Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/824 E. 2023/1184 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/824
KARAR NO : 2023/1184
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/488 Esas, 2020/418 Karar
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali|Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
Asıl davada davacılar, …… Konut Yapı Kooperatifi üyesi iken ihraç edildiklerini, bu ihraç işleminin iptali talebi ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… Esas sayılı dosyasında açtıkları davada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ihraç işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ihraç kararının iptali ile kurada adlarına isabet eden dairelerin kendilerine teslim edilmesine, kooperatife ödedikleri aidatların tespit edilmesine ve konutların geç teslim edilmiş olması nedeniyle kira tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin 16/01/2015 tarihli yönetim kurulu kararının davacı …’a 21/01/2015 tarihinde, diğer davacı …’a 23/01/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davacıların bu karara karşı Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/… E. Sayılı dosyasında iptal davası açtıklarını, açılan davada davanın takipsiz bırakılıp 3 ay içerisinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu itibarla ihraç kararının iptali taleplerinin hiç vaki olmamış sayılması ve eldeki davanın 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından ihraç kararının kesinleştiğini, davacıların senetle ödeme iddialarını ve kredi geri ödemesi ile aidat ödemesi yaptıklarına ilişkin iddialarını ispata elverişli delillerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Birleşen davada davacılar; dava dışı… Konut Yapı Kooperatifinin üyesi iken haksız olarak ihraç edildiklerini, kurada adlarına isabet eden dairelerin yine dava dışı şahıslara verildiğini, kooperatif üyeliğinden ihraç işlemine karşı dava açtıklarını, bu dava sonucuna göre ödemiş oldukları aidatların iadesine yönelik bir karar verilmesi halinde de davacıların alacaklarına ulaşmasının engellenmesi için dava dışı … Konut Yapı Kooperatifinin tüm taşınmazlarının davalı …Konut Yapı Kooperatifine devredildiğini, bu devir işleminin iptali için Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015… Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, açtıkları davayı elde olmayan nedenlerle takip edemediklerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini ileri sürerek, açılmamış sayılan dava dosyasındaki tüm evrakların bu dosya kapsamına getirtilerek… Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken davalı kooperatif adına yapılan tüm taşınmaz devir ve tescil işlemlerine tedbir konulup, tapu tescil işlemlerinin iptali ile kurada kendilerine isabet eden konutların tapusunun kendi adlarına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Birleşen davada davalı vekili; davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, bu davanın lehine tescil talep edilen kooperatif tarafından açılabileceğini, davacıların bu kooperatifin üyesi dahi olmadıklarını, davacıların belirttiğinin aksine davalı kooperatife ait arsa dava dışı … Konut Yapı Koop.ne satılmadığını, iki kooperatif arasında bir nevi kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, kuruluş genel kurulundan arsa temini konusunda tam yetki alan … Yapı Koop. Yönetim kurulunun davalı ………… Konut Yapı Koop.ne ait davaya konu arsa üzerine davalı kooperatife 14 adet daire vermek ve 80.000,00 TL ödemek şartıyla 60 daireli kooperatif konutu yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını, ilerleyen süreçte 60 adet üye bulamayan … Yapı Koop’un 40 adet konut inşa ettiği ve bunun 10 adedini anlaşma uyarınca davalı kooperatife teslim ettiğini, yapılamayan 20 dairelik bina için teslim edilemeyen 4 adet daire karşılığı olarak arsanın bu kısmının davalı koop.e bırakıldığını, bu nedenle arsanın bu kısmının bedelsiz olarak değil yapılamayan teslim edilemeyen 4 adet daire karşılığı davalı kooperatife teslim edildiğini, hak sahibi olan … Koop üyelerine dairelerinin tapularının teslim edildiğini, arsanın