Emsal Mahkeme Kararı Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/264 E. 2023/167 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/264
KARAR NO : 2023/167
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/509 Esas, 2020/115 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın ……. Şube Müşterisi …. Şti. ……….ve ortakları tarafından imzalanan 23/01/2013 tarihli 2.000.000,00-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari krediler kullandırıldığını, söz konusu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere maliki ve dava dışı ……… olan …….. ili, ………. ilçesi, ……………. Mah.’de ……, ……. ada, ……. parsel, …… blok kat:…., ….. nolu bağımsız bölüm mesken vasıflı taşınmazın tamamı üzerinde 06/05/2016 tarih ve …… yevmiye ile ……A.Ş. Lehine 1. derece 1.500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Erzurum …… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas ve Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, ancak …. Şti. ……….ve Ort. şirketinin Temmuz 2019 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, somut davada şirketin tasfiye dışında kaldığını, müvekkili banka lehine ipotekli taşınmazı olduğundan usulsüz olarak terkin edildiğini, bu nedenlerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın ……. Şube Müşterisi …. Şti. ……….ve kardeşleri tarafından imzalanan 23/01/2013 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari krediler kullandırıldığını, söz konusu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere maliki ve dava dışı ………. olan …….. ili, …….. ilçesi, ……… Mah. ……. ada, ……parsel ve ……. parselde kait dükkan vasıflı taşınmazın tamamı üzerinde, 01/11/2017 tarih ve ……… yevmiye ile …T.A.Ş. lehine ipotek ile tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Erzurum ……. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…….. Esas ve Erzurum ……… İcra Müdürlüğü’nün 2019/………. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlatıldığını, ancak …. Şti. ……….ve Ort. şirketinin Temmuz 2019 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, somut davada şirketin tasfiye dışında kaldığını, müvekkili banka lehine ipotekli taşınmazı olduğundan usulsüz olarak terkin edildiğini, bu nedenlerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı asıl dava cevap dilekçesinde özetle; davanın açılmasına Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün sebebiyet vermediğini ve Ticaret Sicil Müdürlüğünün şeklen taraf olarak gösterildiğini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini, şirketin ihyası hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan etmiştir.
Davalı birleşen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya kapsamından; Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …..-…… sicil numaralarında kayıtlı Tasfiye Halinde …….. Kollektif Şirketi ……….ve Ortakları Şirketi ‘nin 12/07/2019 tarihinde ticaret sicil kaydının resen terkin edildiği, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde de bu hususun ilan edildiği, ancak şirketin davacı bankaya borçlarını ödememesi üzerine icra takipleri başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı bankaca itirazın iptali davası açıldığı, yargılamanın devam edebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiği anlaşılmakla; Davacı tarafın davasının Kabulüne, Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğünün …..-…… sicil numaralarında kayıtlı “TASFİYE HALİNDE……. KOLLEKTİF ŞİRKETİ ……….VE ORTAKLARI ŞİRKETİNİN” İHYASINA,” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; şirketin ihya edilmesi ile ilgili hususun Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin takdirlerinde olduğunu, ihya kararı ile beraber ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanıma karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin, sadece dava konusu şirketin ihyasına karar verildiğini, ihya kararlarından sonra uygulamada sicil müdürlüğünün zorluklar çekmekte olduğunu, şirket ihya olmasına rağmen tasfiye memuru atanmadığından hiçbir işlem yapılamadığını, şirket ile ilgili olan kişilerin Sicil Müdürlüğüne ek davalar açtığını, belirterek kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, ticaret sicilinden tasfiye nedeniyle terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
TTK’nın 547. maddesi uyarınca, “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesi mevcuttur.
Tasfiye Halinde……. Kollektif Şirketi ……….ve Ortakları’nın tasfiye sonunda 12/07/2019 tarihinde ticaret sicilden kaydı terkin edilmiştir.
TTK 547. madde uyarınca açılan davada husumetin, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve terkin edilen şirketin tasfiye memuruna yöneltilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça dava sadece Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltilmiş, atanan tasfiye memurları davalı olarak olarak gösterilmediği gibi yargılama sırasında da tasfiye memurlarına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmamıştır.
Anayasa’nın 36. ve 6100 sayılı HMK’nın 27. maddelerinde taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden, yani hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde karar verilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece tasfiye memuruna dava dilekçesinin tebliğ edilmediği ve HMK’nın 114. ve 115. maddeleri kapsamında taraf teşkili sağlanmadan karar tesis edildiği anlaşıldığından (Bknz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/1081 E. 2011/10616 K., 2014/11842 E. 2014/19120 K. sayılı ilamları) mahkemece verilen kararın HMK’nın 355, 353/(1)-a-4. maddeleri uyarınca resen kaldırılmasına, bu aşamada davalının istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Erzurum Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2020 tarihli 2019/509 Esas – 2020/115 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalının istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere …………. tarihinde oy birliği ile karar verildi.