Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/828 E. 2022/462 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/828
KARAR NO : 2022/462
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2016 (Karar)
NUMARASI : 2015/588 Esas, 2016/787 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK 356. madde uyarınca duruşma açılarak inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 18/01/2004 tarihinde, müvekkillerinin yolcu olarak bulunduğu, davalı … ve …’ın ruhsat sahibi, davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı halk otobüsü ile seyir halinde iken, sürücü …’in yol üzerinde bulunan hız kesici tümseğe hızlı ve kontrolsüz olarak girmesi sonucunda oluşan sarsıntı neticesinde müvekkillerinin aracın tavanına çarparak zemine şiddetli bir şekilde düştüklerini, bu şekilde maluliyetleri oluşacak şekilde yaralandıklarını, alınan kusur raporuna göre, sürücü …’in 8/8 kusurlu, müvekkillerinin kusursuz olduğunun belirtildiğini, müvekkillerinin Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/…. Esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, davayı ıslah ettikten sonra müvekkillerinin maluliyet oranında artış olduğunu, kazadan sonra maluliyet oranına artış olması halinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulabileceğini, dava konusu kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 02/01/2004-03/07/2004 tarihleri arasında davalı … Sigorta AŞ nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti tutarınca müvekkillerinin zararından sorumlu olduğunu belirterek yükselttikten sonra müvekkillerinin işgücü kayıp oranında artış olduğunun anlaşıldığını belirterek maluliyet oranında artış nedeniyle davacıların beden gücü kaybından dolayı maddi zararlarının belirlenerek ( HMK 107. maddesi gereğince) yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, ayrıca davacılar için ayrı ayrı 10.000,00’er-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili, 04/11/2014 havale tarihli dilekçesi ile, belirsiz alacak olarak talep ettikleri maddi tazminat taleplerini davacı … için 123.657,00-TL, davacı … için 72.568,00-TL olarak artırmıştır.
CEVAP:
Davalılar …, … ve … vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, daha önce Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… Esas sayılı sırasında görülen tazminat davasında verilen kararın davacılarca temyiz edilmediğini, lehlerine kazanılmış hak doğduğunu, maluliyet oranındaki artış ile kaza arasında illiyet bağı olmadığını, olay üzerinden uzun süre geçmesi nedeniyle manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkil şirketin yapılan ödeme sonrası ibra edildiğini, yapılan ödemelerin güncellenerek tenzil edilmesi gerektiğini, yeniden Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınması gerektiğini belirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ”… Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü. Dosyaya sunulan 11/05/2016 havale tarihli İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulunun maluliyet raporunun sonuç kısmında; … oğlu ……. doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle …./…… karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 X(2….33)A %37 E cetveline göre: (kaza anında 57 yaşında) %43.2 (yüzdekırküçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme süresinin … tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, mevcut belgeler ve muayene bulgularına göre maluliyet oranında değişiklik yapılmasına mahal olmadığı; …… oğlu …… doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle oluştuğu bildirilen arızasının; …/….. karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılmak suretiyle ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup bir(1) kabul olunarak, Gr1 X(2——-33)A %37 E cetveline göre (kaza anında 47 yaşında) %40.2(yüzdekırknoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı Kişinin %40.2 oranındaki maluliyet oranının sürekli olduğu, iyileşme süresinin 18.1.2004 tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Mevcut belgeler ve muayene bulgularına göre maluliyet oranında değişiklik yapılmasına mahal olmadığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir. Ayrıcı dosyaya sunulan 27/10/2014 tarihli Hesap bilirkişisi raporunda özetle; … için 72.568,90-TL, … için ise 123.657,78-TL ‘nin sigorta şirketi ödemesi güncellenmiş hali mahsubu sonucu davacıların alacak miktarlarının hesaplandığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça müvekkilleri davacıları maluliyet oranında artma nedeniyle davalılar aleyhine maddi manevi tazminat davaları açmış iseler de; Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/81 Esas, 2014/308 Karar sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat yönünden karar verildiği ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce düzeltilerek onama kararı verildiği, … yönünden %40,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve 18/01/2004 tarihinden itibaren iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, … yönünden de %43,2 oranında özürlülük oranı, 18/01/2004 tarihinden itibaren de 3 aya kadar iyileşme süresinin olduğu belirtildiği adli tıp kurumundan alınan maluliyete ilişkin rapordan anlaşıldığı, bu kez mahkememizce 11/05/2016 tarihinde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dairesinden alınan raporda ise … ve … için aynı maluliyet oranlarının olduğu rapor edildiğinden ve maluliyet oranlarında herhangi bir artış olduğu tespit edilemediğinden davacı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar vermek gerektiği ” gerekçesiyle, “Davacıların davasının REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… Esas sayılı sırasında görülen tazminat davasında, davacı müvekkili …’ın maluliyet oranının %8 olduğu, davacı …’ın maluliyet oranının %18 olduğu kabul edilerek tazminata karar verildiğini, oysa Adli Tıp Kurum’nun daha sonra alınan raporlara göre gelişen durum nedeniyle davacı …’da % 40,2 oranında, davacı …’da ise % 43,2 oranında daimi iş gücü kaybı olduğunun tespit edildiğini, gelişen durum nedeniyle tazminat talep etmekte haklı olduklarını, yerel mahkemece verilen red kararının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; ……. tarihinde, davacıların yolcu olarak bulunduğu, davalı … ve …’ın işleteni, davalı …’in sürücüsü olduğu … plakalı halk otobüsü ile seyir halinde iken, sürücü …’in yol üzerinde bulunan hız kesici tümseğe hızlı ve kontrolsüz olarak girmesi sonucunda oluşan sarsıntı neticesinde davacıların aracın tavanına çarparak zemine düştükleri ve bu nedenle maluliyetleri oluşacak şekilde yaralandıkları, davacılar tarafından, içinde bulundukları halk otobüsü sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu ve kaza nedeniyle yaralanmaları nedeniyle maluliyetlerinde gelişen durum (artış) olduğu ileri sürülerek, yolcu oldukları halk otobüsünün sürücüsü, işletenleri ile ZMMS (trafik) sigortacısı aleyhine iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı ihtilafsızdır.