davalı koop. Adına olmasının hak sahipleri yönünden bir sakıncısı bulunmadığını, bu nedenle … Koop.nin karşılıksız bir kazandırması olmasının söz konusu olmadığını, davacıların dava açmakta hukuki yararı olmadığını ve davacıların diğer iddialarının da haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, ” Mahkememizin 2017/488 esas sayılı dosyasında; …Tüm dosya kapsamı, 17/07/2019 tarihli kooperatif hesap uzmanı bilirkişi raporu, tekmil dosya kapsamı, alınan 13/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak, davacıların asıl mahkeme dosyasında açılmış olan 2015/… Esas sayılı dosyasında, açmış oldukları ihraç iptaline ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, 21/01/2015 ve 23/01/2015 tarihli ihraç ihtarnamelerine karşı 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın yerinde olmadığı, davacıların asıl davada diğer talep konularının ise üyeliklerinin devam etmesi koşuluna bağlı olması nedeniyle; kooperatif ihraç kararının iptaline yönelik davanın reddine, davacıların diğer talep ve istemlerinin de kooperatifin üyeliği devam ettiği takdirde talepte bulunabilecekleri anlaşılmakla, davacıların diğer talep ve istemlerinin de reddine karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi 13/10/2020 tarihli ek raporunda; davacılardan … ‘ın kooperatife ödemesi gereken tutarın 40.700,00 TL olduğu, davacının ise dosyada sunulan kayıt ve belgelerden toplam 20.666,00 TL ödeme yaptığı, diğer davacı … ‘ın ise ödemesi gereken tutarın 40.700,00 TL , ödediği tutarın ise 19.454,40 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davacı … ‘ın kooperatife ödediği miktarın 20.666,00 TL, … ‘ın ise 19.454,00 TL olduğu tespit edilmiştir.”
Mahkememizin Birleşen 2017/489 Esas sayılı dosyasında ise; Kooperatifin üyesi olan davacıların başka bir kooperatife karşı açılan tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu, Kooperatifler Kanunu 55.maddesi uyarınca kooperatifler yönetim kurulu tarafından temsil edilir. Yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararlarına aykırı ve kooperatifi zarara uğratacak nitelikteki iş ve işlemlerine karşı ise denetçi tarafından genel kurulda alınacak karara dayalı olarak yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılabilecektir. Kooperatif üyelerinin kooperatif adına başka bir kooperatife karşı tapu iptal ve tescil davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığından birleşen davada da davanın reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle, asıl davanın reddine, davacı … ‘ın kooperatife ödediği miktarın 20.666,00 TL, … ‘ın ise 19.454,00 TL olduğu tespitine, birleşen davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar istinaf başvuru dilekçesinde; açılan davanın 3 aylık süre içerisinde açıldığını, mahkemeye ödenmiş olan aidatların belgelerinin kapsamlı bir şekilde sunulduğunu halde davalı kooperatif defter ve belgelerini ibraz etmediğini, bu nedenle sundukları belgelerin HMK’nın 222 maddesi gereği iddialarını ispat etmiş sayılmalarının gerektiğini, birleşen 2017/489 Esas sayılı dosyada üyesi oldukları kooperatifin tüm haklarını bir sözleşme ile davalı kooperatife devretmiş olduklarını, içi boşaltılan kooperatiften haklarını almalarının mümkün olmadığından söz konusu sözleşme davalı kooperatife karşı kendilerini muhatap kılmış ve davalı kooperatifi de kendilerine karşı sorumlu kıldığından açılan davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebi ile istinafa başvurmuşlardır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Asıl dava; kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile davacılar tarafından yapılan ödemelerin tespiti, kurada davacılar adına isabet eden konutların teslimi ile geç teslim nedeniyle kira bedeli ödenmesi isteğine, birleşen dava, dava dışı … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı taşınmazların davalı kooperatife devrine ilişkin işlemin iptali ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 16/4 maddesinde; “Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.” denilmekte olup, bahsedilen sürenin hak düşürücü süre olduğu hususu ihtilafsızdır.
