Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/364 E. 2021/865 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/364
KARAR NO : 2021/865
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2015 (Dava), 08/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/185 Esas, 2020/295 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle verilen karara karşı davalı … vekili ve … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Mahkemenin 2015/……….Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç 05/01/2015 tarihinde Erzurum – Artvin E-80 Karayolu üzerinde ……… Mahallesi sınırları içerisinde müvekkil …’nun sevk ve idaresindeki ……… plakalı aracın yoluna girmek suretiyle çarpma sonucu bir kısım müvekkillerin murisi ve çocukları olan ………’ı kaybettiklerini, … ve …’ın da ağır yaralandığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış olup, soruşturmada alınan bilirkişi raporunda davalı …’ın 2918 Sayılı Kanunun 94/A-k kuralını ihlal etmek suretiyle ağır kusurlu olduğunu, müvekkil …’nun ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, meydana gelen trafik kazasında vefat eden ………’ın geride kalan murisleri eşi ve çocuklarının maddi ve manevi olarak büyük kayıp yaşadığını, müvekkili …’nun iş bu kaza nedeni ile çok sayıda kaburgası ve diz kapağının kıkırdak yapısı kırıldığını, hayati tehlike geçirmek suretiyle uzun bir süre tedavi gördüğünü ve bu nedenle maddi ve manevi mağduriyetinin oluştuğunu, davalılardan ……… Turizm Ltd. Şti.’nin işletmeci sıfatıyla sorumlu bulunduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında maddi tazminat yönünde sorumlu bulunduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 22/01/2015 tarihinde poliçe kapsamındaki tazminatın ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerden dolayı; ………’ın ölümü nedeni ile eşi ……… için 10.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat, ………’ın ölümü nedeni ile oğlu ……… için 10.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat, ………’ın ölümü nedeni ile kızı ……… için 10.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminat, ………’ın ölümü nedeni ile babası ……… için 35.000,00 TL manevi tazminat, ………’ın ölümü nedeni ile annesi ……… için 35.000,00 TL manevi tazminat, Kazada yaralanan müvekkil … için 2.500,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat, Kazada yaralanan müvekkil … için 2.500,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminat, Maddi tazminat yönünden tüm davalılar, manevi tazminat talepleri yönünden ise ……… Sigorta A.Ş. Haricindeki davalılar yönünden karar verilmesini, Hükmedilecek tazminatlara, davalı … Sigorta A.Ş.yönünden başvuru tarihi olan 22/01/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 07/04/2017 tarihli celsede zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından davacılar … ve … yönünden tefrik kararı verildiği, bahse konu taraflar yönünden 2017/185 Esasına kaydı yapılarak, bu esas üzerinden dava devam etmiştir.
CEVAP:
Davalı ……… Turizm ve Ticaret Ltd. Şirketi vekili, müvekkil şirket aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle kabul etmedikleri ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili, açılan davanın haksız ve yersiz olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, “Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 05/01/2015 tarihinde Erzurum – Artvin E-80 Karayolu üzerinde ……… Mahallesi sınırları içerisinde davacı …’nun sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile çarpışması sonucu … ve …’ın yaralanması sonucu mahkememizde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 27/06/2016 tarihli raporunda; davalı sürücü …’ın %85 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yolcu ………’ın %15 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun kusursuz olduğunu belirtir rapor düzenlendiği, başka bir sürücüye kusur atfında bulunulmadığı, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 26/06/2019 tarihli maluliyet raporunda; …’nun; engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %13 olduğu, dava konusu yaralanma nedeniyle iyileşme (iş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğini belirtir rapor düzenlendiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 26/06/2019 tarihli maluliyet raporunda; …’ın; engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %1 olduğu, dava konusu yaralanma nedeniyle iş göremezlik / iş ve güçten kalma süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğini belirtir rapor düzenlendiği, … Hesap Uzmanı bilirkişisi tarafından düzenlenen 11/03/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı …’nun toplam iş gücü kaybı zararının 199.268,37 TL olarak hesaplandığı, Davacı …’ın bakiye geçici iş göremezlik zararının 797,99 TL olarak hesaplandığı, sürekli iş göremezlik zararının bulunmadığı, hesaplamalarda davacılara kusur atfı yapılmamış olduğundan müterafık kusur indirimi yapılmadığı yönünde tespitte bulunulduğu, alınan bilirkişi raporlarının yerinde olduğu kanaatine varılmakla, davacı vekilinin dava dilekçesinde … için … bilirkişisinin hesap ettiğinden fazla maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davalılar ile davacı tarafın ekonomik ve sosyal durumu ve kazaya karışan tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacı … için maddi tazminat talebi yönünden tam kabul, manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabul, davacı … için maddi ve manevi tazminat yönünden davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeyle, “Maddi tazminat yönünden davacı … yönünden davanın KABULÜ ile, İş gücü kaybı zararı nedeniyle 199.268,37 TL ‘nin (… Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya