Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1072 E. 2022/1364 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1072
KARAR NO : 2022/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/428 Esas, 2022/223 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
Taraflar arasında görülen istirdat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından ……. isimli kişiye kullandırılan krediye …’ın 26/08/2013 tarihinde kefil olduğunu ve aynı tarihte Eş Rızası Beyanı olarak müvekkilinden de imza alındığını, Eş Rızası Beyanı alınmasına rağmen sanki müvekkilinde borçlu/kefilmiş gibi Erzurum ….. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin okuma yazmasının olmadığı için müvekkile ait gayrimenkullerin üzerine haciz konulduğunu, müvekkilin 31/08/2020 tarihinde tahsilat makbuzu ile davalı vekillerine 34.530,00 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin eşi olan …’ın kredi kullanan …’a kefil olmasına rıza gösterdiğini, borca kefil olmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 34.530,00 TL tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ve eşinin icra takip borçlusu …’ın ticari kredisine kefil olduklarını, kredi taksitlerinin ödenmediğinden davacı taraf da dahil olmak üzere borçlulara Erzurum ……. Noterliğinin 27/08/2014 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığından Erzurum ……. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan ödemenin borçluların yakınları tarafından yapıldığını, davacı tarafın hukuk bürolarına hiç gitmediğini, icra dosyasında da üç ayrı borçlu olduğundan tahsilat makbuzuna dosya numarası belirtilmek suretiyle makbuzdaki alanın da dar olması sebebi ile diğer iki borçlunun yazılamayıp sadece davacı tarafın yazıldığını, davacı tarafın okuma yazmasının olmadığı iddia edilmiş ise de diğer kefilin davacı tarafın eşi olduğunu, okuma yazma bilmeyen birisinin imzasını iki tanık huzurunda atması gerekirken banka yetkililerine böyle bir bilgi vermeyerek kredi kullanabilmek adına gerekli yerleri imzalamak sureti ile kredi çekildiğini, davacı tarafın arabuluculuk başvurusunda bulunmasına rağmen mazeret göstermeksizin toplantıya iştirak etmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı vekili Erzurum ….. İcra Müdürlüğü 2014/… Esas sayılı icra takibine konu kredi nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, iş bu kredi sözleşmesi nedeniyle dava dışı şahsa kefil olan eşinin kefaletine rıza beyanında bulunmasına rağmen davalı banka tarafından aleyhine borçlu sıfatıyla icra takibi başlatılması neticesinde icra tehdidi altında ödemiş olduğu tutarın istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Erzurum…. İcra Dairesi 2014/… Esas sayılı icra dosyası ve iş bu dosyaya konu kredi sözleşmesi incelenmiş, davacının sözleşmede borçlu veya kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı, davacının eşi …… kefaletine rıza beyanında bulunmasına rağmen davalı banka tarafından kat ihtarnamesinde ve icra takibinde borçlu olarak gösterilmesi üzerine davacının 31.08.2020 tarihinde icra tehdidi altında icra dosyası borcunu ödediği, yapılan ödemenin makbuz ile sabit olduğu, davacının mesul olmadığı bir sözleşme nedeniyle aleyhine icra takibi başlatılması üzerine ödemek zorunda kaldığı tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesi gerektiği ” gerekçesiyle “Davanın kabulü ile,34.530,00-TL’nin 31/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine “şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk hususuna cevap dilekçesinde yer verilmiş olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından beyanların dikkate alınmadığını, arabuluculuk kanununun yok sayıldığını, davacı tarafın toplantıya mazeretsiz bir şekilde iştirak etmemesi nedeniyle yargılama gideri davacı taraf uhdesine bırakılması gerektiğini, davacı taraf lehine de vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılmış olan işbu davanın reddine karar verilmesi gerekirken sayın mahkeme tarafından kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu nedenleri ile tehir-i icra talebinin kabulü, ilamlı icra takibinin durdurulması, kararın tüm sonuçlar bakımından bozulmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, İstirdat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacının eşinin davalı nezdinde dava dışı borçlunun kullandığı krediye kefil olması için eş rızasının alındığı ancak davacının borçlu kefil sıfatı ile icra takibine maruz bırakılarak kendisinden tahsilat yapılması üzerine ödediği bedelin iadesine ilişkin olarak açmış olduğu davada ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü yönünde karar verildiği karara karşı davalı vekili tarafından kararın kaldırılması amacıyla istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı icra takip dosyasının davacı …’ın borçlu olarak yer aldığı ve takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesinde davacının eş rızası beyanı kısmında isim, imza ve bilgilerinin yer aldığı, yargılama neticesinde verilen karara karşı davalı vekilinin davacının mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmaması sebebiyle lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiği ve haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurusu yapılmıştır.
Davalı vekilinin 27/04/2022 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde, davanın esası ile ilgili olarak sadece ” Haksız ve mesnetsiz açılmış olan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken” şeklindeki soyut ifadelerle davanın esası ile ilgili başka istinaf sebebi bildirmeksizin yapmış oldukları istinaf başvurusunda istinaf incelemesinin 6100 Sayılı HMK ‘nun 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılacağı da belirtildiğinden sebep gösterilmeksizin yukarıdaki ifadelerle yapılan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunda arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmama halinde vekalet ücreti hükmedilmeyeceğine ilişkin değerlendirilmesinde ise, ilk derece mahkemesince 2022 yılında karar verildiği, karar tarihi itibariyle istinaf başvuru sınırının 8.000,00-Tl olduğu ilk derece mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinin 5.179,50-TL olduğu dolayısı ile kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun da reddi gereklidir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. ve 355 maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Kararın mahal mahkemesince istinaf kanun yoluna başvuran davalıya tebliğine,
3-Peşin alınan harcın davalıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olmak üzere 04/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.