definin ileri sürülmediği anlaşıldığından, mahkemece yargılamaya devam ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu itibarla davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 31/03/2022 tarih ve 2020/326 Esas, 2022/239 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 20/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.