ödenmesine, … Sigorta yönünden 03/02/2015 tarihinden diğer davalılar … ve ……… Turizm yönünden kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Maddi tazminat yönünden davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, Geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 797,99 TL ‘nin (… Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine, … Sigorta yönünden 03/02/2015 tarihinden diğer davalılar … ve ……… Turizm yönünden kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 25.000,00 TL’nin davalı ……… Turizm ve …’dan kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya ödenmesine, 5.000,00 TL’nin davalı ……… Turizm ve …’dan kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ödenmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında davacıların maluliyet oranlarına göre hesaplanan tazminat oranlarının fazla hesaplandığını, rapora karşı itirazlarının reddedildiğini, bilirkişi tarafından dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığını, raporlarda bilirkişinin kendisini mahkeme yerine koyarak hukuki değerlendirmelerde bulunduğunu, bu durumun bütün mevzuata ve yerleşik içtihatlara aykırı bir durum teşkil etmekte olduğunu, müvekkiline izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ceza dosyasında da bu hususta yeterince inceleme yapılmadığını, dosya kapsamı bir bütün olarak incelenecek olursa davacı …’nun sürekli kısmi maluliyet oranının %16,2 olduğu belirtilmesine rağmen geçici iş göremezlik süresinde %100 maluliyetlerinin bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılması hukuken ve mantıken kabulü mümkün olmayan bir durum olduğunu, iş göremezlik süresi de buna göre belirlendiğini, hatalı raporlara dayalı olarak yerel mahkemece hüküm kurulduğunu, davacı … yönünden sürekli kısmi maluliyet oranı %16,2 olmasına rağmen hesaplama tablosunda herhangi bir oranlama yapılmaksızın %100 maluliyet oranına göre hesaplama yapılmış olduğunu, vefat halinde dahi hesaplanacak tazminat bilirkişinin belirlediği tazminat oranından daha az olacağını, hal böyleyken bu kadar fahiş oranda bir tazminat hesaplamasına gidilerek düzenlenen rapor açıkça hatalı olduğunu, kazada yaralanan davacılar … ve … tarafından dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat miktarları fahiş olduğu gibi yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarların da fahiş olduğunu, zira manevi tazminat sadece zarara uğrayan tarafı manen tatmin amacı güder, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı bütün yerleşik yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, bu nedenle mahkemece takdir edilecek manevi tazminatın zenginleşmeye yer vermeyecek ölçüde takdiri zorunlu olmasına rağmen yerel mahkemece bu durum dikkate alınmaksızın manevi tazminata hükmettiğini, hükmedilen miktarların fahiş olduğundan kararın kaldırılması gerektiği talebi ile istinafa başvurmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu kaza ile ilgili olarak ve de karara dayanak dosyada mevcut bilirkişi raporlarının usul ve esas açısından eksiklikler içerdiğini, iş bu raporlara yapılan itirazların mahkemece dikkate alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, hesaplamalara dayanak davacıların maluliyet oranları da hatalı olarak değerlendirildiğini, ayrıca davanın kısmen kabul ve kısmen kabul hususuna binaen davalı müvekkili açısından poliçe limiti ile sorumlu olması dikkate alınmadan yargılama giderleri ve de vekalet ücretinden tamamen sorumlu tutulması da hatalı olduğunu, cevap, beyan ve itiraz dilekçeleri ile yukarıda belirtilen nedenlerle; yerel mahkeme kararının usule, yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu talebi ile istinafa başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebi ile açılmıştır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 05/01/2015 tarihinde davacı …’nun sevk ve idaresindeki ……… plakalı aracın yoluna girmesi suretiyle meydana gelen trafik kazası sonucunda bir kısım müvekkillerin murisi ve çocukları olan ………’ın hayatını kabettiğini, davacılar … ve …’ın ağır yaralandığını, meydana gelen trafik kazasında davacı sürücü …’nun kusurunun bulunmadığının, yürütülen ceza soruşturması ile tespit edildiğini, davalılardan ……… Turizm Ltd. Şti.’nin işletmeci sıfatıyla sorumlu bulunduğunu, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında maddi tazminat sorumlusu olduğunu, davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 22/01/2015 tarihinde poliçe kapsamındaki tazminatın ödenmesi için başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek, ………’ın ölümü nedeni ile davacı yakınları için maddi ve manevi tazminat talep ettiği, kazada yaralanan davacı … için şimdilik kaydı ile 2.500,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminat, davacı … için şimdilik kaydı ile 2.500,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın, (maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın ise davalı sigorta şirketi haricindeki davalılardan, davalı … Sigorta A.Ş.yönünden başvuru tarihi olan 22/01/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren faiziyle) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, mahkemece, 07/04/2017 tarihli duruşmada, işbu davanın davacıları … ve … yönünden maluliyet raporlarının aldırılması ve davanın tekemmülünün uzun süreceği gerekçesi ile dosyanın tefrik edilerek, 2017/185 Esas numarası üzerinden yargılamaya devam edildiği, davalı vekillerinin cevap dilekçelerinde davanın reddini talep ettikleri, mahkemece yapılan yargılama, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı …’nun maddi tazminat talebinin kabulü ile, iş gücü kaybı zararı nedeniyle 199.268,37 TL ‘nin (… Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … Sigorta yönünden 03/02/2015 tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı …’ın maddi tazminat talebinin kısmen kabula ile, geçici iş göremezlik zararı nedeniyle 797,99 TL ‘nin (… Sigorta A.