Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/74 E. 2023/624 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/74
KARAR NO : 2023/624
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/339 Esas, 2020/312 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan ve aynı kazada vefat eden ……’in sevk ve idaresinde bulunan ……plaka numaralı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda …… isimli iş yerine ait çalışma sahası içerisinde ki boşluk alanda park halinde bulunan …… plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin miras bırakanı …….. ……plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu esnada hayatını kaybettiğini, murisin ölümü sonucunda desteğinden yoksun kaldığını, bu nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan başvuruda defalarca istenmesine rağmen tarafımıza gerekli olan belgelerin sunulmadığını, bu belgelerin müvekkil şirkete teslim edildiğine ilişkin bir posta kağıdının mahkeme dosyasına sunulmadığını, davanın açılmasına bizzat davacının kendisinin neden olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
23.03.2014 tarihinde, sürücüsü …… olan ……plakalı araç ile, park halinde ve sürücüsü ……………… olan …… plakalı kamyonun ön kısımlarının çarpışması sonucu, ……plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan ……..’nin ölümü ile gerçekleşen trafik kazası meydana gelmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Genel Kurulu tarafından düzenlenen 03/01/2020 tarihli raporda “Sürücü ……’in %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, Sürücü ……….’ın kusursuz olduğu” yönünde görüş beyan edildiği anlaşılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda ise “davacı …………için oğlu ve murisi ……..’nin vefatı nedeniyle hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 76.888,79 TL olduğu, ……….sigorta A.Ş tarafından yapılan 10.870,00 TL’lik ödemenin güncellenerek mahsubu ile bakiye destekten yoksun kalma zararının 60.210,64 TL olduğu” yönünde görüş beyan edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 03/07/2020 tarihli dilekçesinde; Maddi Tazminat (Bakiye destekten yoksun kalma zararı) için aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanan 60.210,64 TL’den, dava açarken talep edilen 10.000,00 TL’nin mahsubu ile arada ki farkı teşkil eden 50.210,64 TL açısından talep miktarının HMK 107/2.Maddesi uyarınca artırılmasını talebimizin kabul edilerek, artırılan kısımla birlikte toplam 60.210,64 TL Tazminatın olay tarihi olan 23.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay trafik kazası nedeniyle açılan maddi tazminat davası olduğundan, kaza tespit tutanağı, adli tıp kurumu tarafından düzenlenen kusur raporu, sigorta poliçesi ve hesap uzmanı tarafından tanzim edilen zarara ilişkin rapor hükme esas alınarak davacının davasının destekten yoksun kalma zararı yönünden kabulüne karar verilerek, 60.210,64 TL maddi tazminatın 06.08.2019 tarihininden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu olan olayda yerel mahkemece bir hatır taşımacılığı olup olmadığını araştırmadığını, bu yönü ile eğer bir hatır taşımacılığı var ise yapılacak olan indirimi göz ardı ettiğini, hasar başvurusuna istinaden toplamda iki adet ödeme yapıldığını, gerekçeli karardan anlaşıldığı üzere hesaplama yapılırken 24/07/2014 tarihli 10.870,00-TL’lik ödemenin esas alındığını ancak 17/06/2014 tarihinde yapılan 14.059,00-TL’lik bir ödeme daha mevcut olmasına rağmen gerekçeli kararda bu durumdan bahsedilmediği ve buna ilişkin indirim yapılmadığı nedenleri ile tehiri icra kararı verilmesi, kararın kaldırılması ve davanın reddi, yargılama gideri ile vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
23.03.2014 tarihinde, sürücüsü …… olan ……plakalı araç ile, park halinde ve sürücüsü ………. olan …… plakalı kamyonun ön kısımlarının çarpışması sonucu, ……plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan ……..’nin ölümü ile gerçekleşen trafik kazası meydana gelmiştir.
Davacı vekili, kazada vefat eden ……..’nin desteğinden mahrum kalan davacı için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, 03.07.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 60.210,64 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili istinaf etmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır.
Somut olaya gelince; davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan 10.07.2014 tarihli mutabakatname-makbuz-ibraname başlıklı yazıdan anlaşılacağı üzere, davacıya 10.870,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Ödenen bu tazminat miktarının yetersiz olduğu iddiası ile açılan görülmekte olan davanın 2 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 23.09.2019 tarihinde açıldığı re’sen gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/10/2020 tarihli, 2019/339 Esas ve 2020/312 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 904,40-TL’nin mahsubu ile kalan 724,50-TL’nin davacı ya talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 9.633,70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davalıdan alınan istinaf karar peşin harcının davalıya iadesine,
IV-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 148,60-TL başvuru harcı ve 59,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 208,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-İİK 36. Maddesi gereğince istinaf aşamasında davalı tarafından tehiri icra talebi uyarınca yatırılan teminatın iadesine,
VII-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere ……… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.