Dosya kapsamına göre; davacılar tarafından, iş bu davadan önce Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 2005/… Esas sayılı sırasında iş bu kaza nedeniyle, kazaya neden olan aracın sürücüsü ve işletenleri aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, yapılan yargılamada, davacıların maluliyet oranları yönünden Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın davacı …’ın %8, davacı …’ın %18 oranında daimi işgücü kaybı olduğuna ilişkin raporlarının hükme esas alındığı, aktüer bilirkişi tarafından bu oranlar esas alınarak zarar hesabını yapıldığı, davacılar vekilince aktüerya raporu doğrultusunda, davacı … yönünden tazminat talebinin ıslah edildiği, mahkemece, anılan raporlar doğrultusunda verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce bozulduğu, bozma kararında, davacıların maluliyet oranlarının belirlenmesi yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece, bozma ilamına uyulduğu ve bozma kararı sonrasında mahkemenin 2010/593 Esasına kayıt edilen dosyada davacıların maluliyet oranlarının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan rapor alındığı, 06/01/2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacı …’ın daimi maluliyet oranının % 40.2, 17/09/2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacı …’in daimi maluliyet oranının %43.2 olduğunun belirtildiği, rapor içeriklerinden, davacılarda gelişen durumun sözkonusu olduğu, maluliyet oranlarında artış meydana geldiğinin anlaşıldığı, yerel mahkemece (iki kez aynı davada ıslah olmayacağından) taleple bağlı kalınarak verilen 2010/593 Esas, 2012/637 Karar sayılı kararın davalılar vekilince yeniden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. HD’nce bu kez gerekçe-hüküm fıkrası çelişkisi nedeniyle bozulduğu, en son mahkemenin 2014/81 Esasına kayıt edilen dava dosyasında davacı … yönünden maddi tazminat talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, davacı … yönünden 6.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline; davacı … yönünden 14.495,04-TL maddi tazminat yönünden ödeme nedeniyle konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ödeme yapılmayan 16.562,96-TL maddi tazminatın ve 9.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; mahkemenin 2014/81 Esas, 2014/308 karar sayılı kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 17. HD’nin 2014/13476 Esas, 2014/13002 Karar sayılı ilamı ile harç yönünden düzeltilerek 30.09.2014 tarihinde onanmasına karar verildiği görülmüştür.
