Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/691 E. 2023/1037 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/691
KARAR NO : 2023/1037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/118 Esas, 2021/45 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 2014-2017 yıllarında kooperatif yönetim kurulu üyesi olduğunu, davalı ve dava dışı ………’ın kooperatiften alacakları olmadığı halde dava dışı ……. lehine 1.400.000,00 TL bedelli senet düzenleyerek kooperatifi borçlu gösterdiğini, senedin Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, yine davalının kooperatif aleyhine Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…… Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/……. sayılı dosyası ile tedbir kararı verildiğini, Erzurum … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2019/……D. İş sayılı dosyasında el koyma kararı verildiğini, takibe dayanak olarak 29/05/2018 tarihli yönetim kurulu kararının hükümsüz bir sözleşme niteliğinde olduğunu, sözleşmenin noter huzurunda protokol haline getirileceği yönündeki kararın uygulanmadığını, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde sözleşmenin geçersiz olacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafın noter huzurunda davet edildiğini ancak davalı tarafın davete icap etmediğini, yönetim kurulunun 12/07/2018 tarihli önceki kararının iptal ettiğini, bu nedenlerle icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını ve Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2018/…… Esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın hangi icra dosyası için açtığının açık olmadığını, davacı kooperatiften alacaklı olduğunu, icra takibine dair borcun yönetim kurulu kararı ile ikrar edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi temsil ve ilzam yetkilerinin bulunduğunu, borçlandırma yetkisine sahip olduklarını, yönetim kurulu kararında herhangi bir usulsüzlük olmadığını, yönetim kurulu kararının noterden tasdik edilmesi şartının olmadığını, kararır geçerli olduğunu, icra takibinin kesinleştiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; Davacı kooperatif yönetim kurulu tarafından 29/05/2018 tarihinde davalının sahibi olduğu 8 adet hisse ile 30/318 oranında pay sahibi olduğu taşınmadaki payının devri karşılığında, davalıya 1.950.000,00 TL tutarında ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, bu kararın taraflar arasında sözleşmenin imzalanmasından sonra geçerli olacağının belirtildiği, ancak taraflar arasında bu şekilde bir sözleşmenin imzalanmadığı, karar tarihinde ve davalı tarafından keşide edilen ihtarname tarihinde davalının taşınmazda pay sahibi olmadığı, davalının bu karar uyarınca yükümlülüklerini de yerine getirmediği, davacı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan kararın kooperatifin içi işleyişine ilişkin olup, doğrudan davalının taraf olmaması nedeniyle taraflar arasında sözleşmesel ilişkiyi meydana getirmeyeceği, ayrıca davacı kooperatif yönetim kurulunun taşınmaz satışına yetkili olup genel kurul tarafından bu hususta bir yetki verilmemesi nedeniyle gayrimenkul satın alma yetkisine sahip olmadığı, davalının 29/05/2018 tarihli yönetim kurulu kararına dayanarak icra takibi başlattığı ve tüm bu nedenlerle davacı kooperatifin borcunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin dosyanın içeriğine nüfuz etmediğini, dosya arasında celp edilen bilirkişi raporlarındaki eksiklikleri ikmal etmeden bu doğrultuda alacağın varlığı yokluğunu sorgulamadan karar kıldığını, müvekkil hisse devir yolu ile hisselerini devraldığı şahısları tanık olarak dosyaya sunmasına rağmen yerel mahkemece dosyaya katkı sağlamayacağından bahisle dinlenilmesinden vazgeçildiğini, delillerin ikmal edilmediğini,…….. 29/05/2018 tarihli yönetim kurulu kararına göre alacaklı olmadığını, zira ……..’ın üyeliğinin zaten mevcut olup bu kararla da teyit ve ikrar edildiğini, dolayısıyla sözleşmenin imzalanmadığı davalının pay sahibi olmadığı, tasdik ettirilmediği iddialarının müvekkilin alacağına halel hale getirmeyeceğini, çünkü alacağın zaten mevcut olduğu nedenleri ile kararın bozulması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif karar defterine dayalı başlatılan ilâmsız icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, davalı tarafından başlatılan ilâmsız icra takibinde alacağın varlığını ispat külfetinin davalı tarafta olması, 29.05.2018 tarihli kooperatif yönetim kurulu kararının tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli ve elverişli olmadığı, takip dayanağı yönetim kurulu kararının, Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. maddesi uyarınca kooperatif genel kurulunun devir ve terk edemeyeceği yetkiler arasında sayılan gayrimenkul alımına ilişkin olması nedeniyle, kararın geçerli olmadığının anlaşılmasına göre mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 133.204,55-TL harçtan başlangıçta alınan 33.301,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 99.903,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın taraflara tebliği ile harç tahsil müzekkeresi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere ………. tarihinde oy birliği ile karar verildi.