Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/447 E. 2023/1045 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/447
KARAR NO : 2023/1045
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/73 Esas, 2021/5 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki …… plaka sayıli Özel Halk Otobüsü ile … ilçesi istikametinden Erzurum ili istikametine seyri esnasında kaza yeri olan km ………………’e geldiğinde sürücünün kendi beyanına göre seyir haline iken uyuduğu esnada yolun gidiş istikametine göre yolun sol orta refüj kenar taşlarına çarpıp sonra orta refüj üzerine çıkıp orta 3 adet ağacın ve 1 adet elektrik direğine çarptıktan sonra yolun aksi istikametine geçip aracın sağına yan devirip sürüklenerek durması sonucu ölümlü, yaralanmalı maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, bu kazının oluşumunda kaza tespit tutanağına ve Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/…… Soruşturma sayılı dosyasındaki adli tıp kurumu raporu ve teknik bilirkişi raporuna göre, seyir halindeyken uyuyakalan …… plakalı araç sürücüsü …..’ın %100 kusurlu olduğunu, araç sahibi davalı ……. Turizm Nak. Petrol Gıda Temizlik Tic. Ltd. Şti,’nin ise aynı ölçüde araç sahibi olduğundan sorumlu olduğunu, kaza sonrası yaralanan ……’in vekili aracılığı ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/……. Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine dava açtığını, dosyaya sunulan maluliyet belgesi, ATK kusur raporları, maluliyeti oranında dosyaya sunulan faturalar ve belgelerin ekseninde 05/02/2019 tarihinde, 53.820,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faizi ile birlikte defalarca talep edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin Erzurum…İcra Müdürlüğü bünyesinde 2020/… Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, iş bu takibe davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini, bu nedenlerle öncelikle …… plakalı aracın trafik kaydı üzerine 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, Erzurum ….. İcra Müdürlüğü bünyesinde bulunan 2020/… Esas sayılı dosyada yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketinin oluşan rizikoya dair açılan hukuk davasında sigortacının sigorta ettirene bildirim yükümlülüğünün bulunduğunu, sigorta şirketi dava dilekçesinde belirtilen Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dava hakkında davalı şirkete yapılan ödeme hususunda hiçbir bildirimde bulunmadan, ……’in talebi doğrultusunda ödemede bulunduğunu, Kanunun ilgili hükümleri gereğince davacı … şirketinin, davalı şirkete ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinin açıkça ortada olduğunu, bu nedenle yapılan ödemenin davalı … hiçbir surette bağlamadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde %100 kusurlu olması sebebiyle bu hakka sahip olduğunu iddia etse de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları madde B-4 sigorta şirketinin hangi hallerde rücuda bulunabileceğini açıkça belirttiğini, ilgili maddenin a bendinde işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareket veya ağır kusuru sonucu meydana gelen kazalar nedeniyle sigorta bedelini ödeyen sigortacının sigorta ettirene rücu hakkının doğabileceğinin düzenlendiği, yani kanun koyucunun ağır kusur veya kasıt olmadığı müddetçe %100 kusur olunca dahi rücu hakkının doğmayacağını düzenlediğini, bu nedenlere hukuka aykırı davanın reddi ile Erzurum …. İcra Müdürlüğü tarafından hukuka aykırı bu bedelin 2020/… Esas sayılı dosyasında talep edilen ilamsız icra nedeniyle %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın icra takibine konu ettiği tazminat, sigorta sözleşmesi nedeniyle yaptığı ödemeyi aracın işleteninden istemesine ilişkindir. Davacı araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle aracın işletenine karşı rücu hakkının doğduğunu iddia etmektedir. Ancak sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalıya rücu hakkının doğabilmesi için tazminatı gerektiren olayın sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması gerekir. Aksi bir durum sigorta sözleşmesinin amacını ortadan kaldırır. Somut olayda davalının işleteni olduğu aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu adli tıp kurumu raporu ile tespit edilmiştir, ancak sürücünün kasıtlı bir eyleminin veya ağır kusurunun bulunduğuna dair bir tespit bulunmadığından ve sürücünün aracın hakimiyetini kaybederek, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olmasının ağır kusurlu olduğu anlamına gelmeyeceği bu nedenle davacının rücu hakkının doğmadığı kanaatine varılarak davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sürücü kendi beyanında direksiyonda uyuduğunu beyan ettiğini, yerel mahkeme hakimi sürücünün kendi beyanını göz ardı ederek davayı reddettiğini, tanık beyanları savcılık dosyaları ve diğer raporlar sürücünün ağır kusuru sahibi olduğunu doğruladığını, sigorta şirketlerine karşı açılan tazminat davalarının tümden reddi durumunda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yerel mahkeme hakiminin avukatlık asgari ücret tarifesi açık ve net iken nispi vekalete hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu nedenleri ile tehiri icra kararı verilmesi, kararın kaldırılması ile davanın kabulüne karara verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı tarafından, sigortalısına karşı başlatmış olduğu trafik kazası nedeniyle ödediği tazminatı rücuen tahsili istemli başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1- Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlığı altında düzenlenen B.4/b maddesiyle; tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmesi halinde oluşacak zararların sigortalıya rücu edilebileceği öngörüldüğü, araç sürücüsünün ağır kusurunun tespit edilemediğinin anlaşılmasına, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İlk Derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesine göre; maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. Bu itibarla davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek, yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜ ile; Erzurum Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/01/2021 tarihli, 2020/73 Esas ve 2021/5 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 987,56-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 807,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dava şartı olarak arabuluculuk son tutanağı gereğince arabulucuya ödenen 1.320,00 TL ücretin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine,
IV-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10-TL başvuru harcı ve 59,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 221,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere …………… tarihinde oy birliğiyle karar verildi.