Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/884 E. 2023/746 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/884
KARAR NO : 2023/746
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/396 Esas, 2021/130 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket … Restorasyon İnşaat Taahhüt İnşaat Malz. Proje Mimarlık San. Tic. A.Ş. İle müvekkil şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile 29/12/2017 vade tarihli, Seri – … – Sıra … numaralı toplam 47.484,90-TL tutarında fatura düzenlendiğini ancak davalı şirket tarafından bahse konu fatura bedeli müvekkile ödenmediğini, müvekkil şirket tarafından bir çok kere talep edilmesine rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından 29/04/2019 tarihinde, takip tarihi itibari ile davaya konu faturaya ilişkin faizi ile birlikte 54.346,47-TL alacak nedeni ile İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin iş bu ödeme emrine karşı itiraz ettiklerini, yapılan itiraz üzerine durma kararı verildiğini, bu nedenle davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı sadece takibi uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacına hizmet eden itirazlarının iptalini, davalı şirket hakkında %20’den aşağı olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan her ne kadar müvekkil şirketle aralarında olan ilişkiden dolayı bir takım faturaların ödenmediği şeklinde iddialarda bulunmuş ise de bu iddiaların yersiz olduğunu, tarafların ticari defterleri bilirkişi marifetiyle incelendiğinde müvekkil şirketin karşı yana, aralarındaki ticari ilişkiden dolayı herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle davanın reddini, davacı tarafın dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda;”Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, taraf beyanları ve İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davaya konu faturaların incelenmesinde; faturaya konu malların İstanbul ilinde teslim edildiğine ilişkin bir kaydın mevcut olmaması, davalının adresinin Erzurum ili olması ve davaya konu fatura nedeniyle borcun bulunmadığı yönünde davalı beyanları birlikte değerlendirilerek, davacının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünde başlattığı takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı kanaatine varılmakla, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın kabulü ile, davanın takibin yetkili icra dairesinde yapılmamış olması ” gerekçesiyle davanın usülden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine dayanak belgenin fatura olduğunu, dolayısıyla para borcu söz konusu olup, BK’nın 89. Maddesi gereğince alacaklının bulunduğu yerde ifa edilmesi ve icra müdürlüğünde takibin ikame edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı, müvekkili şirketin adresinin …….. İstanbul olup, icra takip dosyasının yetkili yer olan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünde ikame edildiğini, HMK’da belirtilen genel yetki kuralının yanında özel yetki kuralları da öngörüldüğünü, müvekkilinin seçimlik hakkının özel yetkiden yana kullanarak bulunduğu yer icra müdürlüğünde takip başlattığını, dava yetkisizlik nedeni ile usulden reddedildiği halde vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili müvekkili şirketin davacı tarafa ticari ilişkiden dolayı herhangi bir borcunun olmadığını savunarak davanın reddini savunmuş, Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı yerinde görülerek yetkisiz icra dairesinde takip yapılmış olması nedeniyle usul yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu ……… İcra Dairesi 2019/… E. sayılı dosyasında; 29/12/2017 tarihli fatura alacağının tahsili için ilamsız takip yapılmış, davalı-borçlunun itirazı üzerine ilamsız takip durmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı şirketin adresi ……/İstanbul, davalının adresi ise ……./Erzurum’dur.
İİK. 67. maddesi uyarınca; itirazın iptali davasında takibin yetkili İcra Dairesinde yapılması dava şartı olup icra dairesinin yetkisini itiraz edilmesi halinde mahkemece öncelikli olarak İİK’nın 50/1 maddesi yollamasıyla, HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine göre icra dairesinin yetkisini değerlendilerek karar verilmesi gerekmektedir.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki “yerleşim yeri” icra dairesidir.
Takibin konusu “para borcu” olduğunda ise, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Somut olayda; davalı icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve ikametgahı Erzurum ise de, davacının mal alım satım sözleşmesi uyarınca düzenlenen fatura alacağı nedeniye alacaklı olduğunu iddia etmesine göre, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunması ve alacağın para borcuna dönüşmesi halinde davacı alacaklının ikametgahı olan İstanbul Anadolu İcra Dairesi’nin yetkili hale geleceği değerlendirilerek, mahkemece taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınıp, varsa delilleri toplandıktan sonra takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı ön sorun olarak değerlendirilip (Bknz. Y.19.H.D., 2015/2039 E.- 2015/13740 K. sayılı ilamı), taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının ispatlanması halinde işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca, kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2020/396 Esas, 2021/130 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ……. tarihinde oy birliği ile karar verildi.