Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/453 E. 2023/503 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/453
KARAR NO : 2023/503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2021 (Karar)
NUMARASI : 2019/431 Esas, 2021/3 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …. … Nak. İnş Paz. İml ile müvekkilleri …, …, … arasında yapılan işler ekseninde bir takım ticari alışverişler yapılmış bu ticari işlemlere istinaden 10/03/2016 düzenleme tarihli, 25/12/2016 vade tarihli 25.000,00TL ve 40.000,00TL olmak üzere iki ayrı bono imzalamış iş bu imzalanan bonolar karşılığında müvekkillerine davalı tarafından hiçbir mal teslimi yapılmamış olduğunu, müvekkillerinin ilgili malların teslimi konusunda defaten sözlü olarak iletişime geçmiş olmasına rağmen davalı tarafın umursamaz tavırları karşısında senetleri geri istemiş ancak ilgili senetler iade edilmediğini, bu eksende bahse konu olan senetler kullanılarak 23/02/2018 tarihinde aleyhlerine Erzurum … İcra dairesinde 2018/… Esas sayılı icra takibi başlatılmış olduğunu, bu nedenle İcra Dairesi bünyesinde bulunan 2018/… Esas sayılı takibin davacılar açısından ayrı ayrı iptalini, borçlu olmadıklarının tespitini ve davacıların ekonomik durumu kötü olması nedeni ile adli yardım talebinde bulunduğu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli Mahkemede açılmadığını, Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, her ne kadar davacı tarafın ticari ilişkiye istinaden herhangi bir mal teslimi yapılmadığı ve borcun dayanağının bulunmadığını iddia etmiş ise de bu hususun gerçeğe yansıtmadığını, dava dışı, davacıların da yetkilisi ortağı bulunduğu borçlu …-Gıda Tur. İnş. … Ltd. Şti ile müvekkili şirket arasındaki ticari borç ilişkisine istinaden borçlu şirkete karşı Erzurum … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, şirket yetkilileri olan davacıların icra takibine yaptığı itirazdan vazgeçmesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, davacının Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının takip konusu çek hakkında yürüttüğü 2013/….. Soruşturma numaralı dosyasında müvekkil şirketine olan borcunu kabul ettiğini beyan ettiğini, Erzurum …. İcra Mahkemesinin 20013/…. Esas sayılı dosyası ile ticareti terkten şikayetçi olunduğunu ve şirket yetkilileri … ve … hakkında mahkumiyet kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle öncelikle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle Görevsizlik kararı verilmesini, esastan karar verilmesi halinde ise davanın reddi ile İİK 72/4 maddesi gereğince %20 den aşağı olmamak üzere dava boyunca uğranılan zarar hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Dava senetler dayanak yapılarak başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/183 Esas, 2019/372 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiğini ve Mahkememizin yukarıdaki Esas sırasına kaydı yapıldığı anlaşıldı.
Hesap Uzmanı bilirkişi tarafından sunulan 28/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda “Erzurum …. İcra Ceza Mahkemesinin 2017/…Esas sayılı dosyasında bulunan tarafların işbu davadaki taraflar ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığı, Erzurum … İcra Müdürlüğünün yeni Esas 2020/…. Esas sayılı icra dosyası ile Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2013/…. Esas sayılı icra dosyasının dava konusu Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile talep edilen bono kaynaklı alacak tutarlarının arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığı, davacıların mal teslimi işleminin gerçekleşmediğini yazılı delillerle ispat etmediği anlaşıldığından senet karinesi ilkesince bono üzerinde belirtilen borcun aksi ispat edilmediği için varlığı ikrar edildiğinden Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası nezdinde yapılan takip sonucu davalı şirketin davacılardan 68.482,88 asıl alacak ve faiz alacağının olduğu” yönünde görüş beyan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf icra takibine dayanak yapılan 25.000,00 TL ve 40.000,00 TL bedelli senetlerin davalıya ticari alış veriş nedeniyle verildiğini, ancak senetler teslim edildikten sonra davalının mal teslimi yapmadığını, senetler karışılığından verilen malların teslim edildiğinin de davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Davalı ise davacının borcuna karşılık senetleri verdiğini ve davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 25.12.2016 ve 25.12.2017 vade tarihli senetlerin mal teslimi olmadan mı yoksa mal teslim edildikten sonra mı verildiğidir. Her iki senet üzerinde de “bedeli malen ahzolunmuştur” ibaresi bulunmaktadır. Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre senette bu ibarenin bulunması, malın teslim alındığının karinesidir ve malı teslim almadığını iddia eden taraf HMK’nin 200 ve 201.maddelerinde de belirtildiği üzere bu iddiasını yazılı delille ispat etmelidir. Davacı ise malı teslim almadığını soyut olarak ifade etmiş ve malın teslim edildiğinin senedi elinde bulunduran tarafından ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulünü istemiştir. Davacı tarafından, senedin teminat olarak verildiğine veya davalının malı teslim etmediğine dair senedin geçerliliğini ortadan kaldıracak yazılı bir delil sunulmadığından davanın reddi” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında sunulan takibe dayanak yapılan 25.000,00-TL ile 40.000,00-TL gösterilen her iki senet fotokopisinden de anlaşıldığı üzere bonoların malen ahzolunduğunu, fakat borç iddiasında bulunan davalı tarafın borçlulara mal teslimi yapıldığını gösterir herhangi bir delil belge vs. sunmadığını, senetleri hangi mal teslimi sonucu aldığını ispatlayamadığını, davalının ispat yükü ortada iken yerel mahkeme hakiminin söz konusu ispatı tarafa yüklemesi ve davayı reddetmesinin hukuka aykırı olduğu nedenleri ile kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin ileri sürdüğü sebepler kapsamında yapılan inceleme sonucunda, takip konusu senetlerde “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydının yer aldığı, malın teslim edilmediğini davacının ispat etmesi gerektiği, davacının bunun aksini tanıkla ispat edemeyeceği gibi davacının iddiasını HUMK’nun 290. maddesine uygun olarak ispat edemediği (Yargıtay 11. H.D.2020/4707 Esas, 2021/1264 Karar), mahkemece yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar her ne kadar adli yardımlı ise de alınmayan ve istinaf başvurusu esastan reddedildiğinden alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı ve 492,00-TL istinaf kanun yolun başvurma harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacılar tarafınca bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ….. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.