Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/942 E. 2023/1133 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/942
KARAR NO : 2023/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/485 Esas, 2021/25 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; verilen karara karşı davacılar vekili ile davalı…. vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ….’ın; Davalı ….ın adına kayıtlı, davalı sigorta şirketinin ZMM Sigortacısı olduğu ve diğer davalılardan ……’ın sevk ve idaresinde iken 06/06/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, olay nedeniyle müvekkillerinin üzüntü yaşadıklarını, anılan nedenlerden dolayı kazaya sebebiyet veren ………. plaka sayılı aracın kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplamda 285.000,00-TL maddi ve manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden yasal sorumluluk tutarında) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar…. ve …… vekilleri tarafından sunulan cevap dilekçelerinde, müvekkillerinin kusurlu olmadıklarını, kusurlu tarafın müteveffa olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Sigorta vekili, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, aksi halde hesaplama yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmesine, davacı kardeşler ile ilgili destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, ” …Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olduğundan, maddi tazminat davası yönünden dava dışı sulh olunduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacıların desteğinin yaşı, meydana gelen kazadaki kusur durumu tarafların sosyal ve ekonomik durumu, bir kısım davacıların çocuklarını ve bir kısım davacıların da kardeşlerini kaybetmeleri nedeniyle çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alınarak ve davalının kusur durumu nedeniyle hakkaniyet ölçüsünde oranlama yapılarak manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; … için 60.000,00 TL,….. için 60.000,00 TL, …….., …… ve ……. için 15.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine; karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle ” Maddi tazminat davası yönünden dava dışı sulh olunduğundan karar verilmesine yer olmadığına, Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; … için 60.000,00 TL, … için 60.000,00 TL, ………, …………. ve ……. için 15.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine; ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı…. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza konusu motorlu araç, müvekkili tarafından araç sürücüsü ……’a emaneten, 7 haziran 2015 Türkiye genel seçimlerinde Erzurum İli …seçim çalışmalarının yürütülmesi amacı ile teslim edilmiş ve bundan maddi bir menfaat temin edilmediğini, bu sebepler ile kanun ve Yargıtay ilke kararları gereğince müvekkilinin ”işleten” sıfatının mevcut olmadığını, söz konusu dönemde aracın fiili hakimiyetinin …… ve uygun görülen …üyelerinde bulunması, kaza gününde müteveffanın da aracı fiili tasarrufu altında bulundurması, kullanması ve bu hususun ifade tutanakları ile mahkeme sorgularında da ikrar edilmiş olması, müvekkilinin maddi bir menfaat temin etmemesi, masraf ve risklerin araç sürücüsü ……’a ait olması sebebi ile müvekkilinin işleten sıfatının mevcut olmamasının mahkemece gözetilmediğini, müteveffa …., kazanın gerçekleştiği esnada araç sürücüsü …… tarafından hatır için taşınmakta olduğunu, kaza anında müteveffanın alkollü olduğunu, araç sürücüsü ……’ın alkollü olduğunu müteveffanın da bildiğini, bu hususlar mahkemece gözetilmediğini, mahkeme tarafından, olayın oluş şekli ve zararın meydana gelme hususları yeterince aydınlatılmadan ve hukuki nitelendirme kanuna uygun olarak yapılmadan hüküm tesis edildiğini, müvekkili, vuku bulan kaza olayında ………. plakalı aracın maliki olduğunu ve aleyhine tesis edilen hükümler, KTK’nin kusursuz sorumluluk ilkesine dayanılarak tesis edilmiş olduğunu, söz konusu olaya ait deliller yeterince ayrıntılı olarak incelenilmemiş ve hukuk kurallarının uygulanışında hataya düşülmüş olduğunu, kaza sebebi ile Erzurum …Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ve soruşturmaya ilişkin ifadeler de savunmalarını ispat ettiğini, yerel mahkemece söz konusu dosyanın incelenip değerlendirilmemesi, ifade ve sorgu tutanaklarının gözetilmeyerek hüküm tesisine gidilmesinin bozmayı gerektirdiğini, olayın meydana geldiği esnada araçta araç sürücüsü ……, müteveffa …., … ve ……..’nun bulunduğunu, maza anında araçta bulunan tanıkların ceza mahkemesi dosyasında vermiş olduğu ifade ve sorgu beyanları, bu beyanlarının birincil nitelikte ve istikrarlı oluşu da gözetildiği takdirde görüleceği üzere, müteveffanın alkollü olduğu ve araç sürücüsünün de alkollü olduğunu bildiğini, müvekkilin meydana gelen olay sebebi ile sorumluluğunun, genel hükümlere göre tayini gerekirken, kusursuz sorumluluk ilkesine göre hareket edilmesinin hükmün bozulmasını gerektirdiğini, davacılar vekili tarafından 31/05/2017 tarihli celsede, maddi tazminat istemleri bakımından sigorta şirketi ile dava dışı sulh olunduğu beyan edilmiş ve mahkemece de maddi tazminat istemleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve işbu hali ile davacılar talebi yalnızca manevi tazminat istemlerine özgülenmiş olduğunu, KTK 90. ve 109. madde hükümleri de gözetildiği takdirde ölümlü – yaralanmalı trafik kazalarından kaynaklanan manevi tazminat istemleri genel hükümlere tabi olduğunu, gerek KTK gerek ‘Motorlu Araç İşletenin Kusursuz Sorumluluğu’ ilkeleri bu talepler bakımından geçerli olmadığını, trafik kazalarından kaynaklanan manevi tazminat istemlerinin TBK’nın haksız fiillere ilişkin hükümleri kapsamında değerlendirileceği ve burada manevi tazminattan sorumluluk bakımından kusur ilkesinin uygulama bulacağı belirtilmekte olduğunu, manevi zararın tazmin yükümlülüğü ve kapsamı, kusur tayinine göre tespit edileceğini savunarak mahkemece verilen kararın kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; davalılardan ……’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı ….a ait aracın 06/06/2015 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazası sonucunda davacıların murisi ….’