Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1087 E. 2022/1262 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1087
KARAR NO : 2022/1262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2017/241 Esas, 2019/446 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında ilamsız takip başlattığını, bu takip kapsamında ödeme emirlerinin müvekkillerinin Ticaret Odasına şirket kapatma başvurusu yapılmış olan adresine gönderildiğini, müvekkillerinin bu takipten haberdar olmadığını ve itiraz haklarının ellerinden alınarak takibin kesinleştiğini; Ödeme emirlerinin iptali için açtıkları davanın Erzurum ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/05/2014 tarih ve 2014/… Esas-2014/……. Karar sayılı kararı ile reddedildiğinden işbu davayı ikamet etme zorunluluğunun doğduğunu; Müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, ilamsız takine konu edilen müşteri kredili satış fişi başlıklı belgelerden ”15/08/…tarih ve ……nolu, 22/03/2010 tarih ve ……. nolu, 29/04/2010 tarih ve ….. nolu, 29/04/2010 tarih ve … nolu, 06/05/2010 tarih ve …….nolu, 30/10/…tarih ve ……. nolu, 11/05/2010 tarih ve…. nolu, 15/05/2010 tarih ve …… nolu, 13/08/2010 tarih ve …… nolu, 24/05/2010 tarih ve …… nolu, 22/05/2010 tarih ve …… nolu, 29/03/2010 tarih ve ……. nolu, 02/02/2010 tarih ve ……. nolu, 25/04/2010 tarih ve …. nolu, 07/04/2010 tarih ve ….. nolu, 29/04/2010 tarih ve ……. nolu” belgelerin ödendiğini ve belge asıllarının dilekçeleri ekinde sunulduğunu; Belirtilen belgelerin dışındaki ilamsız takibe konu edilen belgelerden müvekkilinin ismi yazılı olanlardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalının müvekkilinin ismini veya müvekkiline ait plakayı yazmak suretiyle müvekkilinin borçlandırmaya çalıştığını, imza incelemesiyle bu iddialarının doğrulanacağını; Davalı kötü niyetli olduğunun Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… sayılı dosyasında takibe koyduğu evrakların bir kısmını Erzurum ….İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı takibe koymasından da anlaşılabileceğini, davalının aynı evraklar ilgili olarak iki ayrı ilamsız takip yaptığını; Müvekkilinin Erzurum ….. İcra Müdürlüğü’nün 2012/……… Esas sayılı dosyasındaki ilamlı icra takibi nedeniyle davalıdan alacağının olduğunu, davalının bu borcunu ödememek için Erzurum ….İcra Müdürlüğü’nün 2011/… Esas sayılı ilamsız takibi başlattığını, itirazları üzerine davalı tarafından açılan itirazın iptali davasının da Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/636 Esas sayılı dosyası ile reddedildiğini, davaya konu edilen Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… sayılı dosyasının da gerçek bir borç ilişkisi olmadan başlatılan takip dosyası olduğunu; Davalı tarafından ilamsız takibe konu edilen belgelerin davalı tarafından tek taraflı olaran tanzim edildiğini, Bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı takip dosyasının iptaline, davalının kötü niyetli olarak başlattığı takip nedeniyle müvekkilleri lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, “… Tüm dosya kapsamından; Davacılar vekili davalı firmanın Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyasında 47 adet veresiye fişine dayalı olarak ilamsız takiplerde ödeme emrine dayalı takip başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacıların menfi tespit davası açmış olduğu, bir kısım takibe konu bedellerin ödenmiş olduğu, kalan fişlerindeki imzaların ise müvekkillerine ait olmadığını beyanla, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebi ile dava açtığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde; takibe konu belgelerin borç ikrarını içerir senet niteliğinde olduğu, kredili akaryakıt satışının veresiye tabir edilen bir satış olup, satış fişlerinin iki suret düzenlendiğini, birinin borçluda diğerinin de kendilerinde kaldığını, üzerinde ödendi ibaresinin yazılmış olmasının, ödendiği anlamına gelmeyeceğini, davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davanın kabulüne karar verildikten