Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/284 E. 2023/566 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/284
KARAR NO : 2023/566
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/49 Esas, 2020/374 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………. plakalı araç sahibi ve sürücüsü ……….’nin 10/04/2017 tarihinde, … Caddesi’nden … Kavşak istikametine seyir halinde olduğu sırada ………. Komutanlığı önünde müvekkili …….’ya çarpması sonucu, …. ve …… Hastanesi’nin 10/04/2017 tarihli adli raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte ve vücudunda kemik kırığına sebep olacak şekilde yaralanmanın meydana geldiğini, trafikçi bilirkişi tarafından düzenlenen 31/10/2017 tarihli raporunda davalı …………..’nin kazada tek ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili …….’nın herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, 66 yaşında olan müvekkilinin tedavi sürecinin yaşı itibariyle uzun sürdüğünü ve tam anlamıyla sağlığına kavuşamadığını, yaşadığı sürekli organ zayıflaması sonucu beden gücü azalmadığını ve aynı işi yapan meslektaşlarına nazaran kazancında bundan sonrası için azalma meydana geleceğini, bu nedenlerle meydana gelen maddi kayıp ve yaşanan bedeni ve ruhi ıstıraplardan dolayı talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı …………….’den tahsiline, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açıldığını, zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkının ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğunun getirildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğu, 01/06/2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinini poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazminat etmekle mükellef olduğunu, bu nedenlerle dava şartı yerine getirilmediğinden haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan ödemelerin müvekkilinin sorumluluğundan tenziline, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; somut olay trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğundan, Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen 2018/224 esas sayılı dosyasında meydana gelen kaza nedeniyle sürücü ………’nin tam kusurlu olması, maluliyet raporu ve hesap uzmanı tarafından tanzim edilen zarara ilişkin rapor dikkate alınarak, davacının davasının geçici ve sürekli iş göremezlik zararı yönünden kabulüne karar verilerek, 31.503,27 TL maddi tazminatın davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; davalı ……….Sigorta A.Ş. Yönünden 31.05.2018 tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacının yaşı, meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması, kaza neticesinde ortaya çıkan maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının maluliyetinden dolayı kaza nedeni ile çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin kabulü ” gerekçesiyle “Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 31.503,27 TL maddi tazminatın davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 31.05.2018 tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2- Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ……….’den alınarak davacıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı ……. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurun tamamının müvekkiline verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağına dayanılarak karar verilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal edeceğini, ATK’nın belirlediği oran ve sürelerin kabul edilemeyeceğini, davacının kaza sonrası maluliyet olarak ileri sürdüğü durumların kalıcı maluliyet oluşturmadığı yada hali hazırda var olan maluliyetlerinin kaza ile illiyet bağınını bulunmadığını, manevi tazminatın davacı için zenginleştirme aracı olmaması gerektiğini, manevi tazminat belirlenirken sosyal ve ekonomik durumların dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin kaza sonrası işten çıktığını, babasının evinde babasıyla geçindiğini, müvekkilinin maddi durumu ortada iken mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden hemde Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davacının maluliyetinin meydana gelen kaza ile illiyet bağı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanunu yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
10/04/2017 tarihinde davalılardan …………….’nin maliki ve sürücüsü bulunduğu ………….plaka sayılı ve diğer davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunan araç ile davacı yayanın karıştığı trafik kazası neticesinde, açılan maddi ve manevi tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması neticesinde; davanın kabulü yönünde karar verilmiş karara karşı davalı ……. vekili tarafından kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 10/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2018/224 Esas sayılı dosyası üzerinden alınan 31/10/2017 tarihli kusur raporuna göre, davalı ……. ‘nin kazının meydana gelmesinde tek ve asli kusurlu olduğu, davacı yayanın kusurunun bulunmadığı ifade edilmiş; Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi ‘nin 2018/224 Esas sayılı dosyasında 10/10/2018 tarih ve 2018/635 Karar sayısı ile ” Sanık …….’nin olay günü kırmızı fasılalı ışık bulunan yaya geçidine yaklaşırken aracının hızını azaltmadığı gibi araç sürücülerine kırmızı fasılalı ışık yandığı, yayalara ise yeşil ışığın yandığı gözönüne alındığında sanığın bunlara dikkat etmeyerek asli ve tümü ile kusurlu bir şekilde üzerine atılı taksirle yaralama suçunu işlediği sabit görülmüş” şeklinde kabul edilen oluşa göre, sanık ……. hakkında taksirle yaralama suçundan neticeten 12 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, hükmedilen cezanın ertelenmediği gibi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verilmediği ve söz konusu kararın 30/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Mahkemesi’nin hükmün açıklanmasının geri bırakılması dışında kesinleşen mahkumiyet kararında kabul edilen oluşa göre davalının asli ve tam kusurlu olduğu sabit olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun reddi gereklidir.
Yine, davacının ATK raporuna göre %10 sürekli iş göremezlik zararının bulunması karşısında hesap edilen maddi tazminat tutarının ve aynı zamanda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre manevi tazminata hakim olan ilkeler çerçevesinde hükmedilen manevi tazminat miktarının da usul ve yasaya uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İlk derece mahkemesinin hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 2.835,088-TL harçtan başlangıçta alınan 709,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.126,088-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça bu aşamada yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ………. tarihinde oy birliğiyle karar verildi.