Ş. Yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … Sigorta yönünden 03/02/2015 tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı … için 25.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ……… Turizm ve …’dan kaza tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı ……… Turizm Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otobüsün 26.03.2014-26.03.2015 tarihleri arasında geçerli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … Sigorta AŞ nezdinde sigortalı olduğu, kazanın poliçe geçerlilik süresi içerisinde gerçekleştiği, poliçede kişi başına sakatlık ve ölüm teminatının 168.000,00 TL olduğu, mahkemece yargılama sırasında, kazanın meydana gelmesinde taraflara yüklenebilecek kusurun tespitine yönelik bilirkişi raporu alındığı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 27.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücü …’ın %85 , müteveffa yolcu ………’ın kendi ölümü nedeni ile emniyet kemeri takmamış olmasından kaynaklı %15 kusurlu olduğunun bildirildiği, davacı …’ya olay nedeni ile kusur izafe edilmediği, davacıların davaya konu kaza nedeni ile uğradıkları maluliyet oranının tespitine yönelik alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 11.07.2018 tarihli raporlarında, kaza tarihi itibariyle uygulanması gerekli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacı …’nun %16.2 oranında maluliyetinin bulunup, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin, davacı …’ın ise sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, davacıların uğradıkları maluliyet nedeni ile tazminini talep edebilecekleri tazminatın hesaplanmasına yönelik olarak alınan 11.03.2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, PMF 1931 yaşam tablosu uygulanarak ve davacı … yönünden hizmet döküm cetveli, davacı … yönünden asgari ücret baz alınarak yapılan hesaplama sonucunda, davacı Sabri’nin toplam zararının 199.268,37 TL, davacı …’ın ise uğradığı geçici işgöremezlik nedeni ile zararının 797,99 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince mahkemeye sunulan 13.02.2020 tarihli dilekçe ile davanın belirli hale getirildiği, davacı … için 199.268,37 TL tazminatın davalılardan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin davacı …’ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen karara karşı istinafa başvurulmuş ise de, mahkemece verilen kararda davacı …’a hükmedilen 797,99 TL maddi tazminatın miktar itibariyle kesin olduğundan istinaf isteminde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin bu yöndeki taleplerinin miktarı itibariyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … vekilinin davacı …’nun maddi tazminat talebinin kabulüne dair ileri sürdükleri istinaf sebeplerinin incelenmesinde, mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olduğu, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, , oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, davacıların kazadaki yaralanmalarından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı hususunu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumları irdelemek suretiyle değerlendiren uzman bilirkişi heyeti raporundaki maluliyet oranının benimsenmesinin yerinde olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu anlaşıldığından, davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … vekilinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2017/185 Esas, 2020/295 Karar sayılı hükmünde, davacı … lehine kısmen kabul edilen maddi tazminat miktarı göz önüne alındığında, miktar itibariyle kesin olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince davalı … vekili ile davalı …………….Sigorta A.Ş.( … Sigorta A.Ş.) vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.10.2020 tarih ve 2017/185 Esas, 2020/295 Karar sayılı hüküm usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … vekili ile davalı ……….. Sigorta A.Ş.( … Sigorta A.Ş.) vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
3-Başvuru sırasında alınması gerekli; maddi tazminat yönünden 13.666,53-TL ile manevi tazminat yönünden 2.049,30-TL’nin toplamı 15.715,83-TL harçtan peşin alınan 3.928,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.786,86-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Başvuru sırasında alınması gerekli 13.666,53-TL harçtan peşin alınan 3.416,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.249,88-TL harcın davalı ………… Sigorta A.Ş.( … Sigorta A.Ş.)’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … ile davalı ………… Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.) tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzelerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran davalı … ile davalı …………… Sigorta A.Ş.(… Sigorta A.Ş.) aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın kesinleştirme ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
8-Gerekçeli kararın tebliği ve harç ikmali/iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacı … yönünden mahkemece kabul edilen maddi tazminat miktarı nazara alınarak, bu maddi tazminat yönünden miktar itibariyle verilen usulden reddine dair kararın KESİN, diğer davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminat ile davacılara yönelik kısmen kabul edilen manevi tazminat yönünden, değerlendirilen ve esastan reddine yönelik verilen kararın HMK’nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 27.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.