sonra dosyanın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Erzurum BAM ….Hukuk Dairesi’nin 2017/…… E 2017/….. K sayılı ortadan kaldırma kararında “… Ödeme savunması yapılan fişler bakımından artık imza incelemesi yapılması yerinde değildir. Zira ödeme savunmasını yapan davacı ödemeye dair yazılı beyan sunmakla yükümlüdür… Mahkemece alınan SMMM bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu fişlerin tüm tarihlerini içerir şekilde davacının tüm defterlerinde de inceleme yapılmadığı, sadece …ve 2010 tarihli yevmiye defterlerinin incelenmiş olup, 2008 yılına ait fişlerde olduğu gözetildiğinde bu hususta da eksik inceleme yapıldığı, envanter defterinin hiç incelenmediği gibi yine incelenen defterlerin açılış kapanış tasdiklerinin olup olmadığı, yine davacı defterleri usule uygun ise dahi tek taraflı kayıtların dayanak belgeleri eklenmedikçe, davacı lehine tek başına delil niteliğinde olamayacaktır, buna göre davacının kendi defterindeki nakit ödeme kaydı davacıyı ödemeye ilişkin dayanak belgelerle ispat yükümlülüğünden kurtarmayacaktır, zira tek taraflı kayıtlar aleyhe delil olabilecek olup, lehe delil olabilmesi için dayanak belgelerle desteklenmesi zorunlu bulunmaktadır. Bahse konu ödeme fişlerinin aslı sunulur ise bu durumda borçlu olarak imzası olan şahısların davacı şirket yetkilisi ya da çalışanı olup olmadıklarının, davacı vekilinin bu konudaki beyanları da dikkate alınarak SGK kurumundan sorulmak suretiyle araştırılması gerektiği ” belirtilerek, ortadan kaldırma kararı verilmiş olduğu anlaşıldı. İstinaf ortadan kaldırma kararı üzerine gerekli belgeler istenmiş, davalı … … A.Ş.’nin bilahare flash disk ortamında …yılı yevmiye defterini sunmuş olduğu ancak onaylı defter olmadığı, söz konusu flash diskte de ” Noterce görülmüştür ya da kapanış maddesinin de yazılı olmadığı” bildirilmiştir. Davalı şirketin …yılı yevmiye defterinin açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, davalı şirketin …yılı yevmiye defterinin açılış maddesinde davacı şirketle alakalı borç alacak ilişkisine rastlanmadığı, cari hesabın yer aldığı herhangi bir kayda rastlanmadığı, davacı … Nak. Ltd. Şti’nin 32 adet tediye makbuzu karşılığında pompaya bağlı ödeme kaydedici cihaz fişlerini ticari defterlerine işlemiş bu fişlerin toplamının 20.767,86 TL olduğu, yine yakıt pompa fişlerinin peşin alım olarak deftere işlendiği, ancak davacı şirketin satın aldığı mal bedelini ödediği ispat etmesi gerekir. Davalının flash disk içinde sunmuş olduğu yevmiye kayıtlarının tetkikinde ve her iki şirketin yevmiye defteri kayıtlarına göre aralarında herhangi bir borç alacak ilişkisi olmadığı, davacı şirketin …aracılığı ile almış olduğu akaryakıt bedellerinin …A.Ş. tarafından ödenmiş olduğu, davacı … Nak. Ltd. Şti’nin davalı şirketten teslim aldığı toplam 20.767,86 TL’lik pompa satış fişlerini ticari defterlerine işlediği, kriminal rapora göre …’nın toplam 12.518,98 TL’lik belgede imzasının bulunduğu, bu imzalı belgelerden toplam 8.322,75 TL ‘nin … Nak. … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine gider olarak kayıtlandığı, ancak bedelinin ödendiğinin davacı tarafça da ispatlanamadığı gözönünde bulundurularak, davacı tarafın davasının reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle “Davacıların Menfi Tespit Davasının Reddine, Davalının % 20 kötü niyet tazminat talebinin Kabulüne;” şeklinde karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunu her iki davacı adına yaptıklarını, müvekkilinin aracının …A.