Davacılar tarafından davalı kooperatiften ihraç işleminin iptaline yönelik olarak Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… E. – 2017/453 K. sayılı dosyasında 13/04/2015 tarihinde açmış oldukları davanın takip edilmediğinden HMK’nın 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılması ve 3 aylık süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle mahkemece 14/09/2017 tarihli karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu kararın istinaf edilmeksizin 05/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davanın açılmamış sayılması kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkar. Hak düşürücü sürenin korunması dava açılmasının sonuçlarındandır. Hak düşürücü sürenin durması ya da kesilmesi söz konusu olmadığından hak düşürücü süreye tabi bir isteme ilişkin davanın bu süre içerisinde açılması gerekir. Hak düşürücü süre içerisinde açılan davanın takip edilmeyerek açılmamış sayılmasına karar verilmesi ile dava açmak ile kazanılan hukuki durum ortadan kalkar. Davalı kooperatiften ihraç edildiklerine dair 06/01/2015 tarih ve 55 sayılı yönetim kurulu kararı davacılardan …’a 21/01/2015, diğer davacı …’a 23/01/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar tarafından Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası Kooperatifler Kanunu’nun 16. Maddesinde ön görülen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmasına rağmen bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden hak düşürücü sürenin yeniden işlemesi de söz konusu olmadığından 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/12/2017 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi davacıların kooperatif üyeliklerinin devam etmesi şartına bağlanmış olan birleşen davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik görülmediğinden davacıların bu yönlere ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1-b.1 maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacıların asıl davadaki taleplerinden biri de davalı kooperatife yapmış oldukları ödeme miktarının tespiti istemine ilişkindir. Davacıların ihraç kararının iptaline yönelik talepleri hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiş olmasına göre artık bu davada davacıların davalı kooperatife yapmış oldukları ödemelerin tespitini talep etmelerinde hukuki yararları kalmamış olup, bu husus davacıların muhtariyetinde olmakla birlikte açılacak bir eda davasının konusu olabileceğinden mahkemece bu talep yönünden usulden red kararı verilmesi gerekirken, kısa kararla tefhim edilmediği halde gerekçeli kararın A)-1. maddesinde; “Davacı … ‘ın kooperatife ödediği miktarın 20.666,00 TL, … ‘ın ise 19.454,00 TL olduğu tespitine” hükmüne yer verilmiş olması, açıklanan kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebebiyet verilmesi nedeniyle de doğru değildir. Bu itibarla davacıların asıl davaya yönelik istinaf isteği bu yönden yerinde görüldüğünden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi ve 355. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Birleşen davaya yönelik istinaf itirazı reddedildiğinden ilk derece mahkemesince verilen hüküm aynen korunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacıların asıl davaya yönelik sair, birleşen davaya yönelik tüm istinaf nedenlerinin 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacıların asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile; mahkemece asıl dava yönünden verilen hükmün HMK’nın 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
III-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“A-) ASIL DAVADA;
1-)Davacıların ihraç kararının iptali, noter kurası ile adlarına çıkan dairelerin tapu iptali ve tesciline ve kira tazminatına yönelik taleplerinin REDDİNE, davacıların davalı kooperatife ödedikleri bedellerin tespitine yönelik istemlerinin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Davacı …’tan; alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.750,21 TL ‘den mahsubu ile bakiye fazla alınan 1.480,36 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde …’a iadesine,
3-)Davacı …’tan; alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.718,81 TL ‘den mahsubu ile bakiye fazla alınan 1.448,96‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde …’a iadesine,
4-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 16.097,13 TL’ nin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 16.097,13 TL’ nin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştikten sonra davacılara iadesine,
B-) BİRLEŞEN 2017/489 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
1-)Davacı tarafın davasının Aktif Husumet Yokluğundan REDDİNE,
Mahkemece verilen tedbirlerin KALDIRILMASINA,
2-)Davacı …’tan; Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 67,30 TL ‘den mahsubu ile bakiye fazla alınan 12,90 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde …’a ödenmesine,
3-)Davacı …’tan; Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL ‘den mahsubu ile bakiye noksan 18,5 TL harcın davacı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 1.024,48 TL’ nin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre hesap ve takdir olunan 1.024,48 TL’ nin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
IV-Davacılara asıl dava yönünden iadesine karar verilecek istinaf karar harcı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava yönünden bakiye 210,55 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
V-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan tebliğ ve dosya gidiş dönüş masrafı 65,20 TL istinaf yargılama giderinin asıl davada davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
VI-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VII-Kararın kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
VIII-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere ……… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.