ın vefat ettiği, olayın muris ….’ın alkollü olduğunu bildiği arkadaşı sürücü ……’ın kullandığı araca binmesi şeklinde meydana geldiği, ATK Ankara Trafik İhtisas Dairsi Başkanlığı’ndan alınan 04/05/2016 tarihli raporda meydana gelen kazda sürücü ……’ın %85 kusurlu olduğu, yine yolcu müteveffa ….’ın alkollü olduğunu bildiği sürücü …… sevk ve idaresindeki otomobil ile yolculuk etmesiyle can güvenliğini tehlikeye attığı ve kendi ölümü olayında alt düzeyde tali kusurlu olduğu, kusur oranının %15 olduğunun bildirildiği, maddi tazminat yönünden davalı sigorta ile sulh olunduğundan karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile … için 60.000,00 TL, … için 60.000,00 TL, ………, …….. ve ……. için 15.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, karara karşı davacılar vekili ile davalı…. vekilinin istinafa başvurduğu anlaşılmaktadır.
Davalı…. vekili, müvekkilinin aracını emanet olarak seçim çalışmalarında kullanmak ve tüm hakimiyet kendisine ait olmak üzere ……’a teslim ettiğinden işleten olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmekte ise de davalı vekilinin aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile davalı ……’a kiralandığını ispat edememiş olamasına göre bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, müteveffa ile sürücü arasındaki arkadaşlık ilişkisi, ölenin yaşı, davacılara olan yakınlığı ve tarafların kusurluluk durumu, sosyal ve ekonomik durumu hep birlikte gözetildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminatın bir miktar yüksek olduğu kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davalı…. vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazı yerinde bulunduğundan, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden yargılama yapılması gerektirir bir husus bulunmadığından … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, ………, ………. ve ……. için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiş, açıklanan bu nedenle davacılar vekilinin yerinde bulunamayan istinaf itirazının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı…. vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; mahkemece verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
III-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Maddi tazminat davası yönünden dava dışı sulh olunduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
a-… için 40.000,00 TL,
b-… için 40.000,00 TL
c-………, ……….. ve ……. için 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca 110.000,00 TL üzerinde hesap olunan 7.514,10 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla yatırılan 1.936,92 TL harç mahsub edilerek bakiye 5.577,18 TL harcın davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
4-Maddi tazminat davası yönünden taraflar sulh olduklarından maddi tazminat davası yönünden vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Manevi tazminat davası yönünden, davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir olunan 17.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar …… ve ….dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara payları oranında verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden; davalı…. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 10/2 maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ….a verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 973,42 TL peşin harç, 963,50 TL ıslah harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 947,75 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam yapılan 4.512,37 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranları nazara alınarak, 1.804,95 TL yargılama giderinin davalılar …… ve ….dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı…. tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 206,00 TL gider avansı olmak üzere toplam 304,10 TL yargılama giderinin kabul ve reddedilen oranlar dikkate alınarak 182,46 TL’sinin davacılardan alınarak işbu davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
IV-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
V-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davalı…. tarafından yatırılan peşin karar harcının anılan davalıya iadesine,
VI-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
VII-Davalı…. tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10-TL başvuru harcı, tebligat ve posta gideri 167,25-TL olmak üzere toplam 329,35-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı ….a verilmesine,
VIII-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
IX-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere tarihinde oy birliğiyle karar verildi.