Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/362 E. 2023/486 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/362
KARAR NO : 2023/486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/123 Esas, 2020/389 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyasında fatura ile belirtilen borç hususunda tarafınca aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflarınca borçlu aleyhine ilamsız takip yürütüldüğünü, 2004 sayılı İİK gereğince ilamsız icra takibi başlatmak için herhangi bir mahkeme ilamına gerek olmadığını, ilamsız icra takibi kanundaki tanımından da isabetle elinde kambiyo senedi veya ilam olmayanların başvurdukları takip yolu olduğunu, borçlunun itirazında belirttiği gibi mahkeme kararı olmadan başlatılan bu takibin herhangi bir haksız kazanç sağlama amacı gütmesinin mümkün olmadığını, ilamsız icrada takip talebinden kanun lafzından hareketle alacağın varlığına yönelik herhangi bir belge eklemenin zorunlu olmadığını, yürütülen ilamsız icra takibi müvekkili ile karşı taraf arasında gerçekleştirilen bir ticaret sonucunda ihdas edilen bir faturaya dayandığını, takibe konu fatura üzerinde herhangi bir ödendi şerhinin bulunmadığını karşı tarafça da faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlu olmadığını iddia eden karşı tarafın bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin Erzurum …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası üzeriden devamına, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla borcun işlemiş olan yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; herhangi bir borcu olmadığının açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki dava takip dayanağı yapılan faturaların davacı ve davalı arasındaki bir ticari ilişkiye dayanıp dayanmadığı ve bu ticari ilişki nedeniyle bu faturaların ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır. Davacının delil olarak sunduğu belgeler takip dayanağı fatura, davacı tarafından tutulan cari hesap ekstreleri ve ticari defter kayıtlarıdır. Davalı da ticari defterlerini incelenmek üzere mahkemeye sunmuştur.
20.01.2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda, davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının iki adet faturasının 196.556,94 TL tutarında olduğu ve bu tutar karşılığında “kasadan nakit ödeme yapılmıştır” kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.
14.09.2020 tarihli ek raporda ise; davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 21.887,50 TL alacak olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre ise davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
HMK’nin 220/3.maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı tarafından takip konusu yapılan fatura ve yine davacı tarafından düzenlenen cari hesap ekstresi kesin delil olamayacağından davacının ticari defterlerinin davacı lehine delil olarak kabul edilip edilemeyeceği üzerinde durulmalıdır. Davacının ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, davalının ticari defterlerindeki kayıtların davacının defterlerindeki kayıtlara aykırı olmaması gerekir. Eldeki dosyada defter kayıtlarının aksini ispata yarar senet veya başka bir kesin delil bulunmadığından ve tarafların ticari defter kayıtları birbirini doğrulamadığından davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak, davanın reddi” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; raporda davalının davacı müvekkil ile aralarında gerçekleştirdikleri ticarete ilişkin kayıtların davalının yevmiye defterinin ilgili bölümlerinde müvekkille ödeme yapıldığına ilişkin kayıt düşülmesine karşın bu kayıtlara ilişkin hiçbir surette ödeme yapıldığını belgeleyen ödeme belgesi tarih ve seri numarasını belirten ibarenin yevmiye kayıtlarında yazılı olmadığı hususunun defalarca tespit edildiğini, bu durumun bilirkişi raporuna da aktarıldığını, dava konusu somut olayda müvekkilce davalının borçlu bulunduğuna ilişkin yine borçlu tarafından itiraz edilmediği içerikli faturalar ve ticari defter kayıtları bulunmasına karşı bu borcu ödediğini iddia ederek takibin durmasına sebebiyet veren davalının elinde ise yalnızca usulüne uygun tutulmadığı bilirkişi raporu ile belirlenen ticari defter kayıtlarının olduğu nedenleri ile kararın kaldırılması, olası icra takibinin durdurulmasına için tehiri icra kararı verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, tarafların ticari defterleri ve bilirkişi raporları, icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; davalının ticari defterlerine kayıtlı olan icra takibine konu … numaralı faturanın davacının defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının ticari defterlerinde ödeme kaydının bulunmadığı, davalı tarafın takip konusu faturayı benimsenerek ticari defterlerine işlediği ve davalının ticari defterlerinde ödeme kaydı bulunduğu anlaşılmıştır.
Ticari defterlerinde takip konusu faturayı benimseyerek ödeme kaydı düşen davalı ödemeyi ispat külfeti altındadır. Bu itibarla ispat külfeti üzerinde olan davalı dosyaya ödeme belgesi sunmadığı gibi ödemeyi de ispat edememiştir. Bu itibarla davanın kabulüne davalının itirazının kısmen iptaline, takip öncesinde davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz istenemeyeceğinden, takip öncesi dönem için işlemiş faiz alacağı yönünden davanın reddine, ancak alacak likid olduğundan davacı lehine, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın kısman kabulüne ve davalının itirazının kısmen iptali ile asıl alacak bakımından icra takibinin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/12/2020 tarihli, 2019/123 Esas ve 2020/389 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Erzurum …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra takip dosyasında davalının İTİRAZININ KISMEN İPTALİNE,
Takibin asıl alacak miktarı 21.500,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan yargı harçları tarifesine göre alınması gerekli 1.468,66-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 387,17-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.081,49-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan sırasında yapılan 143,35 tebligat ve posta masrafı, 440,00 TL bilirkişi ücreti, 387,17 TL peşin harç, 35,90 başvuru harcı, 5,20 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 1.011,62 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde geçerli AAÜT gereğince 1.171,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-Davacıdan alınan istinaf karar peşin harcının davacıya iadesine,
IV-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10-TL başvuru harcı ve 59,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 221,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi/ikmaline ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’ nın 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere … tarihinde oy birliğiyle karar verildi.