Eldeki iş bu dava ile ilgili olarak; davacılar tarafından; 13.02.2013 tarihinde Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… Esas sayılı sırasında, kaza neden olan aracın sürücüsü, işletenleri ve trafik sigortası aleyhine, maluliyetlerinde artış (gelişen durum) oluştuğu ileri sürülerek, maddi ve manevi tazminat istemiyle belirsiz alacak davası açıldığı; yerel mahkemece 06/10/2015 tarih ve 2013/… Esas ve 2015/… Karar sayılı görevsizlik kararı verildiği, iş bu kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/ 588 Esas sırasına kayıt edildiği ve yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İş bu kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 09.03.2017 tarih, 2017/62 Esas, 2017/143 Karar sayılı ilamı ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/588 Esas – 2016/787 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, kaldırılan kararın yerine yeniden hüküm tesisi ile; Davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 123.657,00-TL, davacı … için 72.568,00-TL işgöremezlik tazminatının davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine (davalı … Sigorta AŞ’nin poliçe limiti olan kişi başına 30.000,00-TL ile sorumlu tutulmasına), davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; kararın davalı sigorta şirketi vekili ile diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. HD’nin 2017/2851 Esas 2018/2771 Karar sayılı kararı ile, davalı sigorta şirketi ile diğer davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalı sigorta şirketi vekili ile diğer davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile dosyada mevcut ATK raporlarının içeriğinden davacıların kaza tarihi olan … tarihinden sonra trafik kazasına bağlı olan maluliyet durumlarında zaman içerisinde gelişen bir durum olup olmadığı yönünden ayrıca ve açıkça bir tespit veya değerlendirme bulunmadığı davacıların tedavilerinin tamamlanarak hangi tarihte sağlıklarına kavuşmuş sayılacakları, maluliyetleri ile ilgili gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, vücut çalışma gücü kaybı oranının hani tarihte kesin olarak belirlenebilir hale geldiği konularında yeniden açık, ayrıntılı rapor alınarak, zaman aşımı itirazları da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, Dairemiz 09.03.2017 tarih, 2017/62 Esas, 2017/143 Karar sayılı kararının bozulduğu, Yargıtay bozma ilamı sonrası dosyanın ATK 3. İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK 3. İhtisas Dairesi’nden rapor alındığı, akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak, davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.10.2016 tarih ve 2015/588 Esas, 2016/787 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, kaldırılıp düzeltilen hükmün yerine geçmek üzere; davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat yönünden, davacı … için 123.657,00-tl, davacı … için 23.856,62-tl işgöremezlik tazminatının davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden (kişi başına 30.000,00-tl poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacı … yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … yönünden fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasına, manevi tazminat yönünden; davacı … için 5.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hak sahibi davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verildiği, Dairemizin 18/12/2019 tarihli kararına karşı davalılar vekillerince temyiz yasa yoluna başvurması üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarih, 2020/893 Esas 2021/1975 Karar sayılı ilamı ile, bozma ilamına uyulmasından sonra alınan raporda, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmediği, bozma ilamında işaret edilen hususlarda bir açıklamaya yer verilmediği, kararın kendi içerisinde çelişkili olup, bozma ilamı doğrultusunda adli tıp bilirkişilerden rapor alınarak davanın esasının ve zamanaşımı defilerinin bu kapsamda değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 2. bozma ilamı sonrası dosya, Dairemizin 2021/828 esasına kaydedilerek duruşma açılmış, bozma ilamına uyularak, dosya ATK 3. İhtisas Dairesine gönderilmiştir. 10/11/2021 tarihli ATK raporunda davacı … ‘ın T12-L1 vertebra kırığı yaralanması nedeniyle iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, iş göremezlik süresi sonunda E cetveline göre %43,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, tedavisinin tespit edilen iş göremezlik süresi bitimine kadar devam ettiği, bu süre sonunda kalıcı arızanın (43,2) stabil haline geldiği, mevcut belgeler ve muayene bulgularına göre maluliyet oranlarının sürekli nitelikte olduğu, maluliyetlerinde değişen bir durum olmadığı, 10/11/2021 tarihli ATK raporunda davacı … ‘ın T12-L1 vertebra kırığı yaralanması nedeniyle iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, iş göremezlik süresi sonunda E cetveline göre %40,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, tedavisinin tespit edilen iş göremezlik süresi bitimine kadar devam ettiği, bu süre sonunda kalıcı arızanın (40,2) stabil hale geldiği, mevcut belgeler ve muayene bulgularına göre maluliyet oranlarının sürekli nitelikte olduğu, maluliyetlerinde değişen bir durum olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacılar vekilinin müvekkillerinin artan maluliyet oranları nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, her iki davacının yaralanması nedeniyle iş göremezlik sürelerinin 9 ay olup, iyileşme süresi olan 9 ayın bitiminden itibaren çalışma gücü kaybının belirlenebilir duruma geldiği, davacı … için tespit edilen %43,2 oranında, davacı … için tespit edilen %40,2 oranında kalıcı maluliyetin geçici iş göremezlik süresi sonunda sürekli hale geldiği, davacıları maluliyetlerinde değişen/artan bir durum söz konusu olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, istinaf talebinde bulunan davacı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nın 356/2. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/588 Esas 2016/787 Karar sayılı 18/10/2016 tarihli kararına karşı ileri sürdüğü istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 356/2. Maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 51,50-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Birkısım davalılar …, … ve …… vekili tarafından istinaf ve Yargıtay aşamasında yapılan 422,10-TL (2 adet toplamı) temyiz başvuru harcı ve dosya gidiş dönüş masrafı, bilirkişi ücreti, talimat masrafı ve davetiye gideri 1.844,05-TL olmak üzere toplam 2.266,15-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bir kısım davalılar …, … ve ……’a verilmesine,
5-Davalı ……Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili tarafından istinaf ve Yargıtay aşamasında yapılan 422,10-TL (2 adet toplamı) temyiz başvuru harcı ve dosya gidiş dönüş masrafı, bilirkişi ücreti, talimat masrafı ve davetiye gideri 278,00-TL olmak üzere toplam 700,10-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …… Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’ye verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından bu aşama için kendisini vekil ile temsil ettiren, birkısım davalılar …, … ve ……. ile davalı ….. Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak anılan davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
8-Kararın kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
9-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda Davacılar Vekili Av. ….., Davalı Vekili Av. …….yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda HMK’nın HMK’nın 361. ve 362. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.