Ş.’de çalıştığını, davalı taraftan alınan mazot bedelinin …şirketi tarafından davalı tarafa ödendiğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı tarafın ticari defterlerini mahkemeye sunmadığını, ancak onaysız şekilde bir kısım düzenlemelerin flash disk halinde mahkemeye sunulduğunu, bunun hukuki bir geçerliliğinin olmadığı gibi, iddia ettiği hususları da ispatlayamadığını, bilirkişi raporunun 7. sayfasında da belirtildiği üzere davalının sahte, gerçek dışı belgelerle müvekkili aleyhine alacak talebinde bulunduğunu, davalının kendi el yazısı ile “…’e borcum yoktur” yazısının başka … diyerek asılsız iddia ve savunmada bulunduğunu, inkar mahiyetinde sunulmuş bir evrak olduğunu, davalının müvekkiline karşı 2011 yılından başlayarak her yıl icra takibinde bulunduğunu, ancak davalının hakkında icra takibi başlattığı kişiye mazot vermeye devam etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının iddialarını resmi olarak ispatlamayamadığını, tarafların birbirine borcu olmadığını, davalının kötü niyetli olarak müvekkilinden para talebinde bulunduğunu, müvekkilinin talep edilen tüm evrakları dosyaya sunduğunu, sunmayan tarafın davalı olduğunu, davalının resmi evrak niteliği taşımayan iş yerlerine ait satış fişi şeklinde bastırılmış kağıtlara plaka ve isim yazarak müvekkiline mazot verdiği iddiasıyla icra takibi başlattığını, devamında mahkemelerde görülen davalar sonucunda kriminal raporlar ile bu fişlerdeki isim ve imzalar ile yazıların müvekkiline ait olmadığı, asılsız kesilmiş makbuzlar olduğunun tespit edildiğini, açılan menfi tespit davalarının da müvekkilinin lehine sonuçlandığını, Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2012/……. Esas sayılı dosyasında müvekkilinin davalı taraftan alacağına istinaden yasal takip başlatıldığını, bu borcun halen derdest olduğunu, müvekkiline borcu olan birisinin müvekkiline veresiye mazot vermesi veya alacağı olmasının düşünülemeyeceğini, müvekkilinin davalıdan hangi tarihte ve ne kadar mazot aldığının resmi olarak belli olduğunu, alınan mazot paralarının da …şirketi tarafından müvekkili adına davalıya ödendiğini, buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, davalı tarafın iddia ettiği fişlerin müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, müvekkiline ait olanların ise ödemesinin yapıldığını, davalının müvekkiline olan borcunu ödememek için müvekkili aleyhine her sene icra takibi başlattığını, davalının kendi el yazısı ile müvekkilinden alacağı olmadığını beyan ettiğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, akaryakıt satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız takibe karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, akaryakıt satışı yapan davalı şirket tarafından müşteri kredili (veresiye) satış fişlerine istinaden davacılar hakkında akaryakıt satış bedellerinin ödenmediği iddiasıyla ilamsız takip başlatıldığı, davalıların süresi içinde takibe itiraz etmemeleri üzerine takibin kesinleştiği, davacıların takip konusu satış fişlerinden bir kısmına istinaden akaryakıt almadıklarını, bir kısmını ödediklerini iddia ederek borçlu olmadıklarını iddia ettikleri, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının ticari defterlerinde borç kaydına rastlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmesi üzerine davalı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Dairemizin 2017/83 E 2017/144 K sayılı kararı ile ödeme savunması yapılan fişler bakımından artık imza incelemesi yapılmasının yerinde olmadığı, dava konusu veresiye fişlerinde davacının imzası olanların tespit edilmesi ve imzası olmayanların da davacının ticari defterlerinde kayıtlı olması ve bu veresiye fişleri yönünden ispat külfetinin davacıda olduğu düşünülerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Dairemizin kaldırma kararına uygun olarak yapılan yargılama sonucunda davacının imzasının bulunduğu veresiye fişlerinin ve davacının ticari defterlerinde kayıtlı fişlerin tespit edildiği ve buna göre bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığından davacıların istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalara göre, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği nedenler ve kamu düzenine ilişkin hususlara yönelik yapılan inceleme sonucunda kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu aşamasında alınması gereken 80,70-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin mahal mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.